Bilgi

F-35 Savaş Uçakları ile İlgili Bilmeniz Gerekenler


Herkese Merhaba. Bu yazımızda “F-35 Savaş Uçakları ile İlgili Bilmeniz Gerekenler” konusunda bilgi vermeye çalışacağım.

Resmi olarak “F-35 Lightning II” olarak tanıtılan F-35’leri, Türkçe karşılık olarak Şimşek-II veya Yıldırım-II olarak tanımlamak mümkün.  F-35 Kod adında akla gelen sorulardan bir tanesi  neden “Lightning II” adı kullanılıyor?

Hemen cevap verelim.  Lightning, II. Dünya Savaşı’nın ünlü P-38’ine verilen addı. Çok sayıda silahı olan güçlü, çift motorlu, tek pilotlu olan P-38 Lightning ABD Ordu Hava Kuvvetlerinin(USAAF) II. Dünya Savaşı döneminde kullandığı yüksek irtifa avcı uçağıdır. 1941’de USAAF’a teslimatlar başladığında P-38 Lightning ABD envanterindeki en hızlı uçaklardan bir tanesiydi. Pearl Harbor Saldırısından hemen sonra 143 adet P-38D İngiliz Hava Kuvvetleri’ne sevk edildi ancak turboşarjörlerin ihracını yasaklayan ABD kanunları nedeniyle sevkiyat iptal edildi ve uçaklar geri getirildi. P-38’ler Pasifik ve Avrupa sahalarında hava-hava muharebe ve kara harekatı operasyonlarını gören uçak oldu. 1943 ya da 1944’te Solomon adalarının yakınında bir yerlerde Japon Amiral Yamamoto‘yu havaya uçurmuştur.

Lockheed’in II. Dünya Savaşındaki P-38 Lightning ve Soğuk Savaş döneminde İngiliz Uçak Kurumu’nun(BAC) ürettiği “English Electric Lightning” uçaklarının onur ve şerefine, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri (USAF) tarafından 7 Temmuz 2006’da resmi olarak uçağın ismi F-35: Lightning-II olarak açıklanmıştır. Seçim listesinde bulunmuş diğer isimler Kestrel, Phoenix, Piasa, Black Mamba ve Spitfire II‘dir.

F-35 Lightning II (Joint Strike Fighter / Müşterek Saldırı Uçağı), savaştaki bir çok amaç için farklı uçak geliştirmenin masraflı olması nedeniyle tek bir uçağın tüm görevleri yerine getirmesi amacıyla tasarlanan bir savaş uçağıdır.

ABD deniz ve hava kuvvetlerindeki F-16, A-10, F/A-18 (yeni model E/F “Super Hornet” varyantları hariç), AV-8B’leri İngiltere ise Harrier’ları bu uçak ile değiştirecektir. Uçağın geliştirme projesinde 9 ülke yer almıştır bu ülkeler içinde Türkiye de bulunmaktadır. Türkiye elindeki F-16’ları bu uçak ile takviye edip değiştirecektir. Uçak F-22’de kullanılan teknolojilerden faydalanılarak üretilmiştir. Radardaki izi F-22 kadar küçük olamasa bile günümüz uçaklarından düşüktür. Bunu sağlamak için silah istasyonları gövdenin içine saklanmıştır. Dikine inip kalkabilmesi için bir modeli de vardır, bu sayede uçak gemilerine ve elverişsiz yerlere rahatlıkla inebilecektir. Uçak gemisine inip kalkarken mancınık ile fırlatılabilmesi ve kanca ile yakalanabilmesi için gövde altı sağlamlaştırılmıştır. Tek kişilik ve tek motorludur.

F-35 2040’lı yıllarda dünyanın en önde gelen avcı uçağı olması için tasarlanmıştır. Ayrıca havadan-havaya yeteneği olarak F-22’den sonra gelen tek uçak olarak da planlanmıştır. F-35 tasarlanırken istenilen özellikler ise şunlar olmuştur;

Geçmişteki avcılardan dört kat daha fazla etkili havadan havaya mücadele ,sekiz kat daha etkili karaya saldırı, üç kat daha etkili stratejik keşif ve hava savunması. Manalı olarak bu yetenekleri geçmişte kalan uçaklardan daha küçük ayak izi (radar izi) ve daha uzun menzille yerine getirmelidir.

