Bilgi
Bilişim Çağı Nedir?
Bilişim Çağı (Almanca Informationszeitalter; İngilizce Information Age) bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişimin insanlık tarihinde toplumsal, ekonomik, ve bilimsel değişimin yönünü yeniden belirlediği ve giderek ağ toplumunun ortaya çıktığı döneme verilen addır. Başta imalat sanayii olmak üzere, ulaştırma, inşaat ve enerji sektörlerindeki gelişmelerin toplumsal ve ekonomik değişimin itici gücü olduğu endüstri toplumunun gelecekte neye evrileceği konusundaki tartışmalar 1950’lerin sonlarında başlamıştır. Başlangıçta bu döneme Endüstri Sonrası Çağı denmiştir. 1980’lerde İnternet’in kullanımının yaygınlaşması ve nihayet 1995’te tamamen serbest bırakılmasından sonra endüstri sonrası terimi yerini enformasyon sözcüğüyle değiştirmiş[, kavram Türkçeye Bilişim Çağı ya da Bilgi Çağı olarak yerleşmiştir. Günümüzde “Bilişim Çağı” terimi, 1990’lardan bugüne kadar olan süre için kullanılmaktadır.
Alberts, Papp ve Kemp’e göre Bilişim Çağı başlıca sekiz alandaki teknolojik gelişmeler üzerine kurulmuştur:
- Gelişmiş yarı iletkenler.
- Gelişmiş bilgisayarlar.
- Fiber optik iletkenler.
- Hücresel (mobil) iletişim teknolojileri.
- Yapay uydu teknolojisi.
- Gelişmiş bilgisayar ağları.
- Gelişmiş insan-bilgisayar etkileşimi.
- Dijital (rakamsal) iletişim ve veri sıkıştırma.
Teknolojik gelişmeyle birlikte, bilişim ve iletişim altyapısının geniş coğrafi alanlara yayılması ve mobil iletişim teknolojileri aracılığe ile veri ve enformasyon erişiminin zaman ve mekandan bağımsız hale gelmesi, bireylerin, kurumların ve toplumların birbirleri ile ilişkilerinin bir bölümünü iletişim ve bilgisayar ağları üzerinden yürütebilmelerine olanak sağlamıştır. Bilişim Çağı’nda bireyler ve kurumlar işlerini görmek ve günlük yaşamlarını sürdürmek için büyük miktarda veri ve enformasyona gereksinme duymaktadır. Birey ve kurumlar aynı zamanda birer veri kaynağı işlevi de görmekte, büyük bir veri havuzu olan İnternet’e, ya da bireysel veya kurumsal bilişim sistemlerine veri katkısında bulunmaktadır.
Veri ve enformasyonun zaman ve mekan kısıtlarını aşması, Bilişim Çağı’nda ülke sınırlarını yok etmese de bir ölçüde yeniden tanımlanmalarına yol açmıştır. Oyunlar, kitaplar, müziksel yapıtlar, görseller ve videolar dijitalleşerek elektronik ürünlere dönüşmüştür. Ayrıca ticaretin; yayıncılığın; devlet hizmetlerinin; iş yaşamının; çıkar, ilgi, inanç, köken veya eğlence odaklı gruplaşmaların bir bölümü elektronik ortama kaymıştır. Kurumların ve işletmelerin örgüt yapıları değişmiş; hiyerarşik yapıların yerini daha esnek ve daha otonom ağ tipi örgütlenmeler almaya başlamıştır.