Kuasarlar, evrenin en uzak köşelerinde yüksek bir enerjiyle parlayan gökadalara verilen isimdir. Evrenin genç ve çalkantılı dönemindeyken oluştukları bilinmektedir. Merkezlerindeki dev karadeliklerin kütleçekim gücüne kapılan büyük miktarda maddenin ısınıp şiddetli ışınım yayması nedeniyle muazzam parlaklıklarını kazandıkları düşünülmekteydi. Bu nedenle de yaygın görüş, kuasarların gazca zengin dev gökadalarda ya da başkalarıyla çarpışıp hareketlenmiş gökadaların merkezlerinde bulundukları biçimindeydi. Ancak, dünyadan 10 milyar ışıkyılı uzaklıkta 10 kuasar üzerinde kızılötesi teleskopla yapılan gözlemler, ev sahibi gökadaların, küçük gökadalar olduğunu ortaya koydu.
Bir kuasar çok uzakta bulunan radyo kaynağı olup içinde bir sürü takım yıldızı barındırır. Kuasarlar çok parlak ve enerjiktir, ilk kez kırmızıya kayma miktarları ile saptanmıştır. Bu elektromanyetik dalgaların boyları radyo dalgaları ve görünür ışığın arasındaki spektrumdadır. Bu dalgalar, galaksiler gibi geniş alanlı ışık kaynaklarından bizlere yıldız gibi görünen nokta kaynaklarından gelmektedir.
1980’in başlarına kadar bu objelerin doğası hakkında tartışmalı görüşler olsa da , şu an uzlaşılmış bilimsel kanı şu yöndedir: Kuasar çok büyük bir galaksinin merkezindeki sıkıştırılmış alandır. Ayrıca bu alanın merkezi birçok büyük kütleli karadelik çevrelemektedir. Büyüklükleri yaklaşık olarak Schwarzschild yarıçapının 10 ile 10000 katı olarak değişmektedir. Kuasar bir karadeliğin etrafından olan büyüme diski tarafından kuvvetlendirilir.
Işık Yılı: Işığın bir yılda aldığı mesafedir. Bu da yaklaşık olarak 9,5 trilyon kilometredir. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, birkaç yüz milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan Kuasarlar tespit edilmiştir. Bu da demek oluyor ki bilinenin aksine Kuasarlar antik gök adalar değilde, evrenin her yerinde bulunabilen gök cisimleri’dir.
Çoğu kuasar bize 3 milyar ışık yılından daha uzaktadır. Gökyüzünde görünen en parlak kuasar ise bize 33 milyar ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen, oldukça parlak görünmektedir ki bu da muazzam enerjisinin kanıtıdır. Bu gökcisimleri aynı zamanda yararlı birer referans noktalarıdır. Referans noktası olarak kullanılmalarında ise parlaklıkları, belirgin olmaları ve en önemlisi uzaklıkları önem taşımaktadır. Böyle uzak bir gök cisminin mevcut teknolojimize göre durağan görünmesi şaşırılacak bir durum değildir.
Kuasarlar, kara delikler gibi gizemini koruyan gök cisimleridir. Çok parlak olduklarına gözlemlenememektedirler. Bir diğer teori ise Kuasarların, ak delikler olduğudur. Peki ak delik nedir? Kara delikler muazzam çekim güçleriyle etraflarındaki maddeleri içlerine çekerler. Çekim güçleri o kadar büyüktür ki ışığı dahi çeker bu yüzden de gözlemlenemezler. Kara delikler etrafındaki maddeleri ( ki bu maddeler gezegenler, yıldızlar hatta galaksiler bile olabilir ) çektiklerinde etrafa büyük miktarda radyasyon yayarlar. Bu teoriye göre kara deliklerin diğer uçları kuasarlardır, yani ak delikler. Bu yüzden bu cisimlerin bu kadar parlak oldukları ve muazzam enerjiler yaydıkları düşünülüyor. Bu kanıtlanmış bir teori olmasa da madde-anti madde ya da solucan deliği teorileriyle bağdaştırılabilir.
Kaynak:
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuasar
- http://www.kozmikanafor.com/evrenin-gizemleri-kuasarlar/
- http://www.bilgiustam.com/kuasar-nedir/