HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus – İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), AIDS’e yol açan virüs. HIV, bağışıklık sistemine zarar vererek hastalığa neden olur. Vücudu mikroorganizmalardan koruyan bağışıklık sistemi çalışmadığında, mikroorganizmalar daha kolay hastalığa neden olabilir. Kanında HIV bulunmayan kişiler HIV negatif kişilerdir. Kanında HIV virüsü bulunan kişilere “HIV pozitif” veya “HIV Enfeksiyonlu” denir. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan anlamında sero (anti-HIV, veya bilinen ismiyle ELISA testi) pozitif kişilerdir. Ancak ilk bulaşma döneminde seronegatif kişiler aynı zamanda enfeksiyon taşıyan kişiler olabilirler.
AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome); Sonradan Edinilen Bağışıklık Sistemi Yetersizliği Sendromu anlamına gelir. Sonradan Edinilen ifadesi hastalığın irsi (genetik) olmadığını anlamına gelmektedir. Bağışıklık Sistemi Yetersizliği ifadesi ise vücudun bağışıklık sisteminin çökmesi anlamına gelmektedir. Sendrom kelimesi ise bir başka hastalıkla bağlantısı olabilecek çeşitli hastalıklar anlamına gelmektedir. AIDS hastalığının Afrika’da maymunlardan insanlara geçtiği düşünülüyor. Bu virüsün orta Afrika’da şempanze avlayan insanlara bu esnada aldıkları yaralar vasıtasıyla veya sonrasında şempanze etiyle temas ettiklerinde geçmiş olabileceği iddia edilmektedir.
Bir HIV taşıyıcısı hastaymış gibi görünmeyebilir veya taşıyıcı kişi kendini hasta hissetmeyebilir, HIV virüsü taşıdığını bile bilmeyebilir. Çünkü, HIV taşıyıcılarında semptomların ortaya çıkmasına ve ölüme yol açan şey HIV’in kendisi değil, vücudun bağışıklık sisteminin çökmesiyle tamamen savunmasız kaldığı diğer enfeksiyonlardır.
HIV Virüsü tek sarmallı RNA’yı çevreleyen p24 proteinlerinden oluşan kapsit, bunun dışında küçük bir matriksi çevreleyen kılıftan oluşur. Kılıfta virüsün antijenik yapısını belirleyen glikoproteinler bulunur. HIV virüsünün üç glikoproteini vardır. gp160: Proteaz enzimi ile alt üniteleri olan gp120 ve gp41’e bölünerek iki ayrı glikoprotein oluşur. Bu proteinler virüsün membranında bulunurlar. gp41: HIV’in hücreye girmesini sağlar. gp120: HIV’in DNA’ya tutunmasını sağlar. LEDGF: HIV’in DNA’ya nasıl gireceğini belirler.
HIV Virüsünün Bulaşma Yolları
HIV virüsü bulaşabilmesi için, virüsün dış ortam koşullarında bozulmayacağı kadar kısa bir süre içinde bir kişiden diğerine nakledilmesi gerekir. Bu da virüsün diğer vücut sıvılarının içinde bir kişiden diğerine iletilmesi ile gerçekleşebilir. HIV virüsü cinsel ilişki, direk kan teması, organ nakilleri ve anneden bebeğine olmak üzere dört yolla bulaşır.
Cinsel İlişki: HIV vücuda HIV virüsü taşıyan birisinin kanı, spermi, vajinal akıntıları veya diğer vücut sıvıları transferi yoluyla bulaşır. Bu durum; vajinal, anal veya oral seks sırasında gerçekleşebildiği transferi ile de bulaşıcılık olacağı anlamına gelir. Lateksten yapılmış bir prezervatif kullanarak HIV virüsünden korunulabilir. Doğum kontrol hapları ve lateks olmayan prezervatifler, HIV virüsünden koruma sağlayamaz. HIV virüsü hem bir erkekten hem de bir kadından bulaşabilir. Herhangi bir cinsel hastalık, HIV virüsünün bulaşma ihtimalini daha yükseltir.
HIV virüsünün iki tipi mevcuttur. Tip II de kadından erkeğe bulaşma ihtimali, Tip I de ise erkekden kadına bulaşma ihtimali daha yüksektir. Afrikada II. Tip Avrupa ve Amerika’da ise I. Tip daha sık görülür.
Damardan Uyuşturucu Madde Kullanımı: HIV virüsü taşıyan birisiyle kontamine bir iğne paylaşılırsa, virüs bulaşabilir. Bu intravenöz (damardan) uyuşturucu bağımlıları arasında HIV’in en önemli bulaşma yoludur. Dövme ve vücuda piercing yaptırma işlemlerinde kullanılan iğneler, kontamine ise HIV bulaşabilir.
Organ, Kan ve Kan Ürünleri Nakli: Gerekli araştırma testleri yapılmamış organ, kan ve kan ürünleri nakli yoluyla da HIV virüsü bulaşabilir. Bu durumun engellenmesi için her türlü organ, doku, kan ve kan ürünleri nakli öncesi nakle engel hastalıklar yönünden alınan materyaller kabul eden merkezler tarafından dikkatle kontrol edilir. Araştırma testlerinin pencere döneminde bulunan hastalarda yalancı negatif sonuç vermesi halinde bulaşma gerçekleşebilir.
Anneden Bebeğe: HIV virüsü taşıyıcısı bir anne, virüsü bebeğine anne sütü aracılığıyla bulaştırabilir.