Bilgi

Tanrı Parçacığı Nedir?


Evrenin ilk başladığı an, hatta hiçliği her şeye çeviren o muhteşem an her zaman merak edilen bir konu olmuştur. 20. yüzyılda büyük patlama teorisi ortaya atılınca bir anda çok popüler oldu. Sonuç olarak bilim insanları bu teoriyle evrenin büyük bir patlama sonucunda ortaya çıktığı fikrini kabul ettiler. Fakat merak edilen bir konu daha vardı. Big Bang adını verdiğimiz bu büyük patlama olayında yani evren var olmadan önce sadece saf enerji vardı ve bu enerji bir şekilde birikerek patlamayla sonuçlandı. Patlamayla birlikte dağılan enerji bugün bildiğimiz maddeyi, yıldızları hatta insanları ortaya çıkardı. Bu noktadan sonra hepimizin aklına tek bir soru geliyor. Enerji nasıl maddeye dönüşebildi?

1950’li yılarda bu soru çok fazla tartışıldı. En sonunda 1966 yılında teorik fizikçi olan Peter Higgs bir teori ortaya attı. Higgs’ e göre evrenin başlangıç aşamalarında yani saniyenin milyarda biri kadar kısa sürede gizemli bir parçacığın diğer parçacıklarla etkileşime geçerek onları bir araya getirdiğini ve atomaltı parçacık dediğimiz quark lepton gibi yapıların bir araya getirilmesiyle atomaltı ana parçacıklarını oluşturuyor. Quark ve lepton bu gizemli alanda birleşip ilk proton ve nötronları oluşturuyor. Atomlar elementler derken evrene kadar uzaman bir birleşme söz konusu. Yani bu gizemli parçacık aslında gizemli bir alan oluşturuyor. Bu parçacığa Higgs Bozonu adı verilmektedir. Higgs Bozonu; evrenin sıfır noktasındaki halinde gizemli bir parçaya verilen isimdir. Adına “Tanrı Parçacığı” denilen, İsviçre’nin CERN laboratuvarında yapılan deneylerle varlığı kanıtlanan Higgs Bozonu, kütleleri olmayan atomlara kütle kazandıran mekanizmadır, yani hiçliğe kütle vermektedir.

Burada asıl soru ne oldu da büyük patlamadan saniyenin trilyonda biri kadar kısa bir zamanda parçacıklar kütle ve enerji kazandılar? Higgs bozunun bilinen bir kütlesi yok ve ömrü çok kısadır. Hatta 20. yüzyıl teknolojisiyle bunu tespit etmek imkânsız olduğu için bilim insanları ilk başlarda Higgs boznunu “Tanrının Cezası” olarak adlandırdı. Ama bu tanımın bilimsel açıdan doğru olmadığı kanısına varılarak “Tanrı Parçacığı” adını aldı.

Teorik olarak var olan ve matematik modellemesi yapılan bu parçacığın gerçekten var olduğunu kanıtlamak için 2012 yılında devletler bu konuya devasa bir fon oluşturdu. CERN‘de Atlas adı verilen süperdedektörün tasarlanmasıyla Higgs Bozunu ile ilgili ilk gerçek veriler elde edildi. 2013 yılında artık bilimsel olarak tamamen kesinleşti. Kütlesiz, hacimsiz, saf enerji maddeye dönüşebiliyordu.

Bu araştırmalarla beraber, evrenin ana yapıtaşının Higgs Bozunu olduğu kabul edildi.

Peki, Şimdi Ne Yapılıyor?

Varlığını kanıtlamak çok büyük bir sıkıntıyken artık varlığı tamamen kanıtlanan Higgs Bozonu üzerinde çalışmalar halen devam ediyor. Higgs Bozonu ve Higgs alanının keşfi varoluşun doğasını anlamamızı sağlayacak. Aslında bu konuyla ilgili yapılan tüm araştırmaların ana amacı parçacığı nasıl manipüle edebileceğimizi öğrenmektir. Yani bu parçacığı etkileyebilecek, şansımız olursa saf, sınırsız, sonsuz enerjiyi elde edebileceğiz. Bu nedenle devletler devasa bir fonu bu konuya ayırdılar. Saf enerjiyi elde etmek devasa bir gücü beraberinde getiriyor. Bu olay gerçekleştiği zaman herhangi bir maddeden saf sınırsız hatta devasa bir enerji elde edebileceğiz. Ne petrol savaşları ne de büyük politik oyunlara gerek kalmayacak. Minik bir taş parçasıyla yüzyıllar boyunca yetecek enerjiyi elde edebileceğiz. Büyük enerji harcanması gereken ve hala ilerleme sağlanamayan yıldızlar arası seyahatler gibi konular rahat bir şekilde çözüme kavuşacak. Zaman yolculuğu bile mümkün hale gelebilecek.

Heyecanla bekliyoruz.

1 Yorum

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı