Bilgi
Kehribar Nedir? Gerçek veya Sahte Kehribar Nasıl Anlaşılır?
Kehribar, milyonlarca yıl önce yaşamış çok geniş alanlar kaplayan, yüksek ağaçlı, tropik ve yarı tropik ormanlardaki ağaçların salgıladığı reçinenin, toprak altında kaldıktan sonra uçucu bileşenlerini yitirerek ve kimyasal değişikliğe uğrayarak fosilleşmiş, taşlaşmış kalıntısıdır.
İnsanların kehribar taşı ile tanışmaları, Taş Devrine kadar uzanmaktadır. İngiltere’ deki arkeolojik kazılarda, antik yerleşimlerde MÖ 11.000 yıllarına ait işlenmiş kehribar bulunmuştur.
Almanya, Polonya, Litvanya ve Estonya’da Neolitik ( Yeni Taş Devri) Döneme ait yüz ayrı yerleşimde kehribar ve kehribardan yapılmış objelere rastlanmıştır. Kehribar antik çağların bilinen en eski dekoratif maddesidir. Antik Çağ toplumları ve kültürleri kehribardan çok etkilenmişlerdir. Kehribar özellikleri nedeniyle insanların kalbinde mistik bir yer edinmiştir. Yakıldığında güzel çam reçinesi kokusu verdiği için Aztek ve Maya medeniyetlerinde süs taşı olmasının yanında dini törenlerde tütsü ve buhurdan olarak kullanılmıştır. Etrüskler de tanrı ve tanrıçalarını, kehribar taşından oyarak tasvir etmişlerdir.
Çok eski zamanlardan beri kehribar ticari malzeme olarak kabul görmüş ve takas ürünü olarak değerlendirilmiştir. Romalılar ve Yunanlar şarap, yağ, tuz, ipek, bronz ve altın vererek karşılığında kehribar taşı almışlardır. Orta Amerika ve Meksika’da kehribar taşı beş bin yıldan beri bilinmekte olup süs taşı olarak kullanımının yanında stresi, üzüntüyü yok eden bir ilaç olarak da kabul edilmiştir.
Dünya kehribar yataklarının %90’ı Rusya’nın Kaliningrad Bölgesinde bulunmaktadır.
Binlerce yıldır insanlar, özel güçleri olduğuna inanarak kehribar taşından tespih, tılsım ve dinsel objeler üretmişlerdir. Kehribar, Farsça birleşik bir kelimedir. Avrupa’da Orta Çağ boyunca ana kaynak Baltık kehribarı olmak üzere, tespih ve heykeller üretirken, 16 – 17 ve 18. yüzyılda oyma ustaları geleneksel oymacılığın yanında yeni teknikler ve aletler geliştirmişlerdir. Bu dönemde kehribar taşı işlemeciliği, popüler bir sanat haline gelmiştir.
Kehribardan çeşitli kadın eşyaları yanında, tespih ve ağızlık da yapılmaktadır. Eskiden uyarıcı ve antispazmodik olarak da kullanılırdı. Bugün ilaç olarak da kullanılmaktadır. Türkiye’de kehribar genellikle gösterişli tespih yapımında kullanılmaktadır.
Kehribar taşı işlemeciliği yapan ustalar, tornada onu kesip, parlatıp, şekillendirerek aşağıdaki ürünleri yapmışlardır:
- Çeşitli figürler objeler
- Heykeller
- Şamdan
- Armalar
- Kolye, küpe, yüzük, bilezik
- Kutular
- Tepsiler
- Satranç takımı
- Tespih
Gerçek ve Taklit Kehribar Taşını Birbirinden Ayırma
Kehribar turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi, konyak rengi, bal rengi, altın rengi, kemik rengi, siyah, renksiz, mavi ve yeşil renklerde bulunabilir. Kehribarın 256 farklı renk tonu katalog haline getirilmiştir. Kehribar hafifçe ısıtılırsa reçine kokusu duyulur, 150 °C’ye kadar ısıtılırsa yumuşar, 375 °C civarında ise parlak, dumanlı bir alevle, hoş bir çam reçinesi kokusu çıkararak yanar.
Oluşum Halkaları: Kehribar, çok uzun sürede oluştuğu için gerçek kehribarda bu oluşum halkaları düzenli ve homojen bir yapı gösterir. Taklitlerinde ise bu oluşumlar enjeksiyon ve benzeri yöntemlerle (sıkma, eritme vb.) kısa sürede yapıldığı için dağınık ve düzensiz görünümde olacaktır.
Kalıp İzleri: Taklit kehribar taşı bir kalıpta elde edildiği için kalıp izleri, taşın düz yüzeyinde hava ile temas sonucu oluşan hava kabakçıkları, şekil bozuklukları ve büyüteçle bakıldığında taşın bir köşesinde “Made in Taiwan” gibi yazılar görülebilir.
Aseton Testi ile Öğrenme: Küçük bir pamuk parçasına birkaç damla aseton damlatın ve kehribar tanesinin üzerine bırakın. Aseton buharlaştıktan sonra gerçek kehribarda hiçbir etki görünmez. Sahte kehribarda ise yapışkan bir yüzey oluşacak ve parmak iziniz sahte kehribar tanesi üzerinde kalacaktır. Bu test aynı zamanda sentetik ve plastik ürünler için de kesin çözüm veren bir testtir.
Tuzlu Su Yöntemi ile Öğrenme: Bir miktar suya sofra tuzu katın ve güzelce karıştırın. Gerçek kehribarlar su üzerinde kalacak, sahte kehribarlar ise batacaktır.
Ultraviyole Işığı ile Öğrenme: Gerçek kehribar, ultraviyole ışığı altında mavi ya da sarı renkte parlarken, sahte kehribar genelde beyaz renkte parlar.
Kumaşa Sürtme Tekniği: Başka bir yöntemde, eldeki kehribar iyice ısınıncaya kadar bir kumaşa sürtülür. Hafif sıcak kehribar, saç teline ya da küçük kağıt parçalarına yaklaştığında onları çekiyorsa bu onun gerçek olduğunu kanıtlar.
Metal ile Sahte Kehribar Öğrenme Tekniği: Bir diğer yöntemde de ısıtılan bir metal, bu iğne, çivi ya da çubuk olabilir, eldeki kehribarın bir köşesine dokundurulur. Eldeki gerçek kehribarda, sıcak metalle dokunulduğunda ortaya hoş bir reçine kokusu çıkacaktır ama sahte kehribar, içindeki sentetik maddeler sebebiyle kötü bir koku yayacaktır.
Kaynak: MEGEP Milli Eğitim Yayınları ve www.wiki-zero.com