Uçak ABD Donanması’nın V/STOL ihtiyacı nedeni ile tasarlanmıştır. AV-8 Harrier II uçağının başarısızlığı, yerine başka bir uçak aranmasına neden olmuştur. Ayrıca NATO ülkelerindeki F-16’ların yerini doldurabilecek yeni bir ticari savaş uçağına ihtiyaç vardı. Böylece Birleşik Devletler hem para kazanacak hem de sattığı klasik kalkış yapabilen uçaklardan kendi için ürettiği V/STOL uçakların maliyetini çıkarabilecekti. Diğer ülkelere F-22 satışı olmadığından doğal olarak talep bu uçağa yönlenecektir.

JSF (Joint Strike Fighter / Müşterek Saldırı Uçağı) projesi birçok ihtiyacın dışında var olan genel avcı tiplerini değiştirmek için geliştirildi. Güncel JSF projesi kontratı 16 Kasım 1996’da imzalandı.

Lockheed Martin X-35 prototipi diğer aday uçak olan Boeing X-32’ye karşı üstünlük sağladığı için 26 Ekim 2001’de “Sistem Geliştirme ve Gösterim(SDD)” tarafından ödüllendirilmiş ve kontrat bu uçak için imzalanmıştır. Seçilen uçağın ismi Lockheed’in kendi içinde “F-24” düşünülmesine rağmen atanan isim “F-35” olunca Lockheed‘e bir sürpriz olmuştur.

F-35, çift motorlu kardeşi Lockheed Martin F-22 Raptor‘dan benzer ana unsurları almakla beraber, daha küçük görünmekle, biraz daha geleneksel ve daha şıktır. Egzoz kanalı tasarımı, ABD’de Deniz Kontrol Gemisi projesi için ihtiyaç duyulan süpersonik VTOL avcı uçağı için teklif edilmiş General Dynamics Model 200 (1972) tasarımından ilham alınmıştır. Daha ileri seviyede gelişmiş bir STOVL (F-35B) için Loockhed, Yakovlev’e danışmış ve Yak-141’in tasarım verilerini satın almıştır.

ABD Deniz Kuvvetleri’nin başarısız Rockwell XFV-12 dahil olmak üzere 1960’lardan beri denediği çeşitli deneysel tasarımlar üretilmiş ve test edilmiş olmasına rağmen, F-35B ABD için ilk operasyonel bir süpersonik STOVL ve görünmez avcı uçağıdır.

F-35, 31.000 kg maksimum kalkış ağırlığı ve 1.6 Mach üzerinde bir azami hıza sahiptir. Lightning II, yerini alacağı hafif avcılara göre oldukça ağırdır. Boş ve maksimum brüt ağırlıkları, Vietnam savaşı dönemindeki tek motorlu en büyük avcı uçağı olan tek kişilik F-105’e oldukça yakın ve benzerdir. Ancak F-35 sahip olduğu modern motor sayesinde %60 daha fazla itici güç sağlar, böylece güç/ağırlık oranı ve kanata yükleme, göreceli olarak donanımlı bir F-16’ya çok daha yakındır.

Uçağın parçalarının %80’ini paylaşan üç farklı yapılanması üretilmektedir:

  • F-35A, Geleneksel kalkma ve inme (CTOL)
  • F-35B, Kısa kalkış dikey iniş (STOVL)
  • F-35C, Uçak gemileri için tasarlanmış (CV) versiyon.

İhracat edilecek ülkelere yönelik degiştirilmiş iki farklı versiyonu bulunmaktadır.

F-35I, Israil modifikasyonlarıyla değiştirilmiş F-35A`dır. CF-35, Kanada için “yavaşlatma paraşütü” ilave edilip, F-35B/C tipinde “yakıt ikmali sondası” takılmış F-35A`dır.

Amerika Birleşik Devletleri programın birincil müşterisi ve destekçisidir.

Türkiye, İtalya, Hollanda, Kanada, Norveç, Danimarka, Avustralya ve İngiltere (Birleşik Krallık) programa toplam 4.375 milyar ABD Doları katkıda bulunmuştur. Programın toplam maliyeti yaklaşık olarak 40 milyar ABD Doları olarak tahmin edilmektedir. Ancak burada ABD tarafından net maliyetin gizli tutulduğunu söyleyelim.

Uluslararası katılımlarda “3 seviye” vardır ve katılımcılar bulundukları finansal katkıya göre seviye numarası verilir.

