Bilgi

Parazit Nedir? Çeşitleri Nelerdir? Parazitler Hangi Hastalıklara Neden Olurlar?

Tarih |

Parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmaya verilen isimdir. (Bazı durumlarda parazit, asalaklık olarak tanımlanır.) Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler. Parazitlik ya da asalaklık; parazitik hayatın herhangi bir şeklini benimsemiş bir organizmanın göstermiş olduğu parazitlik eylemidir.

Bir parazit üzerinde yaşadığı canlının besinine ortak olarak yaşamını sürdürür. Besine ortak olması ise üzerinde yaşadığı canlının zayıf düşmesine ve hastalanmasına neden olur. Günümüzde bilinen birçok hastalık parazitler neticesinde meydana gelir. Parazitlerin en bilinenlerinden birisi ise kedi, köpek ve sığırlarda yaşayan şerittir. Şerit başlangıçta kistle kaplı bir yumurta halinde iken konak canlının sindirim sistemine geldiği zaman sahip olduğu kisti kırarak erginleşmeye başlar ve hayvanın bağırsağına yerleşir. Benzeri durumlar genellikle ya konağın zarar görmesi ya da bağışıklık sisteminin uyum göstermesi ile sonuçlanır. Kimi kurt türleri nadiren de olsa beyin ve karaciğer gibi organlara zarar verebilmektedir. Gezici bir parazit olan askaris yoğun vakalarda çok yaygın olmasa da kazara akciğere girerek çıkamayabilir veya karaciğerde apseye neden olabilir. Ölümcül durumlar genelde hatalı konaklarda görülmektedir, örneğin beyaz kuyruklu geyiğin beyninde yaşayabilen Parelaphostrongylus isimli parazit mus‘larda sık sık fatal nörolojik vakalarla sonuçlanmaktadır. Ayrıca virüsler canlı hücrelerde replike olabilirler ve hücresel parazitler olarak tanımlanmaktadırlar.

Parazit Çeşitleri Nelerdir?

Parazitler, konak üzerindeki etkileşimlerine göre sınıflandırılırlar. Ciddi olanlarına köpeklerdeki kalp kurdu örnek verilebilir.

Ektoparazitizm: Bir canlı diğer bir canlının dış kısmına (deri ve solungaç) yapışarak veya tutunarak yaşıyorsa Ektoparazitizm denir. Bulundukları yere kendilerini bağlamak için özel organlar (vantuz, salgı bezleri vs.) oluşmuştur. Genellikle vücut sıvısıyla ve özellikle kanla beslenirler. Bir kısmı deriyi delerek galariler açmak suretiyle beslenir. Bunlar ektoparazitlerin doku parazitliğine geçiş gösterenleridir.

Endoparazitizm: Endoparazitizm, bir canlı diğer canlının iç kısmında yaşaması durumudur. Bu parazitlik hücre içerisinde oluyorsa, örneğin sıtmanın nedeni Plazmodyum (alyuvar içinde bir asalak) ve kala-azar hastalığın nedeni Leishmania (akyuvar içinde asalaktır)’da olduğu gibi, bunlara hücre parazitleri; eğer hücre arasında yaşıyorlarsa hücre arası ya da doku parazitleri; örneğin kaslarda bulunan ergin Trichinella, örneğin deri altında bulunan Filaria medinensis gibi; eğer kan içerisinde yaşıyorsa kan parazitleri denir.

Bazı parazitler gelişimlerini bir konakta gerşekleştirir, bunlara monoksen parazitler denir, bazıları ise birden çok konağa ihtiyaç duyarlar, bunlara da heteroksen parazitler adı verilir. Parazitlerin, ergin halde bulundukları konaga birinci konak ya da ana konak denir. Larva halini geçirdiği konağa veya konaklara ikinci, üçüncü konaklar ya da ara konak denir. Çoğunluk konaklara özelleşme görülür. Hayvanların büyük bir kısmı, genellikle böcekler, değişik bitki türleri üzerindeki dokuları yemek ya da özsuyunu emmek suretiyle endoparazitizm yaparlar.

Bu parazitlerden en sık karşılaşılanlardan birkaç tanesini ve neden oldukları hastalıkları birlikte kısaca inceleyelim.

