Bilgi
Hangi Elektrik Süpürgesini Almalıyım? En İyi Elektrik Süpürgesi Hangisidir?
Bu yazımızda Hangi Elektrik Süpürgesini Almalıyım? En İyi Elektrik Süpürgesi Hangisidir? Sorularına cevap vermeye çalışacağız. Bir elektrik süpürgesi almayı düşündüğünüzde piyasada çok sayıda elektrik süpürgesi markasının bulunmasından dolayı kararsız kalırız. Alacağınız marka modeli belirlediğinizde bu kez karşınıza “toz torbalı mı, torbasız mı, su filtreli mi” gibi seçenekler çıkıyor. Haliyle bu karmaşa içinde kararsızlık artıyor. İhtiyaca yönelik ve belirlenmiş bir bütçe ile rahatlıkla kaliteli bir ürün alabilirsiniz.
Elektrik süpürgelerini fiyat olarak incelediğimizde piyasada 60 TL’den 7.000 TL’ye varan süpürgeler bulmam mümkün. Tabi bu süpürgeler içerisinde yatay dediğimiz modellerden tutun şarjlı el süpürgeleri mevcut. Bizim burada inceleyeceğimiz modeller daha çok ev kullanımına uygun olan modeller olacak.
Markalara baktığımızda ise Altus, Arçelik, Arnica, Arzum, Beko, BlueHouse, Bosch, Conti, Dyson, Electrolux, Elektro Maschinen, Fakir, Fantom, Goldmaster, Hoover, Hotpoint-Ariston, Kale, Karcher, King, Nilfisk, Philips, Premier, Rowenta, Samsung, Siemens, Sunny, Thomas, Vestel, Vivenso gibi markaların modelleri en çok tercih edilen modeller arasında gösterilmektedir.
Elektrik Süpürgesi Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
1- Watt (Motor Gücü): Elektrik süpürgesi seçiminde herkesin ilk baktığı özellik kuşkusuz motor gücü yani watt. Aslında motor gücüne bakılarak alınan bir süpürgenin çekişinin iyi olduğu şeklinde bir algı var ki bu tamamen yanlış bir düşünce! Hatta şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki watt özelliğinin yüksek veya düşük olması çok önemli değil! Ancak reklam stratejisi gereği elektrik süpürgelerinin üzerinde büyük puntolarla X watt gibi yazılar yazılıyor. Haliyle bu dikkat çekiyor. Watt (Motor Gücü) süpürgenin harcadığı elektrik enerjisini veriyor.
2- Airwat (Emiş gücü): Bir çok kişinin adını bile duymadığı veya önemsemediği en önemli özelik olana airwat (emiş gücü) bir süpürgenin ne kadar güçlü çekebildiğini gösteren bir değerdir. Süpürgenin hava çekebilme gücünü belirleyen bu temel değer elektrik süpürgesinin aynı zamanda kalitesini belirler. Eğer güçlü bir süpürge arıyorsanız bu değere mutlaka bakmalısınız. Ancak burada dikkat etmeniz gereken durum be kadar güç istediğiniz! Örneğin halı kullanılan bir alanda airwat değeri çok yüksek olan bir süpürge alırsanız bu kez halıya güçlü bir şekilde yapışacağından sizi epey yoracaktır. Standart olarak 300-600 airwat arasında bir süpürge yeterince güçlü demektir.
2100 watt özelliğinde ki bir süpürge ortalama 180 airwat çekim gücüne sahipken, 1300 wattlık özelliğinde ki başka bir süpürgenin 500 airvat emiş gücü olabilir. Bu nedenle her zaman motor gücü yada emiş gücü arasında bir bağlantı olmuyor. Yani motor gücü (watt) yüksekse o halde airwatt (emiş gücü) yüksek diye bir durum söz konusu değildir. Aynı durum tam tersi içinde geçerlidir.
3- Hava Debisi: Süpürgenin ne kadar hava çektiğini gösteren değerdir. Bu değer Litre/Saniye cinsinden gösterilir. İyi bir süpürgede hava debisi kullanılan hortum ucunda 40 Litre/ saniye ve üzerinde olması tavsiye edilir.
