Dizel Araba Kaç KM’de Alınmalı?

Bir araba satın almak istediğiniz de ilk akla gelen sorulardan bir tanesi abi bu kaç km’de! Aslında bu tuzak sorunun temel amacı ben bunu bir süre kullandıktan sonra nasıl satarım anlamına gelen bir soru olduğu muhakkak. Hiç kimse aracın nasıl kullanıldığı ile ilgili veya kimden alındığı ile ilgili bir fikre sahip olmak istemiyor. Satıcı arabayı satmadan önce kuaföre götürüp güzelce bi temizledikten sonra fotoğrafını güzel bir fotoğraf makinası ile çektirip sahibinden.com’a koyuyor. Arasın bakalım alıcılar diye bekliyor. Hatta az-biraz cilalayıp, yağlayınca araba ilk günki gibi tertemiz görünüyor:)

Eğer aklınıza ben bunu satarım düşüncesi varsa o zaman 100.000 km ve üzerindeki bir arabayı almayın. Hele dizelse hiç uğraşmayın. Çünkü genel fikir 100 bin deki bir dizelin satılamayacağı düşüncesidir. Ancak araba güzel kullanıldı ise ve satmayı planlamayı ben daima kullanırım fikri varsa hiç sorun değil.

100 Bin km’ye yaklaşan bir dizelde (eğer hor kullanıldı ise) genellikle arıza problemi çıkmaya başladığından tercih edilmiyor. Çünkü dizel bir araç benzinli gibi 1 milyon km’ye yaklaşan bir kullanım süresi yoktur. Dizel dediğimiz şeyin mazot olduğunu hatırlatmamda fayda var.

Ancak başta dediğim gibi dizel aracın 100 binde olması çok önemli bir konu olmasada alıcılar genellikle düşük km’li arabaları tercih ettiğini söyleyebilirim. Her ne kadar yanlış bir fikir olsada.

Bu nedenle dizel araç satın alırken mümkün olduğunca düşük km’de araçları tercih edin. Satmak istediğinizde ise 100 bine yaklaştığında elden çıkarın ve yenisinin tadını çıkarın.

Bu işler ilk tekerleğin bulunduğu günden beri böyle. 

Mesela turbo dizel kullanıcısı hor kullanmışsa veya bilinçsiz bir sürüş gerçekleştirmişse tabiri caizse motorun anasını ağlatmıştır. Siz kullanıcının tam olarak nasıl kullandığını bilemediğiniz için olabildiğince riskli bir durum olacaktır.

100-150.000 km’deki bir aracı satmayı kalktığınızda değerinde veya biraz değerinin altında satarsınız. Ancak 100 binin altında bir aracı satmak istediğinizde her zaman değerinin üzerinde satılır. Bu nedenle ideal olanı 50.000 civarında bir aracı satın alıp tam bir kontrolle satın almak.

Burada şöyle bir algı oluşmasın. Yaw taksiler 400 bin yapıyor. Yapıyor ama ticari taksiler günlerinin çoğunu teknik serviste geçirirler :)) Sizin alacağınız araba ikide bir teknik servise yolu uğrayacaksa bence hiç boşuna uğraşmayın.

Bir araç alacağınız zaman size yakın 1 kaç km’lik bir rampa bulup kalkışını ve kaçıncı vitese kadar çıkabildiğini test edin. Aracın ne kadar zorlandığını motor sesinden bile anlayabilirsiniz. Vites geçişlerine bakın. Rahat geçişler oluyor mu. Tabi kaput kısmına bakılınca pek bir şey anlaşılmıyor. Satmadan önce bir çok kişi kaputu açıp motor kısmını güzelce bir temizliyor. Bakınca ohaa ne güzel araba deniliyor. Buna sakın aldanmayın. KM Düşüklüğü ayrı bir problem tabi. Adamlar 200 bine gelen bir arabayı 100 bine çekip satabiliyor. Mesela adam 1 yılda 70-80 bin yaptığında gidip km’sini düşürüp 170-200 binden 100 bine düşürüp muayeneye sokabiliyor. Gerçekten berbat bi durum. Zaten km düşüklüğü çok zor anlaşılabilen bir durum. Uzun yol yapan şirket arabaları gibi. Birden fazla kullanıcı olan şirket yada kişisel arabalar yılda 100-200 bin km yapabiliyor. Tabi motor resmen bitmeye başlıyor. Arabaya baktığınızda neredeyse sıfır ayarında olmasında rağmen eğer km düşüklüğü yaşandıysa ortaya çıkılmaz bir durum meydana geliyor.

İçinizi karartmadan araç alırken dikkatli olmakta fayda var. En doğrusu biraz paraya kıyıp expertize sokmak.

Hadi selametle.