Bilgi
Dünya Petrol Rezervi
2014 yılının ilk verileri ışığında Dünya petrol rezerv miktarı 1,65 trilyon varil olarak kaydedilmiştir. Konvansiyonel yollar ile eklenen rezervler dikkate alındığında 2010 yılındaki Brezilya tuz altı keşifleri sonrasında eklenen rezerv miktarlarında önemli düşüşler söz konusudur. Buna ek olarak 2010 sonrası dönemde Dünya’da 500 milyon vpe’den büyük rezervli keşiflerde azalma dikkati çekmektedir. 2014 yılında ise bu kapsamda değerlendirilebilecek keşif gerçekleşmemiştir.
Dünya çapında açılan arama ve tespit kuyuları büyük ölçüde kara alanlarında gerçekleşmekte olup, 2014 yılında da kuyuların % 83’ü kara alanlarında açılmıştır. Açılan arama ve tespit kuyularının sadece % 17’lik bölümü deniz alanlarında açılırken 2010 yılı sonrasında eklenen rezervler büyük ölçüde deniz alanlarından gelmiştir. 2010 yılında Brezilya tuz altı keşifleri önemli miktarda petrol ve doğal gaz tespit edilirken, 2014 yılında deniz alanlarından eklenen rezerv 2,8 milyar vpe’yi geçmemektedir. Kara ve deniz alanlarında eklenen rezerv miktarları azalırken, keşfedilen sahaların geliştirilmesi ve alt yapının kurulması sonrasında çevredeki uydu sahaların geliştirilmesi önem kazanmaktadır.
Buna ek olarak petrol fiyatlarının düşük seyretmesi, özellikle derin deniz çalışmalarını ve ağır petrol üretimini olumsuz yönde etkilemektedir. Endüstrinin en hareketli olduğu bölge halen Kuzey Amerika’dır. Amerika bölgesi endüstri hareketliliği ve yenilikçiliği ile dikkati çekerken ABD’de petrol rezervleri artmaya devam etmektedir.
ABD’de özellikle rezerv değerleme ve üretilebilir rezervin yeni üretim teknikleri ile arttırılması etkili olmaktadır. Bu kapsamda Kuzey Amerika’da gerçekleşen 3 milyar varillik rezerv ekleme büyük ölçüde ABD kaynaklı olmuştur. Küresel petrol rezervleri değerlendirildiğinde, Orta Doğu bölgesi dünya petrol rezervlerinin % 48,5’lik bölümüne sahip olarak dikkat çekmektedir. Orta Doğu’yu, % 19,8’lik rezerv miktarı ile Orta ve Güney Amerika, % 13,3’lük rezerv ile Kuzey Amerika takip etmektedir. Buna ek olarak küresel petrol rezervlerinde Afrika % 7,6, Avrasya % 7,2 Asya ve Okyanusya % 2,8 ve Avrupa % 0,8’lik pay sahibidir.
Küresel Petrol Tüketimi
2012 yılında 89,9 milyon v/g olan dünya petrol tüketimi % 1,5’lik artış ile 2013 yılında 91,3 milyon v/g olarak kaydedilmiştir. Bu dönem içinde ABD’de petrol tüketiminde % 2 ve Çin petrol tüketiminde % 3,7’lik artışlar gerçekleşmiştir. 2014 yılı petrol tüketimi değerlendirildiğinde dünya ekonomisinde büyüme beklentisinin altında kalan ekonomik performans büyük ölçüde dikkati çekmiştir. Bu durum üzerinde özellikle küresel finans krizi ve devamında Avrupa ekonomilerinde görülen borç krizinin etkileri devam etmiştir. Bunun neticesinde petrol arzı kadar hızlı artmayan petrol talebi 2014 yılında fiyatların düşmesine de neden olmuştur. Uluslararası Enerji Ajansı 2014 yılı petrol talebini 92,4 milyon v/g olarak belirtmiştir.
Düşük petrol fiyatlarının talebi destekleyeceği beklentisi ile küresel ekonominin petrol fiyatlarından bağımsız olarak yavaşladığı gözlemlenmektedir. Petrol talebinin büyük ölçüde OECD ekonomilerinden OECD-dışı ekonomilere doğru kaydığı değerlendirilmektedir. 2015 yılı ve sonrasında petrol talep artışında ekonomik büyüme oranları büyük ölçüde Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2040 yılına ilişkin yaptığı değerlendirmelerde petrol talebi OECD dışı ülkelerde yükselirken, OECD ülkelerinde düşüş kaydedecektir. Bu durum üzerinde büyük ölçüde ekonomik büyüme oranları ve enerji belirleyici olacaktır (Şekil 11). Buna ek olarak Rusya ve çevre ekonomilerde daralma ve üretici Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki jeopolitik krizler, petrol talebi ve fiyatlar üzerinde doğrudan etkili olabilecek diğer hususlar olarak dikkati çekmektedir.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2040 yılına ilişkin yaptığı değerlendirmelerde petrol talebi OECD dışı ülkelerde yükselirken, OECD ülkelerinde düşüş kaydedecektir. Bu durum üzerinde büyük ölçüde ekonomik büyüme oranları ve enerji belirleyici olacaktır (Şekil 11). Buna ek olarak Rusya ve çevre ekonomilerde daralma ve üretici Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki jeopolitik krizler, petrol talebi ve fiyatlar üzerinde doğrudan etkili olabilecek diğer hususlar olarak dikkati çekmektedir. verimliliği etkili olacaktır. Önümüzdeki dönemde 2020 yılına kadar Dünya ekonomisinin yıllık % 3,7 büyümesi beklenirken, OECD ülkelerinin büyüme oranı % 2,2 OECD dışı ekonomilerin büyüme oranının ise % 5,3 olması beklenmektedir.
Kaynak: http://www.tpao.gov.tr/