Solucanlar: Genellikle bağırsak boşluğunda tutunan solucanların boyu 30 cm ye kadar ulaşabilmektedir. 5 mm kalınlığına erebilen bu parazitler dış etkenlere karşı oldukça dayanıklı bir yapıdadır. İç bağırsaklarda görülen kurtçuklar 2 ay gibi bir sürede yetişkin bir solucan haline gelebilmektedir. Sayıca az olmaları halinde vücuda pek bir zararları dokunmayabilir. Fakat sayıca arttıkları zaman başta halsizlik, kilo kaybı, gelişimde duraklama ve mukozada solgunluk gibi sorunlara yol açabilirler. En belirgin göstergesi ise ishaldir. Bazı vakalarda hafif sancılar şeklinde de görülebilmektedir.

Kıl Kurdu: Solucana nazaran oldukça küçük olan bu parazitler en fazla 1 cm ye kadar uzayabilmektedir. Ufak beyaz renkte olan kıl kurtları dışkı üzerinde tutunarak dışarı çıktıklarında gözle görülebilir biçimde hareket ederler. Bağırsak çeperlerine tutunarak burada kan, organik besinler ve barsak epitel hücreleri ile beslenerek yaşantılarını sürdürmeye çalışırlar. Kalın bağırsak ve civarında daha sık görülen bu canlılar ishale ve sancıya yol açabilirler. Dişi kıl kurtları geceleri anüs ve civarına yumurtalarını bırakırlar. Kaşıntıya neden olan bu durum kaşıntını etkisiyle yatak örtüsüne, havaya ve giysilere bulaşarak yayılırlar. Yine aynı şekilde odada yatanlara dağılarak bulaşmış olurlar.

Mide Parazitleri (Tenya) : En yaygın parazitlerden birisi olan tenyalar, farklı farklı familyalar halinde neredeyse tüm insanlarda ve evcil memelilerde kendilerine yer edinirler. Segmentlerden ve halkalardan oluşan bu parazitler yassı eni 7 mm ye kadar olabilmektedir. Ortalama 1500 kadar halkadan oluşur ve bu halkaların bağırsaklardaki boyu 10 metreye kadar ulaşabilir. Bu halkalar dışkılama veya kendiliğinden dışarı çıkarlar ve yayılırlar. Özellikle otlak alanlarda yer alan sığır ve koyun gibi canlılara bulaşırlar. Bu nedenle bu tür hayvanların etlerini tüketirken iyice pişirilerek tüketilmesi şiddetle önerilir. Mide parazitleri olarak da adlandırılan tenyalar bağırsaklarda uzun süre yer aldıkları veya sayıları fazla oldukları zaman bazı semptomlar görülebilmektedir. Başta halsizlik olarak görülmekle beraber iştahlı olunmasına rağmen zayıflık, baş dönmeleri, anüs etrafında kaşıntı ve felce kadar varan sinirsel rahatsızlıklar görülebilmektedir.

Parazitlerin Neden Olduğu Hastalıklar

Bulaşıcı olan parazitler, çevresel koşulları iyi olmayan bölgelerde sıkça hastalıklara yol açabilmektedir. Asalak olarak anılan parazitler konakçı denilen üzerinde yaşadığı canlılara iki farklı şekilde zarar verebilmektedir. En yaygın görülen zarar verme şekli, üzerine yapıştığı canlının vücuduna almış olduğu besinleri tüketmesidir. Sayıca fazla oldukları zaman ne kadar tehlikeli olabileceklerini az çok tahmin edebilirsiniz. Bir diğer zarar verme şekli ise toksin denilen zararlı atıklarını konakçıların vücuduna bırakmaları olmaktadır. Biriken bu toksinler vücudun başta sindirim sistemi organları olmak üzere dağıldığı tüm organlara zarar verebilmektedir. Bağırsaklarda biriken toksinler barsak lümeninde kısmen veya tamamen tıkanmaya veya farklı büyüklüklerde kist oluşumlarına yol açabilir. Vücudun çeşitli bölgelerine yaptıkları basınçlar ile organların işlevselliğini bozucu etkiler gösterebilir.

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler Yazılar

Exit mobile version