Bu yazımızda sizlere X, Y ve Z Kuşakları Nedir? Özellikleri Nelerdir? Sorularına cevap vermeye çalışacağız.
Kuşak veya Jenerasyon belirli bir dönemde doğan insanların oluşturduğu gruba/nesle verilen isim diyebiliriz. Günümüzde genellikle bir dönemin sosyal veya kültürel yapısını vurgulamak için sıklıkla kullanılan bir terim haline gelmiştir.
Kuşaklar arası farklılıklar her yüzyılda, her dönemde, her çağda belirgin olarak hissedilmektedir. Kuşaklar arası çatışmalar toplumda önemli problemlere dönüşürken, eski kuşakların yenileri anlamaya çalışması toplumun gidişatı açısından son derece önemlidir. Günümüzde kuşaklar (jenerasyon) keskin çizgilerle 4’e ayrılır. Baby Boomer, X, Y ve Z kuşakları.
Bilinen ve sıklıkla kullanılan kuşakları sırasıyla aşağıdaki gibi ayırabiliriz.
- Lost Generation (Kayıp Kuşak)
- I. Generation (Amerikan Askeri Kuşak)
- Silent Generation (Sessiz Kuşak)
- Baby boomers (Sandviç Kuşağı)
- Generation X
- Generation Y (Millennial Kuşağı)
- Generation Z (Milenyum/İnternet Kuşağı)
Baby Boomer Kuşağı (1946-1964 Arası Doğanlar)
Bunlara “Sandviç Kuşağı” da deniyor, çünkü aynı evde önce çocuklarına, sonra yaşlanan ana-babalarına baktılar. Dünyanın insan hakları hareketlerini, radyonun altın çağını yaşadığı yıllar. Sadakat duyguları yüksekti, kanaatkarlardı; aynı yerde uzun süre çalıştılar. Teknoloji kimine yakın kimine uzak oldu, çok benimse(ye)mediler. Aslında babaları gibi otoriteye saygılılardı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki “nüfus patlaması” yıllarında doğan bu 1 milyar bebeğe “Baby Boomers” deniyor. Bu kalabalık bebek nüfusu büyüdükçe, ihtiyaçlarına göre çeşitli sektörler de her on yılda bir müthiş büyüme gösterdi. 1960’lı yıllar televizyon yılları; 70’ler fast food; 80’ler – bebekler evlenme çağına geldiği için – gayrimenkul yılları; 90’lar, artık sıra yaşam kalitesini yükseltmeye geldiği için, mikrodalga gibi elektronik ev aletleri ve ardından, iletişim patlamasıyla internet ve cep telefonu yılları oldu. 2000’lerde artık yaşları 50’yi geçmişti, ceplerinde paraları vardı, ömrün uzadığını biliyorlardı, “iyi yaşlanmak” hatta mümkünse yaşlanmamak için sağlık ve güzellik-bakım sektörlerini de patlattılar. Savaş sonrasının yokluklarını, sıkıntılarını unutmadılar, zenginleşmenin tadını aldılar
X Kuşağı (1965-1979 Arası Doğanlar)
1965-1979 arası doğanlara X Kuşağını oluşturmaktadırlar. Teknolojiye adapte olmakta ciddi sorunlar yaşayan, değişimi kabul etmekte zorlanan, kurallara uyumlu, belirli bir disiplin çerçevesi içerisinde yetişmiş, sabırlı ve otoriteye saygılı kuşak X kuşağı olarak adlandırılmaktadır.
Belirli çalışma süresinden sonra kademe atlayabileceklerine inanırlar ve sabırlıdırlar. Daha çok, keyifli yaşamak için çalışırlar. Ayrıca, bu nesil, çok fazla icatlara, buluşlara şahitlik etmiştir. Dünyaya gözlerini, merdaneli çamaşır makinesi, transistorlu radyo, bantlı teyp, pikapla açan X nesli internetten, ipad’lere, akıllı telefonlara kadar pek çok yeniliğe şahit olmuştur.
Sadakat duyguları duruma göre değişir, daha iyi kariyer imkanları ararlar, çoğu (teknolojik devrime denk geldiklerinden) teknolojiyi zorunluluktan kullanmaya başladılar. Özellikle bilgisayar sistemlerinin dönüşümü ve buna bağlı değişen iş yapış şekillerine adapte olmaya çalışmışlardır. Ülkemizin yaklaşık %22’sini oluştururlar.
