Bilgi

İnsan Vücudunun Limitleri

Tarih |

İnsanoğlu mükemmel bir varlık. Sahip olduğu yeteneklerinin bir limiti bulunsa da, limitleri zorlayan bir anatomiye sahip. Vücudumuzun neyi ne kadar yapabileceği konusunda net bir bilgimiz bulunmuyor. Ancak bugüne kadar yapılmış rekor denemeleri bize insan vücudunun sınırlarını nereye taşıyabileceği konusunda fikir veriyor. İnsan vücudunun sırları rekor denemelerinde şaşırtıcı sonuçlarla ortaya çıkıyor. Elbette hepimizin bir limiti var. Peki bu sınırları kimler nasıl zorladılar?

1- Boy Uzunluğu: İnsanoğlu istese de 2.50 metreyi santimetreyi pek aşamaz. Dünyada çok az insanın boyu 2.50 metre olarak kayıtlara geçmiştir. Örneğin, boyu 2 metre 72 santimetre  olarak kayıtlara geçen olan Robert Wadlow, tıp tarihinde tanınmış en uzun boylu insandır. Uzun boyu ve durmaz büyümesi “pituiter hipertofisi” (Hipofiz bezinin aşırı büyümesine) ve aşırı büyüme hormonu yapımına bağlıydı ve bu olay onun ölüm zamanına kadar büyümesinin durmamasını açıklıyordu. Verilere göre Türkiye’deki ortalama erişkin boy uzunluğu kadınlarda ortalama 163 cm, erkeklerde ise 176 cm olarak belirlenmiştir.

2- Görme Mesafesi: Tüm insanların görüş kabiliyeti aynı değil tabii ki. Hatta yaşımız ilerledikçe; özellikle 40 yaşından sonra kademeli olarak bir düşüş gerçekleşiyor. Ayakta durup ileriye doğru bakıyorsak; hiçbir görme kusuru olmayan sağlıklı bir göz 20 kilometre uzağı görebilme gücüne sahip. Aslında bundan daha fazlası da mümkün ama bulunduğumuz yere ve baktığımız nesneye göre değişiyor. Hava ne kadar açık ve berrak görünse de toz, su buharı ve kirlilik gibi nedenlerle oluşan zerrecikler görüş mesafesini azaltıyor. Herhangi bir görme sorunu olmayan bir insanın görebileceği en uzak mesafe ufuk çizgisi ile sınırlıdır. Bu da ortalama 5 km‘dir. Ama Dünya’nın şeklinin ortadan kalktığı uzay ortamında ise astronotlar en fazla 10 km’lik bir mesafeyi görebilir. Yani insan gözünün sınırı 10 km’dir. Ama Everest’in tepesinde olsaydık görüş mesafesi teorik olarak 339 kilometre kadar olurdu. Yine pratikte bu kadar uzağı göremeyiz çünkü havadaki zerreciklerin yanı sıra bulutlar da görüş alanımızı etkileyecektir. Ama bulutsuz bir gecede, deniz seviyesinden yüksekte ve görüşümüzü etkileyebilecek hiçbir ışığın olmadığı bir yerde durup gözlerimizi gökyüzüne çevirecek olsak çıplak gözle 2,5 milyon ışık yılı uzaktaki Andromeda galaksisini rahatlıkla görebiliriz. Eğer merak ediyorsanız; bu tam olarak 24 kentilyon kilometre anlamına geliyor.

3- Sesin Şiddeti ve Ulaşabileceği Mesafe: Bilindiği gibi ses katı,sıvı ve gaz içerisinde dairesel dalgalar halinde yayılır. Ses, sesi oluşturan kaynaktan bizim kulaklarımıza belirli bir sürede gelir. Çünkü ses dalgaları ortam koşullarına göre farklı hızlarda mesafe kat ederler. Ses hızı, ses dalgalarının belirli bir zamanda katettiği mesafe olarak tanımlanabilir. 20 °C’de ses hızı yaklaşık olarak saniyede 343 metredir. Bu hız değeri büyük ölçüde sıcaklığa bağlı olarak değişmekle beraber ayrıca havadaki gazlara göre de saniyede bir kaç metre değişiklik gösterebilir. Dünya’da bir insanın bağırarak oluşturabileceği en yüksek ses 30 cm uzaklıktan 88 desibel kadardır. Bu şiddette bir haykırış diğer insanlar tarafından en fazla 5 km, eğer ses rüzgarın doğrultusundaysa 6, 7 km mesafeden duyulabilir.

