Demokles, M.Ö. 4. yüzyılda Sirakuza‘da hükümdar olan Dionysios’un sarayında yaşamış ve dünyaca ünlü “Demokles’in Kılıcı” deyiminin zamanımıza kadar gelmesine sebep olmuş kişidir.
Efsaneye göre Demokles, Kral Dionysios‘un yakın dostu olduğu için, daima kralla sohbet ederdi. Konuşmalarında çoğu defa krala krallığın bahşettiği mutluluktan bahseder dururdu. Bu durumdan Bu durumdan usanan kral, bir gün Demokles‘e dönerek; “bu mutluluğu senin de tatmanı arzu ediyorum!” demişti. Büyük bir ziyafet hazırlatarak tacını ve tahtını kralın güç ve imkânlarına özenen Demokles‘e bırakmıştı. Demokles de sevinçle krallık elbiselerini ve tacını giyip tahta oturmuştu. Ziyafetin ortalarına doğru tam başının üstünde bir şeyin sallanmakta olduğunu gören Demokles, dikkatle bakınca bunun at kılına bağlı keskin bir kılıç olduğunu görmüştü. Dehşete kapılır ama cesaretini ve erkeklik onurunu hiçe saymamak için dayanır. Sonra Kral dostuna sorar: “Neden yemiyorsun, neden gülmüyorsun?” Kılıcı gösterir Demokles. Kral acı acı güler. “Evet, ben güçlü bir Kralım ama boynumun üstünde her an tehdidiyle yaşıyorum kılıçların. Büyük güç büyük tehlike de demektir.” O an anlar iktidarı, serveti ve gücün gerçek doğasını Demokles. Kötüye kullanımı kendi sonunu getirecektir.
Kral Dionysos‘un böyle yapmakla, kendisine krallığın sadece krala ait güç ve zenginliklerden ibaret olmayıp, aksine insanın canını daima tehlikelere sokabilecek bir mevki olduğunu idrak ettirmek istediğini anlamıştır. İktidara ve güce hayran Demokles’e ders vermek için onu yemeğe davet eden kral, ona adaletli bir iktidarın aslında ne kadar zor olduğunu gösterir. Büyük güç ve kudret büyük sorumluluğu getirir.
Bu eski Yunan efsanesinden kaynaklanan Demokles’in kılıcı gibi deyimi, günümüzde de büyük görev ve mesuliyetlerin aynı zamanda büyük tehlike ve sıkıntıları da beraberinde getireceğini vurgulamak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca Kral Dionysios‘un krallığı süresince büyük tehlikeler ve korkular yaşadığını da ifade etmektedir. “Demokles’in kılıcı gibi” deyimi halen günlük diyaloglarda kullanılır ve bu deyime edebi eserlerde, makalelerde rastlanır.