Epifizin Nedir?
İnsan beyninin arka tarafında yer alan epifiz bezi, ”üçüncü göz” olarak da adlandırılmaktadır. Bu epifiz bezinin İngilizce karşılığı ”pineal gland” ‘tir ve yapı olarak çam kozalağına benzer. İngilizce olarak pineal denmesinin sebebi de İngilizcede çam kozalağının ismi pine cone’dur.
Epifiz Ne İşe Yarar?
Geçmiş dönemlerde vücutta hiç bir işe yaramadığı iddia edilen epifiz bezi organının, son yıllarda yapılan araştırmalarla bir çok görevi olduğu ortaya çıkarılmıştır. İlk ve en önemli görevi vücuttaki melatonin salgısını güçlendirmek ve kontrol etmektir. Vücudun uyuması ve uyanması gereken saat dilimleri; gündüz ve gece kavramı ve bu zaman dilimlerine uygun bir yaşam sürme gibi bir çok görev epifiz bezi yardımıyla yapılır. Epifizin çalışma şartlarının zirveye vurduğu anlar araştırıldığında özellikle karanlık, ışıksız ortamlarda bu organın faaliyete geçtiği gözlemlenmiştir. İnsanların ergenliğe giriş çağlarında epifiz bezinin daha az çalıştığı ve hormon salgılanmasının kontrolünde büyük rol aldığı tespit edilmiştir. Cinsel olarak gelişimde, o süreci ne eksik ne fazla olarak biyolojik olarak yönetebilmek epifiz bezinin elindedir. İnsanların dışında hayvanlarda da yer alan epifiz bezinin hayvanların deri rengini ayarlamasına, mevsimsel olarak şartlara uyum sağlamasına ve göçmen kuşların içgüdüsel olarak yol bulmasına yardımcı olduğu söylenmektedir.
Epifizin Sırları
Epifizle alakalı çok az kaynakta doğru bilgiler yer almasının belirli sebepleri var. Dünya genelinde epifiz bezinin bize yaptırabileceklerinin farkında olmamamızı istemelerinin sebebi tarih öncesine kadar dayanıyor. Hz. İsa’nın o dönemlerde söylediği ” Karanlıkta oturanlar gerçek ışığı görürler” sözünün epifiz bezi konusuyla alakalı olarak söylenmiş olabileceği düşünülüyor. Bilim adamı Rene Descartes’ın ”insan ruhunun epifiz bezinin üzerinde oturduğu” iddiaları da oldukça konuşulmuş. Yani olayın iç yüzüne bakıldığında, üçüncü göz olarak adlandırabileceğimiz epifiz bezinin ruhani boyutlardaki frekanslarla bağlantı kurabileceğine ve size daha üst bir boyutta manevi bir haz yaşatabileceğine inanılıyor. Epifiz bezinin yoga, meditasyon gibi seanslarla bütünleştirildiğinde, astral seyahat olarak da bilinen boyutlar arası gezinme imkanı sağladığı söyleniyor. Ve büyük güçler insanlığın kendilerindeki bu özellikleri keşfetmemesi için yıllardır her şeyi yapar durumdalar. Konuyla alakalı bütün çalışmalar kamuoyundan gizli ve kapalı kapılar ardında yapılıyor, çıkan sonuçlar hakkında detaylı haber verilmiyor. Dahası Amerika’nın ve Sovyet Rusya’nın çok uzun dönemdir epifiz beziyle alakalı çalışmalar yaptığı bilinmekte ama hiç bir şekilde çalışmalarla alakalı bir bildiri düzenlememektedirler.
Epifizin En Büyük Düşmanı; Su
Az önce de değindiğimiz gibi büyük güçlerin dünya genelinde bu gelişimin ve gücün keşfedilmemesi adına bir takım çalışmalar yaptığı su götürmez bir gerçek. Bunu da en kolay şekilde insan vücudunun en çok ihtiyaç duyduğu maddeyi kullanarak; sodyum florürü suyun içine katarak halletmiş durumdalar. Sodyum florür içerik olarak epifiz bezinde salgılanan melatonin ve serotoninin seyrelmesine ve vücuttaki çalışma potansiyelinin düşmesine neden olur. Hatta öyle ki Amerika, kendi su rezervlerine %90 oranında sodyum florür karıştırmış durumda. Başlıca sular, paketlenmiş yiyecekler ve ilaçlar gibi aklınıza gelebilecek bir çok üründe sodyum florür bulunmakta. Tüm bu sayılanlar üçüncü gözden ne kadar korkulduğuna bir nebze olsun kanıt olabiliyor. Amerika’nın kendi para biriminin arkasında yer alan göz işareti de bunca zaman gözlerden kaçırılmış ya da başka konulara rivayet edilmiş durumda. Dolarda yer alan göz size doğru bakmaktadır ve anlam olarak her şeyin görülebileceğini ifade etmektedir. Gönderme yapılan konu tamamen epifiz kullanımı ve kişisel ya da grupsal olarak düşünce ve davranış kontrolü yeteneklerinin gün yüzüne çıkartılması gerekliliğidir. Bir diğer örnek olarak da geçmiş dönemde Nazi ve Rusya kamplarında esir alınmış bireylerin isyan etme, mantıklı düşünme ve harekete geçme dürtülerini önlemek adına sularına bol miktarda sodyum florür katıldığını gösterebiliriz. Böylelikle gruplara otoriteye boyun eğmesi ve kendi gücünün farkına varamaması aşılanmaya çalışılıyordu.
Epifiz bezi hakkında örnekler
- Eski çağlarda Mısır ve Roma medeniyetlerinin epifiz bezini kendi semboloji ilimlerinde göz sembolü ile temsil etmeleri
- Amerikan dolarında yer alan ” her şeyi gören göz”
- ABD ve Sovyetler’in konunun gerçekliğini kabul etmiyormuş gibi davranıp çok uzun yıllardır özellikle bu konu üzerinde gizli şekilde bilimsel çalışmalar yapması
- Vatikan’ın orta yerinde yer alan kozalak heykeli
- Hitlerin masasında yer alan oyma işlemelerinin çam kozalağı şeklinde yapılması
- Yunan Tanrısı Dionysos’un resmedilirken elindeki asasının topuzunun çam kozalağı şeklinde yapılması
- Sümer tanrısı resmedilirken başındaki şapkanın çam kozalağı şeklinde yapılması
- Tarih boyunca tüm ibadethanelerin yüksek bölgelere yapılması( böylelikle epifiz bezinin daha çok çalıştığı ve ruhani boyuta geçmenin kolay olduğu düşüncesi)
- Firavun’un konuyla alakalı yaşadığı yerin en yüksek bölgesine ibadet yeri yaptırma emri verdiği rivayeti
- Ölüm tanrısı Osiris resmedilirken asasının tepesinde bulunan çam kozalağı şekli
- Masonların locasında bulunan kocaman çam kozalağı figürü
- Nazilerin simgesinde yer alan Kartalın vücut kısmının çam kozalağı deseninde yapılması
- Papa’nın asasında yer alan çam kozalağı figürü
