Kızılötesi, görülebilen kırmızı ışıktan daha uzun dalga boyuna sahip, gözle görülemeyen ışınlardır. Kızılötesi ışınlar olarak da bilinirler. Isı detektörleri ile tespit edilebilenler en uzun dalga boyuna olanlardır. Dalga boyları yaklaşık olarak 0,8 mikron ile 1000 mikron arasındadırlar. Normal fotoğraf filmlerine etki etmezler ve normal optik aletlerle de fark edilemezler. Bunun nedeni ise enerjilerinin görülen ışığın enerjisinden oldukça düşük olmasından kaynaklanır. Fark edilebilmeleri ancak ortaya çıkardıkları ısı sonucu oluşur. IrDA olanlar kısa menzillidir (birkaç metre) ve cihazların etkileşim kurabilmesi için birbirlerini doğrudan görüyor olması gerekir. IrDA kullanan cihazlar arasında dizüstü bilgisayarlar, PDA’lar, televizyonlar, klimalar, projektörler ve cep telefonlarında da bulunmaktadır.
Kızılötesi ayrıca vücudun sıcaklık durumunun araştırılmasında, sanayide ve gözle görülemeyen yıldızların tespitinde, astronomide kullanılmaktadır. Bunun yanında da polisiye olaylarında görülmeyen yazıların, parmak izlerinin ve lekelerinin tespitinde de istifade edilir.
Kızılötesi iletişimin doğru çalışabilmesi için, kızılötesi alıcı ve vericileri bakış hizası temelinde çalışmalıdır (30 derece açıyla ve 1 metreden (yaklaşık 40 inç) az arayla yerleştirilmelidir). IrDA çeşitli hızlarda veri alışverişine izin verebilmektedir.
1993 yılında Hewlett Packard’ın ve IBM(International Business Machines)`in de bulunduğu 30’a yakın firma birlikte çalışarak kızılötesi ışınlarla veri aktarımını sağlayabilmek amacıyla bir araya gelmiştir.
Kızılötesi ışınlarının kullanış yerleri son yıllarda daha çok yaygınlaşmıştır. Pek çok teknolojinin analizi bu tür ışınların yardımlarıyla gerçekleştirilmektedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda yansıyıp gelen kızılötesi ışınlarının görünür hale getirilmesiyle, karanlıktaki cisimler daha bir fark edilir olmuştur. Bu tür kızılötesi ışınlarının ısı etkisini kullanan firmalar, fırınlar ve cilt hastalıkları tedavisinde kullanılan lambalar yapılmıştır.