4- Turbo Başlık: Halılarda derinlemesine (halıların diplerindeki saç, kıl tüy v.s.) bir ürün arıyorsanız o zaman güçlü ve turbo başlıklı ürünlere bakmanızda fayda var. Fırçası dönen bir “turbo başlık” süpürgenin yürümesini daha rahat sağlar. Son zamanlarda kullanımız hızla artan turbo başlıklı süpürgeler kendi etrafında dönebilen bazı başlıklar hava gücü ile hareketi sağlandığından emiş gücü yüksek bir süpürgenin halıya yapışmasını engelliyor. Bu özelliğinden dolayı tercih edilen özellikler arasında olduğunu söyleyebilirim. Turbo başlık özelliğinde markalar kendileri farklı isimler de çıkartmaktadır. Örneğin Fırçalı türbin başlık, turbo nozul gibi isimlendirmeler yapılmaktadır. Turbo başlıklar vakum (hava) ile çalışanlar ve elektrik gücü ile çalışanlar olarak ikiye kısma ayrılır. Ancak piyasa da daha çok vakum ile çalışanlar tercih edilmektedir. Turbo başlık seçimi söz konusu olduğunda her markanın farklı bir teknolojiye sahip olduğundan bazılarında verim yetersiz olabiliyor. Bu nedenle çevrenizde bu konuda deneyimlemiş kişilerin tavsiyesine ihtiyacınız var. Çünkü bazılarında turbo fırça yer ile temasında yetersiz kalıyor veya çalışmıyor. Bu nedenle fırçanın hızlı dönmesi ve güçlü olması aranan bir özellik olması gerekiyor. Turbo fırçanın dakikada ne kadar hızla döndüğüne dikkat etmek gerekiyor. Bir çok marka ve modellere uyabilen “Universal Turbo Başlıklar” piyasada bulunmaktadır.
5- Hepa Filtre: Emiş gücünden sonra en önemli özellik filtre özelliğidir. Filtre olayı gerçek temizlik yapmanızı sağlayacak öncelikli bir değerdir. Hepa İngilizce “High Efficiency Particulate Arrestin” kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçeye çevirdiğimizde “Yüksek Düzeyde Partikül Yakalayıcı Filtre” anlamına gelmektedir. Burada ki partikül sözcüğü mümkün olan en küçük parçacık demektir. Hepa filtreler partiküllerin -başka bir ifade ile süpürgeden kaçabilecek tozların- % 85 ile % 99,99 una kadarını yakalayabilir. Bu da yaklaşık olarak 0,3 mikron gibi çok küçük tozların yakalanması anlamına gelir. %99,97 oranına sahip olan filtrelere “TRUE HEPA” diğer adıyla “GERÇEK HEPA FİLTRE” denir. Bu oranın kısmen altında kalanlarına ise “HEPA FİLTRE” denir. En az %99,999 filtreleme oranına sahip filtrelere ise “ULPA FİLTRE” denir. Hepa filtreler “Hepa 10, Hepa 11, Hepa 12, Hepa 13, Hepa 14” gibi tozu tutma seviyelerine göre sıralanır. Bunların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.
Örneğin “mikro filtreli” bir süpürge arkasından 100.000 adet partikül çıkarıyor.
- HEPA 10: 100.000 adet partikülün 15.000’ni çıkartır. Yaklaşık % 85’ini tutar.
- HEPA 11: 100.000 adet partikülün 5.000’ni çıkartır. Yaklaşık %95’ini tutar.
- HEPA 12: 100.000 adet partikülün 500’ünü çıkartır. Yaklaşık % 99,5’ini tutar.
- HEPA 13: 100.000 adet partikülün 50’sini çıkartır. Yaklaşık %99,95′ni tutar.
- HEPA 14: 100.000 adet partikülün 5’ini çıkartır. Yaklaşık %99,995’ini tutar.
