Felsefe Taşı Nedir?

Simya ilmine bağlı olan görüşe göre, temas haline girdiği her nesneyi altın alaşımlı bir maddeye dönüştürebileceğine inanılan taşa felsefe taşı denmektedir. Simya ilminin inanışlarına karşılık kimya ilminin ortaya koyduğu görüşlere göre de herhangi bir maddenin bir dokunuşla tamamen altına dönüşmesi imkansız bir olaydır. Buna sebep olarak da altın maddesinin bir bileşik değil, bir element yapısı olmasına bağlamaktadırlar.

Felsefe taşının elde edilmesi adına pek çok formül ortaya atılmış, pek çok deneme çalışmaları yapılmış ve deneyler sırasında taşın bir etkileşimi sayesinde altın elde edilmeye çalışılsa da her seferine başarısız olunmuştur. Buna rağmen modern kimya başlığı altında inceleyebileceğimiz araştırmalara felsefe taşının kendisi çok büyük vesile olma özelliği taşımaktadır.

Simyacıların kendi çalışmalarını toptan ifade edebilecekleri iki farklı amaçları vardır. Bunlardan ilki herhangi bir maddeyi altına çevirebilmek olmuş, ikincisi de alemde ölümsüzlüğü yakalamak olmuştur. Bu yüzden felsefe taşının üzerinde bu kadar durmuşlar, taşın dokunduğu her maddeyi altına dönüştürmesini bekleyip öte yandan da bu taşın üzerinde yapılan uygulamalardan sonra taştan çıkarılacak sıvının bir iksir gibi kullanılıp içildiğinde ölümsüzlüğü getireceğine inanmışlardır. Ancak hiç bir zaman böyle bir taşın icat edilmesi normal olarak mümkün olmamıştır. Bu bilgilerin dışında, felsefe taşıbahsettiğimiz bu dış simyadakinin aksine iç simyada daha farklı olarak yorumlanmaktadır.

Hatta konu dünya çapında bilindik bir konu olduğundan, yıllar önce yazarı J.K. Rowling olan Harry Potter kitap serisinin ilk kitabında da felsefe taşı ele alınan bir konu olmuş ve kitabın akışının çoğu yeri felsefe taşına bağlı olarak gelişen öyküden oluşmaktadır. Kitapta anlatılanlara göre simyayla ilgilenen isim Nicolas Flames bu simya taşını bulan kişidir ve yaşı da 666’dır. Lord Voldemort denilen karakter felsefe taşının peşine düştükten sonra eşi ve kendisi için ölümü seçmiş olmaktadır.