Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre ilaç; fizyolojik durumları ya da patolojik olayları, alanın yararı için değiştirmek, incelemek amacıyla kullanılan veya kullanılması öngörülen bir madde ya da ürün olarak tanımlanır. Hastalıkların proflaksisi (korunma), cerrahi girişimlerin kolaylaştırılması ve bazı fizyolojik olayların değiştirilmesi amacıyla da kullanılır. İlaçlarla ilgili bazı temel kavramlar vardır.
İlaçlarla İlgili Temel Kavramlar
Doz: Bir defada verilen ilaç miktarıdır.
Drog: Tedavi amacı ile kullanılan tek bir maddedir.
Günlük doz: Gün boyunca verilmesi tavsiye edilen ilaç miktarıdır.
Yan etki: İlaçların olağan dozlarında bile istenilen tesirlerine ilaveten yaptıkları istenmeyen etkileridir.
Toksik etki: Genellikle ilaçların farmakodinamik etkilerinin şiddetlenmesine bağlı hasta için rahatsızlık veren ve bazı durumlarda ölüme neden olabilen etkidir.
Emniyet aralığı: İlacın tedavi dozu ile toksik etki gösteren dozu arasındaki aralığa denir.
Endikasyon: İlacın, kullanılması gereken durumlarına denir.
Kontrendikasyon: İlacın, kullanılmaması gereken durumlarına denir.
Rezistans: Mikroorganizmaların özelliklerine bağlı olarak ilaçlara direnç gelişmesi ve ilaçların etkisiz kalmasıdır.
Tolerans: İlaçlar devamlı kullanıldığında, normalde alınan etkinin gittikçe azalması durumudur.
İlacın yarılanma ömrü: Bir ilacın plazmadaki konsantrasyonunun yarıya inmesi için geçen süredir.
Profilaksi: Hastalıkların oluşumunu ya da gelişimini önlemek amacıyla yapılan tedaviye yönelik girişimlerdir.
Majistral ilaç: Doktor tarafından yazılan formüllü etken madde ve miktarlarına göre eczacının hazırladığı yapma ilaç şekli. Artık bazı kısıtlı cilt ilaçları dışında pek tercih edilmez.
Farmakope: İlaç yapmak için gerekli formül ve tariflerin yazılı olduğu kitaptır.
Ofisinal ilaç: Her ülkenin farmakopesinde kayıtlı olan ve eczanelerde hazır olarak bulunan veya istendiğinde, farmakopedeki formüle göre hazırlanan ilaçlardır. Örnek: İyot tentürü vb.
Müstahzar (Spesiyaliteler) ilaç: İlaç firmaları tarafından tıbbi ve teknik kurallara uygun olarak üretilip özel ad ve ambalajla eczanelerde satışa sunulan ilaçtır.
Absorbsiyon: İlaçların uygulandıkları yerden kan veya lenf dolaşımına geçişidir.
Antagonizma: Bir ilaç (antagonist) diğer bir ilacın (agonist) etkisini önler veya ortadan kaldırırsa bu duruma, “antagonizma” adı verilir. Çeşitli ilaç ve zehirli maddelerle meydana gelen zehirlenme olaylarında bu reaksiyondan yararlanılır.
Sinerjizma: İki ilacın birlikte kullanıldığındaki etkisi, yalnız kullanıldığındaki etkisinden daha fazla olmasına sinerjizma denir. Bir ilacın etkisinin diğer ilaç tarafından arttırılmasıdır.
Teratojenik etki: Bazı maddeler gebe kadınlar tarafından alındıklarında, plasentadan fötal dolaşıma geçerek fötusta kalıcı bozukluklara neden olur. Bu duruma, teratojenezis ya da fötotoksik etki denir.
Mutajenik etki: Çeşitli sebeplerle meydana gelen ve hücre DNA‟sında oluşan kalıcı değişiklerdir. Mutajen; mutasyona neden olan etken maddedir. Örnek: Yağın oksitlenmesi sonucu mutajenik etki oluşur.
Karsinojenik etki: Vücuttaki hücrelerin, yeterli derecede farklılaşmaya uğramadan, kontrolsüz ve hızlı bir şekilde bölünmeleriyle kendini gösteren duruma kanser(karsinoma) denir. Kanseri oluşturan tüm maddelere karsinojen adı verilir. Örnek: asbest, tütün dumanı, antineoplastik ilaçlar vb.
Kaynak:
http://megep.meb.gov.tr/