Hepa 14 filtrelerden daha iyi olanlar Ulpa filtrelerdir. Yaklaşık 0,3 mikrona kadar tozları “Hepa Filtreler” havadan arındırırken 0,3 mikrondan küçük olanları ise “Ulpa filtreler” arıtabilmektedir. Ulpa filtrelerin sadece daha çok sağlık alanında (ameliyathane, streril oda vs.) kullanıldığını hatırlatmakta fayda var.
Hepa filtreler değişebilen filtreler (kullan at tipinde) ve yıkanabilen hepa filtreler şeklinde ikiye ayrılır. Değişebilen filtreler genellikle kullanıma bağlı olarak yılda bir değişmesi gerekir. Yıkanabilenler ise (kullanıma göre değişebilir) daha çok 3-5 ayda bir yıkanmalıdır. Hali hazırda kullanılan elektrik süpürgelerinde daha çok “kaset tipi hepa filtreler” kullanılır. Özellikle özellikle astım ve alerji rahatsızlığı olanlar için kaliteli hepa filtreli bir elektrikli süpürge çözüm olacaktır.
Filtrenin yıkanabilir olduğunu nasıl anlarım? Bazı elektrikli süpürgelerindeki yıkanabilir HEPA filtrelerinin çevresinde mavi bir çerçeve vardır. Yıkanmayan filtrelerin çevresinde yeşil bir çerçeve bulunmaktadır.
Mikro Filtre : Bu tip filtrasyon genel olarak tüm süpürgelerde mevcuttur. Genel kullanımda idealdir, bazıları yıkanabilirler bazıları ile değiştirilmelidirler.
6- Aktif Karbon Filtre: Bu tip filtre “gaz moleküllerini yakalama ve tutma özelliği” bulunmaktadır. Aktif karbon filtrenin yüzeyi (alanı) milyonlarca ufak gözenekten meydana gelmektedir. Bu gözenekler aracılığı ile bir çok koku yayan zehirli gazlar yakalanır. Aktif karbon filtreler kullanıldığı ortam havası kirliliğine veya kullanım sıklığına bağlı olarak değişmelidir. Aktif karbon filtre kullanılan süpürgeler ortamdaki kokuyu da arındırabilmektedir.
7- Ses: Standart bir elektrikli süpürgenin ses seviyesi ortalama 78 desibelken, en sessiz olanınki ise normal konuşma düzeyi olan 68 desibel civarındadır. Gürültünün her 3 desibelde iki kat arttığını düşünürsek 68 ile 78 desibel arasında ciddi bir fark bulunmaktadır! Bazı firmalar kendi elektrikli süpürgelerinin ölçümünü uluslararası standartlara göre yapar. Bu nedenle elektrik süpürgesi alımında ses seviyesi (desibel) bir diğer kriterdir. Çok yüksek sesle çalışan bir elektrik süpürgesi hem size hemde komşunuzu rahatsız edebilecektir. Özellikle gece yarısı evde çalıştırılacak bir elektrik süpürgesi diğer komşuları da rahatsız eden bir ses çıkarabilecektir.
8- Kablo Uzunluğu: Uzun bir kabloya sahip bir süpürge her zaman tercih edilir. Aksi halde uzatma kabloları ile uğraşmak durumunda kabilirsiniz.
Elektrik Süpürge Tipleri ve Özellikleri
Günümüzdeki elektrik süpürgeleri genel olarak üç farklı filtrasyon sistemi kullanılmaktadır. Toz torbalı sistemine sahip süpürgeler, yıllardır kullanılan ve “klasik” yöntemle çekilen havayı bir toz torbasından geçirerek tekrar ortama veriyor. Sulu sisteme sahip süpürgeler ise adeta bir nargile gibi çekilen havayı sudan geçiriyor. Siklonlu sisteme sahip süpürgeler ise ise bir hortum gibi, haznesinde hava akımı döndürerek çalışmasıdır. Bu süpürge çeşidi bir fizik kuralı olan “eylemsizlik” kanunundan yararlanıyor.
