Eski çağlardan beri teknoloji gelişmekte ve hayatı daha da kolay hale getirmektedir. 20. Yüzyıldan sonra gelişen bilimle birlikte teknoloji de hızla ilerledi ve elbette teknolojinin bize kazandırdıkları şeyler sayısız hale geldi. Eğitim, iletişim, ulaşım, iş, alışveriş ve daha birçok alanda kolaylık sağladığı bir gerçek. Ama bazı hastalıkların da ana nedenini oluşturduğunu unutmamak gerekiyor. Saatlerce bilgisayar başında oturmak ya da cep telefonlarıyla oynamak, yemeği bir telefonla ayağımıza getirmek, hatta alışverişi bile telefonla halletmek vs. bütün bunlar doğal olarak hareketsiz yaşamı beraberinde getiriyor ve bu da aşırı kilo alımına neden oluyor.
Sadece teknolojik kolaylıklar değil ekonomik şartların ve bireylerin gelir düzeylerinin artmasıyla birlikte de kilo alımı görülmekte ve bu çeşitli hastalıklara neden olmaktadır. İşte bugünkü yazımızda sizlere bu hastalıklardan biri olan metabolik sendromdan bahsedeceğiz.
Nedir bu metabolik sendrom? Metabolik sendrom tek başına bir hastalık olmayıp hastalıklar topluluğudur. Günümüzün en yaygın sağlık sorunu olan obezite, bel çevresi kalınlığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında bozukluk, kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir risk faktörleri demetidir.
Çağın hastalığı olarak nitelendirilen metabolik sendrom, ekonomik gelirlerin artmasıyla birlikte hazır gıdalara özellikle fast-food dediğimiz gıdalarla beslenmeye yönelen bireylerde, masa başında oturan ve yoğun stres altında çalışan kişilerde görülür. Ülkemizde kadınlarda ve gençlerde bu hastalığın görülme oranı daha fazladır.
Metabolik sendrom genetik eğilimi olan kişilerde, yani eğer bir kişinin ailesinde aşırı kilolu insanlar var ise görülme olasılığı yüksektir. Ayrıca yüksek tansiyon, kan yağlarında dengesizlik gibi durumlar var ise metabolik sendromdan kaçınmak zor görünüyor.
Metabolik sendroma sahip olduğunuzu anlamak için bir-kaç kriter bulunuyor. Bunlar:
- Bel Çevresinde Genişleme (Kadınlarda 88 cm, Erkeklerde 102 cm’den Fazla Olması)
- Yüksek Tansiyon
- Yüksek Kolesterol
- Kan Şekerinde Yükseklik
Metabolik sendroma sahip kişiler; kalp krizi, damar tıkanıklıkları, emboli oluşumu açısından risk taşırlar ki bu riskler de yaşam ömrünü kısaltmaktadır. Hatta önümüzdeki yıllarda ölüm nedenleri arasında birinci sıraya oturacak bir tehlike olarak görülüyor.
Durum böyle..
Peki bu sendrom nasıl tedavi edilir?
Beslenmeye dikkat etmek tedavinin önemli etkenini oluşturuyor. Doymuş yağların ve karbonhidratların az olduğu diyet bu hastalığa sahip kişilere önerilen diyet modelidir. Tabi bir uzman doktor işbirliği ile olmalı. Ayrıca hazır gıdalardan uzak durmak da oldukça önemlidir. Düzenli egzersiz yaparak da vücut ağırlığı, yağ oranı azaltılabilir. Kapalı ameliyatlar ile insülin direncini azaltan ve insülin salgısını artıran inkretin denilen hormonların salgısı artırılmaktadır.
Sonuç olarak metabolik sendroma eğiliminizi ortadan kaldırmak için kilo alımına engel olmalı, beslenmede hazır gıdalar yerine ev yemeklerini tüketmeli, sebze meyve ağırlıklı beslenmeli, doymuş yağ tüketimi sınırlanmalı, fiziksel aktiviteler yaşamın bir parçası olmalıdır.
Doğru beslenin, daha çok hareket edin ve kendinizi vücudunuzdaki tüm zararlı maddeleri atacak kadar çok sevin;
Zararlı gıdalar,
Zararlı düşünceler,
Zararlı kilo,
Zararlı aşklar,
Zararlı arkadaşlar…