Kriminoloji ya da suç bilimi suçun açıklamasını yapan, suçlu davranışın nedenlerini inceleyen, suçun önlenmesi ve suçlulukla mücadele ile ilgilenen bir bilimsel öğretidir. İngiliz yazar Thomas More, sınırsız suçun daha az ahlaki ve hukuki ama “sosyolojik” açıklamasının arayışının yerindeliğinin farkına vararak kriminolojinin doğuşunu sağlamıştır. Ancak o devirlerde anlaşılamayan bu görüş geçerliliği görmesi için 18. hatta 19. yüzyılı bekleme zorunda kalacaktır.
Kriminoloji sözcüğünün mucidinin kim olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte isim babalığı çoğunlukla bir Fransız doktoru olan 1851-1911 yılları arasında yaşayan P. Topinard’ın bulduğu yönünde yakıştırmalar yapılmaktadır. Ancak İtalyan yargıç Garofalo 1855 yılında La Criminologie (Kriminoloji) adlı kitabını yayınlayarak büyük oranda bu bilimin tanınmasını sağlamıştır. 1855 tarihinden 1913’e kadar suç ve onun bastırılması amacıyla uluslararası düzeyde birçok kongre “Kriminal Antropoloji” adı altında düzenlenmiştir.
Augusto Comte’nin etkisinden kalan Les Horizons Du Droit Penal (Ceza Yasasının Yeni Ufukları) adlı eserini yayınlayan Dr. Cesare Lombroso’nun, 1876 yılında iki cilt halinde yayınlanan Homo Criminalis (Suçlu İnsan’ıyla) belli yakınlıkları olmakta ve kendisini suç karşısında savunmanın toplumun ödevi olduğu yönünde fikirlerini beyan etti. Öylece öncülüğü toplumun korunmasına veren ama artık bunun gerçekleştirmek için yollar öngörene toplumsal savunma kavramının ortaya çıkmasına neden oldu.
Kriminoloji çoğunlukla bir gözlem bilimi olarak kabul edilmesine rağmen uyumlu bir strateji belirlenmesi ile toplumun suç karşısındaki tepkisinin derinlemesine değişmesine öncelik ederek toplumu daha huzurlu bir zemine oturtmasında ana damar olma vasfını gösterebilir. Kriminoloji yalnızca ceza hukukunun yetersizliklerinden doğmakla kalmamış, onun yenilenmesinin koşullarını da belirlemede aktif rol almıştır.
Suç nedenleri bilimi olarak da tanımlanan Kriminoloji, o kadar geniş bir bilim alanıdır ki, sosyoloji, psikoloji, tıp, psikiyatri gibi daha birçok sosyal bilim dalları ile insan üzerinde etkili olan fen bilimlerinden de faydalanmaktadır. Bu bilimlerdeki gelişmelere paralel olarak kriminoloji kendisini geliştirecek ve toplumun sağlığa kavuşmasında bir toplum doktorluğu görevini üstlenecektir.
Suça karşı açılmış savaşın yetersizliklerinden doğmuş olan kriminoloji günümüzde hala daha tam olarak yerine oturamamıştır. Bunda bilim dalının yeterince bilinemeyişi ve siyasetçiler tarafından gevşek politikaların uygulanmasına dayanmaktadır. Suçla mücadele edebilmek için suçu tanımanın önemli olduğunda yola çıkacak olursak özgürlükçü anlayışa dayalı bir bilim ile huzur topluma ulaşmak zor olmasa gerekir. Kriminoloji biriminde araştırmalar yapan Roger Hood ve Richard Sparks’ın gözlemleri sonucunda kriminolojinin bir sosyal hizmet türünden ziyade toplumdaki suç olgusuna akılcı bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.
Kriminolojinin tanımı kadar özerk bir bilim dalı veya farklı bilim dallarını bünyesinde barındıran bir bilimler demeti olduğu konusunda da farklı görüşler vardır. Sabatini’ye göre kriminoloji, deneysel metotlar ile suçlunun kişiliğini inceleyerek suç olayının doğal kaynağını ve mekanizmasını, sosyolojik ve biyolojik etmenlerini araştıran suçluluğa ait genel bir bilimdir. Durkheim, toplum içinde bazı insanlar tarafından gerçekleştirilen birtakım fiillerin ceza adı verilen bir tepki ile karşılandığını, cezalandırılan tüm fiillerin suç olduğunu ve suçu inceleyen bilim dalının kriminoloji olduğunu belirtmiştir. Constant’a göre ise kriminoloji, teorik ve uygulamalı olarak iki büyük gruba ayrılır.
Teorik kriminoloji bünyesinde yer alan konular şunlardır:
Suç antropolojisi: Suçlu incelenirken kalıtım, biyolojik, anatomik, fizyolojik faktörler göz önüne alır.
Suç psikolojisi: Suça yol açan veya gelişmesine etki eden yaş, cinsiyet, karakter gibi ölçütleri inceler.
Suç sosyolojisi: Suçu sosyal bir olay olarak görür ve sosyal yaşam, çevre, alkol, din vb. faktörlerin etkisini araştırır.
Suç psikiyatrisi: Anormal davranışları ve akıl hastası suçluları inceler.
Penoloji: Cezaların ve emniyet tedbirlerinin içeriklerini, gelişmesini ve ne derece etkili olduklarını inceler.
Uygulamalı kriminolojide ise şu alanlarda çalışmalar yapılır:
Suç siyaseti: Suçları önlemek ve suçla mücadele etmek için devletin yerine getirmesi gereken yükümlülüklerden bahseder.
Suç profilaksisi: Tıbbi ve sosyal yaklaşımlarla suçluluğa yol açan faktörleri azaltmak veya ortadan kaldırmak için gereken yöntemleri araştırır.
Kriminalistik (Bilimsel polislik): Suçluların belirlenmesi için kullanılan çeşitli bilimsel verileri araştırır ve uygular.
Tüm bu tanımları birleştirerek kriminoloji; suç denilen insan eylemlerini, suçun varlığını kanıtlayacak deliller bulunmasını, suçun sebep ve faktörlerini ve suça karşı korunmayı içeren birçok disiplini kapsayan bir bilim dalı olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla bu görüş suçta maddi delillerin bulunması ve değerlendirilmesi anlamına gelen “Kriminalistik”i de içine alır. Kriminolojiyi daha dar bir alanda tanımlayan görüş ise kriminalistik grubunu kriminolojinin kapsamı dışında tutar. Buna göre kriminalistik, olayların maddiyetinin ortaya çıkarılması ve suça ait delillerin belirlenmesi ile ilgilenir ve bu açıdan da suçun bilimsel incelenmesi ile ilgisi yoktur.