Bilgi
Biyokimyasal Fabrika “Koala” Nasıl Bir Hayvandır?
Dünyanın en tembel ve sevimli hayvanlarından biri olan koalalar, Avustralya’da yaşayan otçul, keseli hayvanlardır. Koala adının Aborijin dilinde “su içmeyen” anlamına geldiği yaygın olarak dile getirilse de, bunu destekleyecek bir kanıt yoktur. Çünkü Koalalar çok nadir de olsa su içerler. Koalaların ana besin maddesini oluşturan okaliptüs yaprakları kolaların temel düzeydeki su ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Sadece yapraklarda yeterli nemin bulunmadığı kuraklık dönemlerinde ve hastalandıklarında suya ihtiyaç duyarlar.
Okaliptüs yaprakları yüksek miktarda lif ve çok az da protein içerir. Bu yapraklarda güçlü kokulu yağlar, fenolik bileşimler ve birçok memeli için yenilemez hatta zehirli olan siyanür niteliğinde maddeler de bulunur. Başka hayvanlar için zararlı olan bu maddeler koalanın vücudunda zehir etkisini kaybeder. Çünkü koala, çok özel bir anatomisi ve fizyolojisi olan bir sindirim sistemine sahiptir. Bu özelliği ile “ Biyokimyasal Fabrika” olduğu söylenebilir.
Diğer otçul memeliler gibi koala da okaliptüslerin ana maddesi olan selülozu sindiremez. Ancak bu işlemi, onun için selülozu sindirebilen ve koalanın körbağırsağında yaşayan mikro organizmalar yaparlar. Bu kör bağırsak, kalın bağırsağa açılır ve oldukça büyüktür. Öyle ki kör bağırsak toplam bağırsak uzunluğunun beşte birini oluşturur. Kör bağırsak koalanın sindirim sisteminin en ilginç parçasıdır. Yaprakların sindirim sisteminden geçişi burada geciktirilir. Bu gecikme sayesinde körbağırsaklardaki mikro organizmalar faaliyete geçerek selülozu koalanın faydalanacağı hale getirirler. Bu haliyle koalanın kör bağırsağı biyokimyasal bir fabrikaya benzetilebilir. Selüloz bu fabrikada işlenirken, yağlar ve zehirli niteliğe sahip kimyasallar (fenol bileşikleri) başka bir fabrikada yani karaciğerde süzülmeye uğrayarak etkisiz hale gelirler.
Koalanın tek besin kaynağı okaliptüs yapraklarıdır. Bu ise hayvanın karbonhidrat gereksinimini, mikroorganizmaların selülozu sindirmesiyle karşılaması anlamına gelir. Bu da mikroorganizmalar olmadan koalaların yaşamalarının mümkün olmadığının belirgin kanıtıdır.