Y Kuşağı (1980-1999 Arası Doğanlar)
Millennial‘lar olarak tanımlanan Y kuşağı Amerikan kültüründe X nesli’nden sonra gelen demografik kuşaktır. Bu kuşağın başlangıç ve bitiş tarihleri net olarak belli olmasa da nüfus bilimciler ve araştırmacılar genellikle 1980’lerin başlarından 1990’ların ortalarına veya 2000’lerin başlarına kadar doğanları bu kuşağa dahil eder.
Y neslinin karakteristik özellikleri bölgeden bölgeye, sosyal ve ekonomik koşullara göre değişir. Y kuşağı hiyerarşi içerisinde çalışmayı sevmeyen, iş hayatına atılır atılmaz kendi işinin patronu olmayı isteyen ve para harcamak için çalışan kuşaktır. Teknolojiye bağımlı ve X kuşağıyla da tamamen kopuk olmayan Y kuşağı; X ve Z kuşakları arasında tam bir köprü konumundadır.
Bu neslin bireyleri; iletişim ve medya teknolojileri ile dijital teknolojileri genellikle daha yoğun kullanır. Dünyanın çoğu bölgesinde bu nesil, politikada ve ekonomide artış gösteren liberal politikalar eşliğinde büyümüştür. Y neslini içinde büyüdüğü bu ortamın etkileri ise tartışmalıdır. Gençler arasındaki işsizlik düzeyinin çok artmasına yol açan 2008 Ekonomik Krizi’nin bu nesil üzerindeki etkisi büyüktür.
Sadakat duyguları az. Teknoloji hayatlarında pek çok şeyin simgesi. Narsist, bireyci ve girişimciler. Çalışmaktan hoşlanmıyor, eğlenceyi, kazanmayı çok seviyorlar. Beklentileri yüksek ama bedelini ödemek istemiyorlar. Hızlı tüketiyorlar. Türkiye’de yağ kuyruklarını, benzin sıkıntısını yaşamadıkları için “her şey her zaman böyleydi ve böyle olacak” sanıyorlar. Eş zamanlı olarak birkaç işi birden yapabilirler. Kitlesel olanı değil, kişiye özel olanı seviyorlar. Türkiye’nin %35’ini oluştururlar. Yani yaklaşık 27 milyon kişi.. Çok önemli bir diğer faktör ise “akran onayı”. Sıra arkadaşının, mesai arkadaşının, internetteki oyun arkadaşının önermediği ve onaylamadığı bir ürün ile Y’nin buluşması çok zor. Y’nin dikkatini çekmek istiyorsanız, mesajınızı, markanızı, iletişiminizi sadeleştirmeniz gerekir. Girişimcilik en önemli özelliklerindendir, özgüvenleri biraz abartılıdır.
Y neslinin uyumsuz olduğu, kendisinden farklı düşünenleri acımasızca eleştiri yağmuruna tuttuğu da gözlenmektedir. Bu durum aşırı bireyci olmasından ve otorite tanımamasından kaynaklanmaktadır. Bu nesil için kural tanımaz denmektedir.
Z Kuşağı (2000-2012 Arası Doğanlar)
Z kuşağı kimi uzmanlara göre milenyum kuşağı veya internet kuşağı olarak adlandırılmaktadır. 2000 yılı ve sonrası doğanlara Z Kuşağı denir. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih eden bu kuşak diğer nesillerden farklı olarak oyuncak yerine ipad’lerle, laptoplarla, play station’larla oynarlar ve teknoloji ile birlikte büyürler. Çabuk tüketen bir nesildir. Markalara ve ürünlere sadakatleri çok düşük seviyededir. Onlar, ev ödevi yapamadıklarında “elektrikler kesildi, ondan yapamadım” değil; “internet bağlantım kopuktu” diyen kuşak. İnsanlık tarihinin, el, göz, kulak vb gibi motor beceri senkronizasyonu en yüksek nesli. Ancak bu avantajlar, dikkat ve konsantrasyon zorluklarıyla dezavantaja da dönüşebiliyor. Sorgusuz yaşayacaklar, çünkü, iş yaşamına atıldıklarında karar vermelerini gerektiren her şey sistemler tarafından yapılıyor, yapay zeka tarafında karar veriliyor olacak. Çok diplomalı, uzman ve buluşçu olacaklar. Yaşamlarında otorite kavramının önemi kalmayacak. Tatminsiz, kararsız ve doğuştan tüketiciler. Ülkemizin %17’sini oluştururlar.
Fahrettin
11 Temmuz 2021 at 03:28
çok güzel olmuş ellerinize sağlık