Tüm vücut dokusunda bulunan ve bazı hayati aktiviteleri gerçekleştiren bir asit olan hyalüronik asit tıpta hiyalüronat, hiyalüronan olarak ta tanımlanır. Bu asit, dallanmış uzun polisakkaritlere sahip glikozaminoglikandır.
Hyalüronik asit birçok alanda kullanılmaktadır. En çok bilineni ise cilt bakımıdır. Cildin nemini korur, daha genç ve dolgun bir görünüm kazanmasına neden olur. Tabii hyalüronik asit yalnızca cilt bakımı için değil vücudun belli kısımları içinde oldukça faydalıdır. Peki nedir bu faydalar?
1- Ciltte oluşan iltihaplanmaları kurutucu özelliği ile tedavi eder
2- Ciltteki kırışıklıkların oluşmasını geciktirerek cildin daha genç ve güzel görünmesini sağlar
3- Ciltteki kollajen liflerin oluşmasını ve aynı zamanda korunmasını sağlar. Böylece cilt daha pürüzsüz, diri görünür. Çünkü kollajen elastin maddesiyle birlikte görev yaparak vücut dokularına sıklık ve güçlük verir. Cildimizin daha sağlıklı, genç, diri, pürüzsüz görünmesi kollajen sayesinde olmaktadır.
4- Akne izlerinin ortadan kaldırılmasında ve bu izlerin çıkmasını önlemede kullanılır
5- Göz bakımında da kullanılır. Gözün yaklaşık % 80’ini oluşturan bu asit göz kazalarını önleyerek gözün hasar görmesini engeller.
6- Eklem hastalıkları olan; romatizmal artrit ve osteoartrit tedavisinde de bu asit kullanılır.
Hyalüronik asit birçok kaynakta bulunmaktadır. Gıdalar bunlardan biridir. Yazımızın bu kısmında da hyalüronik asidi hangi yiyeceklerden temin edebiliriz sorusunu yanıtlayamaya çalışacağız: Hayvansal kaynaklar özellikle kırmızı et hyalüronik asit bakımından çok iyi bir doğal kaynaklardır; C vitamini bakımndan zengin limon, portakal gibi meyveler ayrıca elma, armut, şeftali, domates gibi meyveler; ıspanak, marul, patates, brokoli gibi sebzeler; pirinç fasulye gibi tahıllar; kırmızı biber, yeşil biber sayılabilir.
Hyalüronik asit ayrıca cilt bakım kremlerinde, kozmetik ürünlerinde de kullanılır. Cilde enjekte edilebilir fakat genel görünümü düzeltmez sadece enjekte edildiği yere etki eder. Bu maddenin güvenli olup olmadığı hakkında çok fazla bilgi yoktur. Enjekte sonrasında ciltte tahriş, ağrı olabildiği gibi göz için kullanıldığında da olumsuzluklarla karşılandığı bildirilmiştir. O yüzden bu ürünün enjeksiyonunda uzman hekimlere danışılmalıdır. Aslında yaşla birlikte azalan bu maddenin vücutta yeterli miktarda olması için en güzel yöntem beslenme düzenine dikkat etmektir.