İngilizce Mevsimler, Aylar ve Günler

Herkese Merhaba. İngilizce kelimeler içinde olmazsa olmaz olan İngilizce “mevsimler (seasons), aylar (months) ve günleri (days)” Türkçe karşılıkları, anlamları ve okunuşlarını sizler için hazırladık. Hadi o zaman birlikte kısaca incelemeye başlayalım.

Özellikle mevsim, ay ve gün isimleri günlük İngilizce’de sıkça kullanılır. İngilizce öğrenen bir kişi mevsim, ay ve gün isimlerini kesinlikle ezberlemelidir. İngilizcedeki bazı ay isimleri Türkçe karşılıkları ile benzerlik göstermektedir. Bu yüzden ezberlemek çok da zor değil. Gün isimlerini ise birkaç tekrardan sonra kolayca ezberleyebilirsiniz. Yazımızda bazı örnek cümlelere de yer vereceğiz. Böylece İngilizce mevsim, ay ve günleri ezberlemenize yardımcı olacaktır.

İngilizce Mevsimler Yazılışı İpuçları

Mevsim kelimesinin İngilizce çevirisi “season” olarak ifade edilir. Mevsimler yazılırken; İngilizce aylar ve günlerden farklı olarak ilk harf büyük yazılmak zorunda değildir. Dünya genelinde sonbahar kelimesi İngilizce olarak ifade edildiğinde autumn kelimesi kullanılır. Ancak istisna olarak yalnızca ABD’de fall kelimesi kullanılmaktadır.

Mevsimler (Seasons)

İngilizce Mevsimler Cümle İçinde Kullanım Örnekleri

İngilizce mevsim adlarını kullanarak birkaç örnek cümle kuralım.

I will live in Barcelona during summer. – Yaz boyunca Barcelona’da yaşayacağım.

In the autumn, leaves fall from trees. – Sonbaharda yapraklar ağaçlardan düşerler.

In winter, I love to go skiing. – Kışın kayağa gitmeye bayılıyorum.

Last summer, I have backpacked and camped through East Europe. – Geçen yaz, Doğu Avrupa’yı sırt çantasıyla kamp yaparak gezdim.

Leaves falling to the ground is the best view of autumn. – Yaprakların yere düşmesi, sonbaharın en güzel manzarasını oluşturuyor.

Spring is my favorite season. – İlkbahar benim en sevdiğim mevsimdir.

We were in Berlin last summer. – Geçen yaz Berlin’deydik.

Winter is coming. – Kış geliyor.

İngilizce Aylar Yazılışı İpuçları

Ay kelimesinin İngilizce çevirisi “month” olarak ifade edilir. İngilizce aylar yazılırken; İngilizce mevsimlerden farklı olarak büyük harfle yazılma zorunluluğu vardır. İngilizce aylar yazımında çoğu zaman kısaltma kullanılmaktadır. Kısaltma kullanıldığında kelimenin sadece ilk üç harfi yazılır. Bu durumu Jan, Feb, Mar, Apr, May, Jun, Jul, Aug, Sep, Oct, Nov, Dec biçiminde örneklendirebiliriz. İngilizce aylar yazımı sırasında, kelimeler önüne ”in” edatını (preposition) alır.

Aylar (Months)

İngilizce Aylar Cümle İçinde Kullanım Örnekleri

İngilizce ay adlarını kullanarak birkaç örnek cümle kuralım.

January is the first month of the year. – Ocak, yılın ilk ayıdır.

February 14th is Valentine’s Day. – Şubat ayının 14’ü Sevgililer Günü’dür.

The new bridge will have been completed by March. – Yeni köprü Mart ayına kadar tamamlanmış olacak.

You must return the book by the end of April. – Kitabı Nisan sonuna kadar iade etmelisin.

Spring comes on March. – Mart ayında ilkbahar gelir.

I will travel to Japan in May. – Mayıs ayında, Japonya’ya seyahat edeceğim.

I can’t leave town until July. – Temmuza kadar, şehirden ayrılamam.)

İngilizce Günler Yazılışı İpuçları

Gün kelimesinin İngilizce çevirisi “day” olarak ifade edilir. İngilizce günler yazılırken; İngilizce mevsimlerden farklı olarak büyük harfle yazılma zorunluluğu vardır. İngilizce günler yazımı sırasında, kelimeler önüne “on” edatını (preposition) alır.

Günler (Days)

İngilizce Günler Cümle İçinde Kullanım Örnekleri

İngilizce gün adlarını kullanarak birkaç örnek cümle kuralım.

I will be busy on Monday evening. – Pazartesi akşamüstü meşgul olacağım.

She will come on Tuesday. – Salı günü gelecek.

I went to the movies last Wednesday. – Geçen Çarşamba sinemaya gittim.

I haven’t seen her since last Thursday. – Onu geçen Perşembe’den beri görmedim.

I will be free for dinner next Friday. – Önümüzdeki Cuma yemek için müsait olacağım.

I always go walking on Saturdays. – Cumartesi günleri her zaman yürüyüşe çıkarım.

I saw you with Tom last Monday. – Geçen Pazartesi seni Tom ile birlikte gördüm.

She has been sick since last Wednesday. – Geçtiğimiz Çarşamba gününden beri hastaydı.

I think I’m going to be busy on Friday. – Sanırım Cuma günü meşgul olacağım.

We must finish everything before Tuesday morning. – Her şeyi Salı sabahından önce bitirmiş olmalıyız.

I will be here from Monday to Thursday. – Pazartesi gününden Perşembe gününe kadar burada olacağım.

I can’t go swimming before Sunday. – Pazar gününden önce yüzmeye gelemem.