1. Seviyede Birleşik Krallık partnerdir ve 2.5 milyar ABD Doları katkıda bulunmuştur.

2. Seviyede partnerler ise 1 milyar ABD Doları katkı yapan İtalya ve 800 milyon ABD Doları ile Hollanda’dır.

3. Seviyede partnerler ise Kanada – 440 milyon ABD Doları; Türkiye – 175 milyon ABD Doları; Avustralya – 144 milyon ABD Doları; Norveç – 122 milyon ABD Doları ve Danimarka – 110 milyon ABD Doları katkıda bulunmuştur. İsrail ve Singapur ise güvenlik yardımına katılmışlardır.

Türkiye JSF (Joint Strike Fighter) Projesine 12 Temmuz 2002’de yedinci uluslararası partner olarak katılmıştır. Ayrıca Türkiye yapacağı F-35 üretimi ile ilgili olarak karşılıklı anlayış muhtırası imzalamıştır. Türkiye 100 adet F-35A “CTOL/Hava Kuvvetleri (Geleneksel kalkma ve inme) versiyonu” siparişinde bulunmuş ve bu uçaklar için 11 milyar Amerikan Doları ödeyeceği bildirmiştir. Türkiye’deki uluslararası üretime katkıyı Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından lisanslı olarak yapılması planlanmaktadır. Ayrıca üretilen bütün uçakların motor bölümü ve diğer kısımlardan bazılarının parçaları Türkiye’de üretilecektir. İlk motor teslimatı yakın zaman önce gerçekleşmiştir. Ayrıca uçağın elektronik kablo tesisatını üreten Hollandalı firma dördüncü fabrikasını Türkiye’de açmıştır. Pentagon uçaklara ait yazılım ve şifreleri vermemektedir. Milli savunma bakanı İsmet Yılmaz, 100 adet F-35 alınacağını, bunların ikisinin 2017’de teslim edileceğini ve uçaklar için 25 milyar dolar ödeme yapılacağını açıklamıştır.

Güncel F-35 Sparişlerimiz:

  • 2014: 2 x F-35A (2018 teslim)
  • 2015: 4 x F-35A (2019 teslim)
  • 2016: 32 x F-35A (2021-2022 teslim)

Toplamda 38 adet F-35A, 2022 yılına kadar envantere dahil edilecek.

F-35 projesinin web sitesinde yer alan bilgiye göre, bu projenin Türkiye’deki şirketlere toplam katkısı yaklaşık 12 milyar dolar olarakhesaplanıyor. Şu ana kadar proje ortaklarına sağladığı gelirin ise 5,5 milyar dolar olduğu belirtiliyor.

ABD Kongresi’nin bazı üyeleri, Türkiye’de demokrasinin kötüye gitmesi, bazı Amerikan vatandaşlarının tutuklu olması ve Rusya’dan S-400 hava savunma sisteminin satın alınması gibi gerekçeler öne sürerek, F-35 ve daha genel anlamda askeri malzeme satışını kısıtlamaya dönük bazı girişimlerde bulunmuşlardır.

Son olarak ABD Dışişleri Bakanlığı yardımcılarından Wess Mitchell, Küresel Miras Vakfı’nın Washington’daki bir toplantısında, Türkiye’nin, ortağı olduğu F-35 programının dışında bırakılabileceğini söylemişti.

Şu anda F-35 savaş uçağını aktif olarak kullanan hava kuvvetleri: ABD, Hollanda, Birleşik Krallık ve İsrail’dir. Toplamda 50 adet sparişi bulunan İsrail “Güvenlik Yardımında” bulunduğu halde –ön sparişle- 9 adet teslim edilmiştir.

F-35 Savaş Uçağı Genel Teknik Özellikleri

  • Mürettebat Sayısı: 1
  • Uzunluk: 15,4 mt
  • Yükseklik: 4,33 mt
  • Kanat Açıklığı: 10,7 mt
  • Kanat Alanı: 42,7 m²
  • Boş Ağırlığı: 13,170 kg A; 14.588 kg B; 14.547 kg C
  • Yüklü Ağırlığı: 22,470 kg
  • Yüksüz Ağırlık: 13,170 kg
  • Azami Kalkış Ağırlığı: 31,800 kg
  • Azami Hızı: 1,6+ Mach (1.932 km/sa.)
  • Menzili: A: 2.200 km; B: 1.667 km; C: 2.593 km (Dahili Yakıt ile Birlikte)
  • Azami İrtifa: 60,000 ft (18,288 m)
  • Tırmanış Değeri: 40.000 fit/dak. (200 m/sn). (Tahmini)
  • Muharebe Yarıçapı: A: 1.081 km, B: 868 km, C: 1.138 km
  • G Limiti: 9 G

Yorum yapmak için tıklayın.

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı