Bilgi
Çağın Hastalığı “Nomofobi” Nedir?
Bugünkü yazımızda sizlere teknolojinin sebep olduğu birçok hastalıktan sadece birisi olan nomofobi’den bahsedeceğiz. Öncelikle kısa bilgiler vereceğiz ve daha sonra konumuzu detaylandıracağız.
Teknoloji Yunanca’da sanat ve bilmek kelimelerinden oluşur. Tekno-logia sözcüğünden gelir. Tehnikos teknik bilgi, logia ise bilim anlamına gelmektedir. Teknoloji; insanların yaşamlarını kolaylaştırmak için ihtiyaçlarına uygun alet ve araçların yapılmasına ve üretilmesine imkan sağlayan bilgi ve yeteneklerdir.
Teknoloji sayesinde hayat daha kolaylaştı, daha konforlu hale geldi diyebiliriz. Öyle ki; cep telefonları, televizyonlar, internet aracılığıyla dünyanın her tarafından haberdar olabiliyoruz, bilgi iletimi sağlayabiliyoruz. Hastanelerde kullanılan birçok teknolojik aletlerle hastalığın teşhis ve tedavisinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Evlerde kullanılan beyaz eşyalar sayesinde zaman ve enerji kazancı elde ediliyor. vs vs.. bu liste böyle uzar gider.
Peki her nimetin bir külfeti vardır sözü bunun için de geçerli mi? Elbette..
Bakın bu nimet hayatımızdan neler götürüyor. Birkaç örnek verelim:
Arabaların, trenlerin, uçakların hayatımızı kolaylaştırdığı kesin ama bunlar hem doğaya hem de canlılara zarar veriyor. Egzoz dumanı havayı kirleterek ozon tabakasını inceltip biz canlıların zarar görmesine neden oluyor. Atom bombası, nükleer silahlar ile dünyamız tehlike altına giriyor. Etrafımızdaki elektrikli aletler bizleri radyasyona maruz bırakıyor, Ve depresyon, uykusuzluk, sosyal medya bağımlılığı da teknolojinin zararlarından sadece bir kısmı.
İşte nomofobi de teknolojinin meydana getirdiği hastalıklardan birisi.
No-mobile-phone teriminin kısaltmalarından elde edilen bu kelime cep telefonundan mahrum kalma korkusu anlamına gelmektedir. Günden güne artış gösteren bu hastalık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelen cep telefonlarından bir saniye bile ayrı kalamayan kişilerde görülür.
Özellikle gençlerde görülen bu durum, kişide psikolojik sorunlara ve sosyal yaşamdan uzaklaştırmaya neden oluyor. Akıllı telefonların yaşamımıza girmesi ve vazgeçilmez hale gelmesi bu bağımlılığı beraberinde getirdi diyebiliriz.
Kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülür. Bu tür kişiler için; şarjları, kontörleri bittiğinde ya da telefonlarını unuttuklarında, kaybettiklerinde hayatı bitmiş demektir. Her şey anlamsızlaşır.
Bu nomofobik kişilerde; baş dönmesi, bulantı, kusma, titreme, nefes darlığı, heyecanlanma, kalp atışında hızlanma gibi durumlar ortaya çıkar.
Peki sizde nomofobik misiniz? Eğer yazacaklarımı onaylıyorsanız maalesef sizde bu hastalığa kapılmışsınız demektir:
Telefonunuzu asla kapatamıyor sürekli kontrol ediyorsanız, maillere ya da sosyal medyadaki bildirimlere kayıtsız kalamıyorsanız, telefonunuzu başucunuzdan ayıramıyorsanız, şarj bitince kendinizi çaresiz hissediyorsanız, telefon olmayınca yukarıda saydığım baş dönmesi, bulantı, kusma, titreme, nefes darlığı, heyecanlanma, kalp atışında hızlanma gibi bir takım anksiyete belirtileri yaşıyorsanız, cep telefonunuz yanınızda olsa bile sürekli kontrol ediyorsanız…Nomofobiksiniz!
Bu hastalıktan kurtulmanın yolu elbette var. Nasıl mı?
Öncelikle bu hastalığın farkına varın. Sonrasında cep telefonu kullanmak için belli bir süre koyun. Telefonu sürekli kontrol etmeyin, eğer acil bir telefon beklemiyorsanız uzak bir yere bırakın, sürekli telefonu kurcalamayın, sanki telefon yanınızda olmadığında başınıza kötü bir şeyler gelecekmiş düşüncesini kafanızdan silin unutmayın ki yıllar önce cep telefonu yoktu hayat devam ediyordu ve en önemlisi sosyal medyadan uzak durmaya çalışın. Zor ama… Eğer bunları başaramıyorsanız bir uzmana danışın. Aslında herkes kendinin doktorudur. İstedikten sonra kendi iradesiyle de her sıkıntının üstesinden gelebilir.
Ama konu çocuklar olunca ebeveynlere iş düşüyor diyebiliriz. Teknoloji ile yeni tanışan çocuklara bu konuda bilgi verip, yararlarını zararlarını anlatmak, çocuk başınızdan gitsin, sizi rahatsız etmesin diye eline telefon, tablet vermek değil, kaliteli zaman geçirmenin başka yollarını öğretmek gerekiyor. Lütfen,
Teknolojinin çocukları elinizden almasına müsade etmeyin!
kadir
7 Temmuz 2018 at 22:17
Abi çok sağolun,kendim de yazarım kendimden şüphelendim 😀