Buzdolabı; buhar sıkıştırma yöntemiyle çalışan, gıdaların soğuk tutularak uzun zaman muhafaza edilmesini sağlayan soğutma makinesidir. Soğutmanın amacı kapalı bir mahâlde, çevre sıcaklığının altında sıcaklıklar elde etmek ve bu düşük sıcaklığı sürekli olarak muhafaza etmektir. Ancak ısı sıcaktan soğuğa kendiliğinden akarken, tersine akış kendi kendine olmaz. İki sistem arasındaki dengeyi bozabilmek için enerji gereklidir. Günümüzde bu iş soğutucu makineler tarafından gerçekleştirilir. Soğutucu makineler çalışma prensiplerine ve çalıştıkları sıcaklık aralığına göre sınıflandırılırlar. Buzdolapları ise soğutucu makinelerin evlerde kullanılan tipidir.
Bir maddenin veya ortamın sıcaklığını onu çevreleyen hacim sıcaklığının altına indirmek ve orada muhafaza etmek üzere ısının alınması işlemine “soğutma” denir. En basit ve eski soğutma şekli, soğuk yörelerde tabiatın meydana getirdiği buzları muhafaza edip bunları sıcak veya ısısı alınmak istenen yerlere koyarak soğumanın sağlanmasıdır. Kışın meydana gelen kar ve buzu muhafaza ederek sıcak mevsimlerde bunu soğutma için kullanma usulünün M.Ö. 1000 yıllarında uygulanmakta olduğu bilinmektedir. Bu uygulamanın, bugün bile yurdumuzun bazı yörelerinde geçerli bir soğutma şekli olduğu görülmektedir. Diğer yandan, eski mısırlılardan beri geceleri açık gökyüzünü görecek tarzda yerleştirilen suyun soğutulabileceği bilinmektedir. Bu soğutma şekli, gece karanlıktaki sıcaklığın mutlak sıfır (-273) derece seviyesinde olmasından ve ışıma (radyasyon) yolu ile ısının gökyüzüne iletilmesinden ortaya çıkmaktadır.
Ticari amaç ile ilk büyük buz satışı, 1806 yılında Frederic Tudor tarafından yapılmıştır. Tudor, 130 tonluk bir buz kütlesini Favorite adlı teknesiyle Antil Adaları‘ na götürmüştür. Daha sonraları “Buz Kralı” adı ile tanınan Tudor, ilk macerasından 3500 dolar para kaybetmesine rağmen bu zararın depolama olanaklarının bulunmayışından meydana geldiğini, gerçekte ise buz işinde büyük kazançlar bulunduğunu görebilmiş ve buz ticaretine devam ederek 1850 yıllarında senede 150.000 ton’a ulaşan bir buz ticareti hacmi geliştirmiştir. 1864‘te ise buz sattığı ülkeler arasında Antiller, İran, Hindistan, Güney Amerika ülkeleri bulunuyor ve gemilerinin uğradığı limanlarının sayısı 53 ‘ü buluyordu. Tabiatın sunduğu buz ile soğutma şeklinden 1800′ lü yılların sonuna kadar geniş ölçüde yararlanılmıştır.
Buz ile elde edilen soğutma şeklinin, gerek zaman ve gerekse bulunduğu yer bakımından çoğu kez pratik ve ucuz bir soğutma sağlayamayacağı bellidir. Bunun yerine mekanik araç ve cihazlarla soğutma sağlanması tercih edilir ki soğutma yöntemleri bilimi de bu ikincisi ile ilgilenir. Mekanik soğutma ile ilgili bilinen ilk patent 1790 yılında İngiliz Thomas Harris ile John Long‘ a aittir. Makanik soğutucu emme basma tulumba benzeriydi ve çalıştırmak için insan gücü gerektiriyordu. Cihazın kullanımı o dönem için zor olsa da günümüzdeki buzdolapları halen iki mucidin bulduğu yöntem ile çalışmaktadır. Aynı cihazdan esinlenerek 1834 yılında da Amerikalı Jacop Perkins, eter ile çalışan pistonlu bir soğutma makinası yaparak patentini aldı. Ancak eter yanıcı ve patlayıcı olduğundan cihaz son derece tehlikeliydi. Modern buzdolablarının üretilmesine ilham olacak cihazı ile tarihteki yerini almıştır.
Jacob Perkins (1766-1849) pistonla çalışan ilk buzdolabını üretmiştir.
Bir tıp doktoru olan John Gorrie (1803-1855) ilk defa, ticari gaye ile çalışan bir soğutma makinası yapmış (1844-Apalachicola, Florida, ABD) ve “Klima Sistemleri – Soğutma – Ticari buz imali” konularının babası olarak tarihe geçmiştir.
Uygulama alanında ilk defa 1860 yılında Dr. James Harrison (Avustralya) üretim işlemi sırasında birayı soğutmak maksadıyla mekanik soğutmayı başarıyla kullanmıştır. Sistemde soğutucu akışkan olarak Sülfirik Eter kullanılmıştır.
1861 yılında Dr. Alexander Kirk, kömür ısısı ile çalışan ilk Absorbsiyonlu soğutma cihazını geliştirmiştir. Mekanik soğutma vasıtasıyla buz imalinin ticari sahaya girmesi ise 1800′ lü yılların sonunda olmuştur.
1877 Yılında Karl Linde yiyeceklerin tazeliğini koruyabilmesi ve de bozulmaması amacıyla bir dondurucu geliştirdi ve bu sistem elektrik enerjisini kullanarak yiyecekleri saklayabilmekteydi. Bu dondurucu da “buzdolabı” adını almıştır. Günümüzdeki buzdolabından farklı olarak Linde’nin buzdolabında pompalanan gaz, şu anki buzdolaplarının arka kısmından pompalanan freon gazı değilde patlamaya çok elverişli bir gaz olan metil eterdi. Daha sonra günümüzde kullandığımız buzdolapları ise Balzer von Platen ve Carl Munters tarafından icat edilmiştir.
Evde kullanılmak amacıyla 1913 yılında ABD‘nin Chicago kentinde yapıldı. Domelre marka bu buzdolabı, elektrikle çalışıyordu. Ahşap gövdesinin üzerinde kompresör tipi bir soğutucu vardı.
Klima olarak büyük çapta ilk uygulama, 1904 yılında New York Ticaret Borsasına 450 ton/frigo’luk bir makine konularak gerçekleştirilmiştir.
Otomatik olarak çalışan buz dolapları 1918 yılında Kelvinatör Company tarafından imal edilmeye başlandı ve ilk sene 67 dolap satıldı. 1918-1920 yılları arasında toplam 200 dolap yapılarak satıldı. Absorpsiyon prensibiyle çalışan otomatik bir buz dolabı da (Electrolux) 1927 yılında Amerika’da satışa çıktı. Hızla gelişen sanayi ve insanların buzdolabının faydalarının farkına varması, bir çok buzdolabı fabrikasının kurulmasına neden olmuş. Daha organize ve ekip çalışmasıyla çalışan üreticiler günümüzdeki buzdolaplarının ortaya çıkmasını sağlamıştır.