Bilgi
C Vitamini Nedir? Faydaları ve Günlük Tüketimi
C vitamini, askorbik asit olarak da bilinir, suda eritilebilen ve birçok görevi olan vitamin. Çoğu hayvanlar ve bitkiler, kendi C vitaminlerini glukozdan üretebilirler. İnsanlar, bazı meyve yarasaları, hint domuzu ve insan benzeri primatlar C vitamini besinlerden almak zorundadırlar.
Çünkü vücut kendi imkanlarıyla bu vitamini üretemez ancak metabolizmanın işlevleri için gerekli bir vitamin olmasından kaynaklı olarak mutlaka tüketilmesi gereken vitaminlerden bir tanesi olma özelliğini taşımaktadır.
İnsan bünyesinde C vitamini; dokuların daha sağlam yapıda olmasını sağlayan kolajen yapısının üretiminde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde ve alyuvarların işlevlerini düzgünce yerine getirebilmesinde gibi daha pek çok önemli görevde yer almaktadır.
Bir bireyin beslenme koşullarında C vitamini eksikliği varsa, o birey muhtemelen iskorbüt (skorbüt olarak da geçmektedir) hastalığına yakalanma durumuyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu hastalığın en büyük belirtileri ciltte morluk oluşması, halsiz hissetme, saçların sürekli kıvrılması, deri altında ufak kanamalar, diş etlerinin sık sık kanamaya başlaması, eklemlerde ağrıların başlaması, letarji denilen uyuşukluk durumları ve nefes darlığı problemlerinin yaşanmasıdır.
Bu tip ağır belirtilerden önce vücudun C vitaminine ihtiyaç duyduğunun en büyük belirtisi nedensiz ortaya çıkan bitkinliklerdir. Hatta bu belirtinin ilk ortaya çıktığı ve yaygın olarak kabul edildiği tarih 200 yıl öncesine dayanmaktadır.
O dönemlerde James Lind adlı bir bilim insanı, denizcileri kendine denek olarak alıp onların üzerinde bir takım çalışmalar yaptığında; iskorbit hastalığının en çok şikayet edilen belirtisinin bitkinlik olduğunu kayıt etmiştir. O günden sonra Ulusal Sağlık Örgütü tarafından C vitamini ihtiyacının karşılamamasından kaynaklı eksikliklerde vücutta ilk belirtinin bitkinlik olduğu kabul edilmiştir.
Son olarak 1989 yılında da Ulusal Bilimler Akademisi’nde Gıda ve Beslenme Heyeti tarafından dünya genelinde oluşturulan bir veriye göre de, bir insanın günlük C vitamini ihtiyacının 60 miligram olduğu söylenmiştir ancak günümüzde yapılan araştırmalar dahilinde de şuan bu verilerin dayandırıldığı kaynakların değişime uğradığı bu yüzden de günlük C vitamini ihtiyacının 60 miligramdan fazla olması gerekliliği savunulmaktadır.
Üstelik C vitamini konusunda her insanı aynı noktadan değerlendirmek yanlış olacaktır çünkü bazı özel durumlarda bu miktarları artması zorunlu hale gelmektedir. Örneğin; yaşlı bir kişinin ya da hamile bir kadının günlük C vitamini ihtiyacıyla normal bir bireyin günlük C vitamini ihtiyacı oranları aynı olamamaktadır.
Eğer hala bu değer 60 miligram olarak kabul edilecekse, hamile bir kadının da ihtiyacı olan C vitamini ihtiyacı 70 miligram seviyelerindedir. Daha sonrasında bebek doğunca yemi emziren anne statüsündeyken bu ihtiyaç 95 miligram seviyelerine, hele ki sigara kullanımı da varsa 100 miligram seviyelerine çıkmaktadır.
Bunun dışında yine 1970’lerde yapılan bir araştırma sonrasında Pauling soy isimli bir bilim insanı da kendi araştırmaları neticesinde günlük ihtiyaç duyulan C vitamininin 2 ya da 3 miligram civarlarında olduğunu söylemiştir.
Aynı dönemlerde Birleşik Krallık’ta yapılan araştırmalar sonucu yetişkinler adına günlük ihtiyaç duyulan C vitamininin 30 miligram olduğu söylenmiş, SSBC’de yapılan araştırmalara göre de bu değerlerin 70 miligram ile 700 miligram arasında değişebileceği ortaya atılmıştır. Tüm bu bilgilerden sonra varılan ortak karar, günlük C vitamini ihtiyacının çeşitli kaynaklar ve koşullara göre değişiklik gösterebileceği kabul edilmiştir. Bu değişikliğin en büyük sebebi de yaşa ve cinsiyete bağlı bulunmaktadır.
Not:
Askorbik asit bütün canlı dokularda bulunur. Doğada çok yaygın şekilde bulunan bu vitaminin en zengin kaynaklarını taze meyveve sebzeler ve çiğ et oluşturur. Meyveler arasında en çok askorbik asit içerenler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek vefrenk üzümüdür. Elma, armut ve erik ise bunlara göre daha az miktarda askorbik asit içerir. Bu meyvelerden özellikle sitrusmeyveleri (limon, portakal, greyfurt), kivi ve domatesin dış kısımları (kabuk) askorbik asit bakımından zengindir.
Sebzeler, özellikle kuşburnu, karnabahar, lahana, ıspanak, kuru soğan, biber, turp, tere, maydanoz ve yer elması askorbik asit bakımından en zengin kaynaklardandır. Aşağıdaki tabloda çeşitli sebze ve meyvelerin askorbik asit değerleri görülmektedir.