4- Hız Limiti: Dünyanın en hızlı koşan insanı 100 metreyi 9.58 saniyede koşan Jamaikalı Usain Bolt‘tur. Bu da ortalama saatte 37.6 kilometreye denk gelmektedir. Dünya’nın en hızlı koşan kadını ise Amerikalı Florence Griffith Joyner‘dır. 1988 yılında 100 metreyi 10.49 saniyede koşmuştur. Bu ortalama saatte 34.3 kilometreye denk gelmektedir.

5- Güç Limitimiz: Halter, iki tarafında ağırlıklar olan bir demir çubuğun (bar) koparma ve silkme hareketleri ile havaya kaldırılıp başının üstünde dirseklerini kırmadan tutarak yapılan bir spor dalıdır. Halter sporu müsabakaları koparma ve silkme olarak iki hareketten oluşur. Koparma’da sporcu halteri tek seferde kaldırır, hakem işaretine kadar başının üstünde dirseklerini kırmadan tutar. Silkme‘de ise omuzları üzerinde ağırlığı kısa süre tartar ve daha sonra yukarı kaldırır. Halter de tekniğin yanı sıra özellikle hız, güç, koordinasyon ve hareketlilik başarıyı getirir. Olimpik halter bir kenar spor dalı olarak sınıflandırılabilse bile, kısa mesafe koşucuları ve gülle atıcıları gibi birçok yüksek performans sporcusu, hızlı güç yönleri sebebiyle antrenman programlarında buradaki egzersiz hareketlerini kullanmaktadırlar. Halterde dünya rekoruna dair net bir rakam bulunmamaktadır çünkü cinsiyet ve kilo kategorileri bazında halterde dünya rekoru değişiklik göstermektedir. Uluslararası Halter Federasyonu, 1993 ve 1998 yıllarında ağırlık sınıflarını tekrar belirledi. Bu tarihlerden önceki rekorlar da geçersiz sayıldı. Örneğin Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenen 1988 Yaz Olimpiyatları’nda Naim Süleymanoğlu silkmede 190, koparmada 152.5 kilogram kaldırarak toplamda 342.5 kilogram kaldırmış ve dünya ve olimpiyat rekoru kırmıştır. Silkmede kaldırdığı kilo kendi ağırlığının 3 katı artı 10 kilogramdır ve bunu başaran dünyadaki tek kişidir. Fakat 60 kilogram kategorisi artık bulunmadığı için bu rekor geçersiz kabul ediliyor.

6- Yüzme Hızı Limitimiz: Bir insan yüzerek en fazla saatte 9.6 Kilometre hıza ulaşabilir ve bu rekor merikalı yüzücü Michael Phelps’e ait. Bu rakam köpek balığı için saatte 128 KM hıza çıkabiliyor. Michael Phelps, 2004 Yaz Olimpiyatları’nda altı altın, iki bronz toplam sekiz madalya kazanmış ve 1980’de Alexander Dityatin‘in bir olimpiyatta en fazla madalya alan kişi rekorunu paylaşmıştır. Uzun kulvarda 100m ve 200m kelebek ile 400m bireysel karışık dünya rekorlarının sahibidir. Olimpiyat oyunlarında aldığı 28 madalya ile olimpiyat tarihinin en çok madalya alan sporcusudur. Dünya şampiyonaları ve olimpiyatlarda toplam 37 altın madalyası vardır. Şu ana kadar sadece 6 yarış kazanamadı. Rio 2016 Olimpiyat Oyunlarında 5 altın olmak üzere toplam 6 madalya kazanmıştır.

7- Zıplama Limitimiz:  Kanadalı sporcu Evan Ungar, bulunduğu yerden 1.61 metre zıplayarak bu alanda dünya rekorunun sahibi. Böylece Evan Ungar, olduğu yerden tam 1.61 metre zıplayarak bu alanda Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandı. Bir kutu ya da farklı bir materyalden üretilen yapının üzerine atlandığı taktirde geçerli sayılacağı belirtilen rekor denemesini gerçekleştiren Evan Ungar, daha önce bu alandaki rekorun sahibi olan Justin Bephel’i geçmeyi başarmış (1.51 metre).

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler Yazılar

Exit mobile version