Plastitler: Plastitler alg ve bitki hücrelerinde bulunan çeşitli görevleri olan çift zarlı temel organellerdir. 1,5 milyar yıl önce simbiyogenez ile oluştuğu tahmin edilmektedir. Genç hücrelerde renksiz olan plastitler (lökoplast), hücre ile birlikte gelişerek, hücrenin görevine uygun şekil ve renk kazanır.
Plastidlerin oluşumundan sorumlu olan ve bitkilerde meristematik dokularda lokalize olmuş yapılara proplastid denir. Etioplast proplastid ile kloroplast arasında geçiş yapabilen ve günümüzde de görevi üzerinde araştırmalar yapılan bir plastid çeşitidir. Etioplasta klorofil aktif durumda değildir. Etioplastın bulunduğu bitki dokusu belirli bir süre ışığa maruz bırakılırsa kloroplasta dönüşür. Farklı bir açıdan baktığımızda bitkinin metabolik ihtiyacına göre dokulardaki hücrelerde kloroplast sayısı artması gerektiğinde etioplastlar kloroplasta dönüşlür ve Etioplastın kloroplasta dönüşünce inaktif olan klorofil aktive olur. Etioplast çiçekli bitkilerin kök gibi ışık görmeyen dokularında bulunan açık yeşil ve sarı renge yakın bir renge sahip bir bitki organelidir.
Bulundurdukları pigment (renk maddesi) ve görevlerine göre birbirine dönüşebilen üç çeşit plastit vardır:
1- Kloroplastlar: Kloroplast, bitkilerde fotosentezin gerçekleştiği sitoplazmik organeldir. Çift katmanlı zarla çevrilidir. İç katman fotosentez pigmentleri enzimleriyle klorofil içeren yassı keseciklere dönüşmüştür. DNA içeren kloroplastlar, bağımsız işlev gören ve kendi kendine çoğalan bir yapıdır.
2- Kromoplastlar: Bitkilerin çiçeğine renk verir. Çiçeklerdeki kırmızı, sarı, turuncu, hatta leylak gibi renklerin oluşmasını sağlar. Havuca turuncu renk veren karoten, domatese kırmızı renk veren likopen, limona sarı renk veren ksantofil, bitkiye yeşil rengi veren ise klorofildir. Kısaca kromoplast bitkiye sarı, kırmızı, turuncu gibi renkleri verir. Bitkilerin bazı renkleri ise koful öz suyunun asidik ya da bazik oluşuna göre renk değiştiren “antokyan” tarafından oluşturulur.
3- Lökoplastlar: Renksizdirler. Işık alırlarsa kloroplastlara dönüşürler. Renksizdir. Bitkinin kök,toprak altı gövdesi (rizom) ve tohumları gibi depo organlarında bulunur. Bitkinin besin depo etmesini sağlarlar. Patates gibi kökte, yumruda ya da bitkinin renksiz kısımlarında lökoplast renksizdir, ama gün ışığına çıkınca bitkinin bulunduğu yerdeki rengini değiştirir.
Amiloplast lökoplastın daha özelleşmiş bir çeşididir. Lökoplast gibi renksiz olan bu organel bitki hücrelerinde bulunur. Glukoz molekülünün polimerizasyon süreci boyunca nişastanın depolanmasında görevlidir. Amiloplastların büyük çoğunluğu patates gibi bitkilerin depo dokularında bulunur. Amiloplastlar,kendi kalıtım bilgilerini(DNA,RNA) taşıyan ve ökaryotik hücre simbiyotik(ortakyaşamsal) plastitlerden türer. Bazı özel amiloplastların bitkilerin kök uçlarına yerleşerek yerçekiminin algılanmasında görev aldığı düşünülmektedir. Statolit denilen bu özel amiloplastlar bunu yerçekimi doğrultusuna göre kök uçlarında birikerek gerçekleştirirler. Proteinoplast ve Elaioplast ise aynı şekilde (amiloplast gibi) fotosentez yapan hücrelerde protein biriktiren özelleşmiş renksiz lökoplastlardır.