Süpürgelerin aldığı havayı filtre etme sistemlerine göre üç tür (Toz Torbalı, Su Filtreli ve Siklonlu) ortaya çıkmıştır. Her birinin ayrı ayrı avantaj ve dezavantajı olan bu üç tür hakkında bilgi verelim.
1- Toz Torbalı Elektrik Süpürgesi: Toplanan pisliğin en kolay ve hijyenik tahliye edilmesinin yanı sıra hepa 14 gibi ek filtreler sayesinde çok ince zerrecikleri yakalamayı da başaran bu süpürge tipi aynı zamanda en küçük cihazları barındırır. Toz torbalı filtrasyonun sessiz çalışmaya izin vermesi ve bu cihazların daha ucuza satılmaları da önemli avantajlar arasında. Ancak zamanla toz kaçırma, çekiş gücünde düşüş, yalnızca kuru zeminden çekim yapabilme ve sürekli toz torbası maliyeti gibi dezavantajlar da bu tip süpürgelerin bilinen özellikleri arasında yer alıyor.
2- Su Filtreli Elektrik Süpürgesi: Aslında uzun yıllardır üretilen bu tip süpürgeler, ülkemizde son 10 yılın modasıdır. Arnica Bora’nın piyasaya fırtına gibi girişi ile iyice yaygınlaşan su filtreli süpürgelerin en önemli özelliği psikolojik faydalarıdır. Temizlikten sonra ortamdan çıkan kiri gören kullanıcının ciddi bir rahatlama yaşamasını sağlayan su filtreli süpürgeler aynı zamanda halı yıkama veya ıslak zeminden çekim gibi özelliklere de sahiptir. Ancak suların boşaltılması ve parçaların temizlenmesi gibi ek külfetler nedeniyle bu tip süpürgeleri tek cihaz olarak önermek zordur. Su filtreli süpürge kullanılan evlerde genellikle bir de mini süpürge bulundurulması bu sebeptendir. Ayrıca su filtreli süpürgelerin oldukça gürültülü çalıtıklarını da hatırlatalım.
3- Siklonlu Elektrik Süpürgesi: Piyasada “hem torbasız hem susuz” olarak bilinen bu süpürge tipi, içeriye giren havayı siklon denen odacıklarda döndürerek çalışır. Havadaki tozlar merkezkaç kuvveti nedeniyle odacıkların duvarlarına çarparak düşerler. Dyson’ın icadı olan bu sistem bugün başka markalar tarafından da kullanılmaktadır. Siklonlu süpürgelerin avantajları arasında çok yüksek ve asla düşmeyen emiş gücü ilk sırada yer alıyor. Bu tip süpürgelerin “alerji-astım hastaları için” veya “evcil hayvan besleyenler için” şeklinde satılmaları da bu sebepten kaynaklanıyor. Ancak siklonlu süpürgelerin toz haznelerini boşaltmanın zahmetli ve rahatsız edici bir iş olması ve bu tip süpürgelerin yüksek fiyatları da dezavantajlar arasında.
Torbalı ve Torbasız Elektrikli Süpürgeler
Torbasız süpürgeler, torbalı süpürgelere göre daha iyi performans gösterirler diye genel bir kural yoktur. Torbasız süpürgelerin torba ihtiyacı olmadığından ilave masrafı yoktur. (ancak belirli periyotlarla filtre değişimi gerekmektedir). Torbasız süpürgeler, ne kadar tozun çekildiğini görmenize olanak sağlar ve hazne görüldüğünden doluluk oranı anlaşılır. Bununla birlikte günümüzde üretilen çoğu torbalı süpürgede torba doluluk göstergeside bu imkanı sağlamaktadır. Torbasız süpürgelerde kullanıcı tozun boşaltılması esnasında bir miktar toza maruz kalabilir. Bu nedenle alerji, astım gibi rahatsızlığı olan kişilere tavsiye edilmez. Toz torbalı süpürgeler daha hijyeniktirler ve torba kolayca değiştirilebilir.