Elektromanyetik kirlilik, yaşadığımız alanlarda bulunan elektrik akımı taşıyan kablolar, radyo frekans dalgaları yayan radyo ve televizyon vericileri, cep telefonu baz istasyonları, yüksek gerilim hatları, trafolar, mikrodalga yayan ev aletleri vb.nin yarattığı, insan ve diğer canlıların üzerinde bozucu etkiler yaratan “elektromanyetik alanlar”dır. Size kentten çok uzakta, ağaçlarla dolu bir ormanda havanın kirli olduğunu söyleseler herhâlde inanmazsınız çünkü hava kirliliği denince akla hemen genzinizi yakan bir duman, gri bir bulut tabakası geliyor. Oysa havamızı kirleten ve görünmeyen bir kirletici daha var: elektromanyetik dalgalar.
Literatürde buna “elektronik pus” anlamına gelen “electrosmog” bile deniyor. Gözle görülmeyen bu elektromanyetik kirlilik kimi zaman cep telefonunuzun çalmasıyla televizyonda karlanma yaparak kimi zaman ise yüksek gerilim hatları yakınında uçan helikopterleri bile düşürerek kendini gösteriyor. 20. yüzyıl ile birlikte doğada var olan bu manyetik alanlara insan yapımı olanlar da eklenmeye başladı. Bununla birlikte bu etkileri ölçümlemek için sayısız araştırma yapılmaya başlandı. Araştırmalar bu aletlerin yaydığı manyetik alanlara sınırlamalar getirdi ama tartışmalar bitmedi. Sınır değerlerin altında da olsa uzun süreli elektromanyetik radyasyona maruz kalan insanlarda ne gibi sağlık sorunlarının görüleceği ciddi bir tartışma konusudur.
Elektromanyetik alan kirliliği yaratacak kaynaklar aşağıda sıralanmıştır:
- Doğal Olmayan Elektromanyetik Kirlilik Kaynakları
- Elektrik akımı taşıyan yer altı ve yer üstü elektrik hatları
- TV ve bilgisayarlar
- Elektrikli ev aletleri (Elektrikli süpürge, saç kurutma, tıraş makinesi vb.)
- Mikrodalga fırınlar
- Radyo ve TV vericileri
- Telsiz haberleşme sistemleri
- Kordonsuz telefonlar
- Hücresel telefon sistemleri ( GSM baz istasyonları)