Manhattan Projesi, nükleer silah üretmek üzere II. Dünya Savaşı sırasında ABD, Kanada ve İngiltere tarafından başlatılan bir nükleer silah üretim projesidir. Projenin bilimsel başkanlığını fizikçi Robert Oppenheimer, askeri başkanlığını ise General Leslie R. Groves üstlenmiştir. Proje başarıyla sonuçlanmış, 16 Temmuz 1945 tarihinde Trinity adı verilen denemede dünyanın ilk nükleer bombası New Mexico eyaletinin Alamogordo kenti yakınlarında patlatılmıştır. Trinity, bir nükleer silah için yapılmış ilk nükleer test teknolojisidir. Trinity bir iç patlamalı plütonyum bombanın testidir. Aynı tipte tasarlanmış olan Fat Man isimli bomba bu denemeden birkaç hafta sonra Japonya‘daki Nagasaki‘ye ve sonrasında Hiroşima‘ya atılmıştır. Trinity patlamasının gücü 20 kiloton TNT‘nin oluşturduğu şiddete eştir ve bu deneme ile Atom Çağı‘nın başladığı kabul edilmiş, ülkelerin nükleer silahlanması hızlanmıştır. Kıyamet senaryolarının ortak noktası Manhattan projesi ile çıkmış, Hatta Watchmen filminde Doktor Manhattan isimli bir karakter oluşturularak Kıyamet gününe atıfta bulunulmuştur.
Manhattan Projesi‘ne Kanada‘nın katılımı sırasında atom bombası için ihtiyaç duyulan uranyumun Port Radium‘daki uraninit işleyen Eldorado Maden Ocağından çıkartılmasına karar verilmiş ve kurulan maden ocağında yöredeki Kızılderililerden Sahtuların Deline kabilesinden yetişkin erkekler çalıştırılmıştır. 1942 yılından 1960 yılına kadar çalıştırılan ve radyoaktif cevheri bez çuvallarla taşıttırılan Deline (Délı̨ne) kabilesinden Kızılderili Sahtular arasında kanser sonucu ölümler başgöstermiş ve Deline köyünün bütün yetişkin erkekleri ölmüş ve köyün adı “Dullar Köyü” (village of widows) olarak anılmaya başlanmıştır.
Bölgedeki bütün madencilik faaliyetleri ancak 1981’de durdurulmuştur. Radyasyondan dolayı ölenlerin sayısının açıklanması Kanada Hükûmeti tarafından reddedilmiştir. 1999 yılında Peter Blow tarafından yapılan Village of Widows adlı belgesel filmde Sahtuların maruz kaldıkları radyoaktif dehşet belgelenmiştir. Nükleer holokost (nuclear holocaust) olarak nitelendirilen bu yıkım ayrıca kültürel, ekonomik, ruhsal ve duygusal çöküntüyü de beraberinde getirmiştir. Günümüzde Deline kurbanları hâlâ korkunç adaletsiz (horrible injustice) 60 yıldır tedavi görmediklerini, tazminat ödenmediğini ve çevrenin radyasyondan temizlenmediğini vurgulamaktadırlar. 1998 yılında altı Sahtular farkında olmadan bu vahşete ortak olduklarını düşünerek Hiroşima ve Nagazaki’ye gitmiş ve kurbanları anma törenlerine katılmıştır.
Kaynak: Wikipedia