Bu yazımızda, bağımsız olarak yaşayabilen en küçük organizmalardan biri olan bakteriler hakkında sizleri bilgilendirmeye çalışacağız. Tek hücreli mikroskobik bir canlı olan bakteriler, bitkilerle hayvanlar arasında ayrı bir canlı kategorisini oluştururlar.
Bugün bakterilerin bulunmadığı yer yoktur. Toprakta, havada, suda, insanda, bitkide, hayvanda birçok bakteri bulunur. Ortalama 0,5-2 µm boyutlarındadırlar. Çekirdeği ve klorofili olmayan bu canlılar bölünerek çoğalırlar. Ribozom bütün bakterilerin temel organelidir. DNA, RNA, hücre zarı ve stoplazma bütün bakterilerin temel yapısını oluşturur.
Bakteriler ilk defa 17.yy’da Antonie Van Leeuwenhoek tarafından gözlemlenmiş ve şekilleri açıklanmıştır.
Bakteri Çeşitleri
Bakteri çeşitleri ile ilgili birçok çalışmalar yapılmış ve yapılmaya da devam edilmektedir. Bilimsel araştırmalar sonucu bilime yeni türler kazandırılmıştır.
Arkeabakteriler: Bu bakteriler ekstrem ortamlarda yaşarlar. Metanojik bakteriler; büyükbaş hayvanların karınlarında yaşarlar metan üretirler. Halofilik arkeabakteriler; aşırı tuzlu ortamlarda yaşayabilirler. Termoasidofilik arkeabakteriler ise yüksek sıcaklıklara sahip ortamlarda yaşarlar.
Şekillerine Göre Bakteriler
Çubuk şeklindeki bakteriler (Bacillus): Boyları uzun olan çubuğa benzeyen bakterilerdir.
Yuvarlak olanlar bakteriler (Coccus) Çapları ortalama, 0.8-1.0 mikrometre (µm) arasında değişir.
Monokok Bakteriler (Coccus): Grup halinde olmayan coccus bakterileridir.
Diplokok Bakteriler (Diplococci): İki coccus bakterisinin oluşturduğu gruplardır.
Stafilakok Bakteriler (Staphylococci): Coccus bakterilerinin üzüm salkımı şeklinde dizilmesi ile oluşur.
Streptekok Bakteriler (Streptococci): Zincir şeklinde dizilen coccus bakteri gruplarıdır.
Spiral olanlar bakteriler (Spirullum): Spiral şeklini almış bakterilerdir.
Virgül şeklinde olan bakteriler (Vibrio): Kamçıları ile birlikte virgüle benzeyen bakterilerdir.
Boyanmalarına Göre Bakteriler
Gram(+) Bakteriler: Gram pozitif bakterilerde, peptidoglikan katmanı kalın olduğundan ayrıca teiokoik ve teikronik asit içerdiğinden dolayı KOH ile reaksiyona girmez. Gram boyası ile boyandığında mavi-mor renk verir.
Gram(-) Bakteriler: Gram negatif özellikte ise hücre duvarındaki peptidoglikon tabakası tek katlı ve teiokoik asit içermediğinden dolayı KOH ile kolayca parçalanır. Gram boyası ile boyandığında, kırmızı-turuncu renk veren bakterilere ise gram (-) bakterilerdir.
Beslenmelerine Göre Bakteriler
Bazı bakteriler fotosentez veya kemosentez yaparlar bu bakteriler ototroftur, saprofit veya parazit olarak yaşayanlar ise heterotroftur.
Solunumlarına Göre Bakteriler
Havasız yerlerde de yaşayarak çoğalan Anaerob bakteriler, sadece oksijenli ortamda yaşayabilen Aerob bakteriler, Geçici Aerob bakteriler veya Geçici Anaerob Olanlar ise asıl solunumları oksijensiz olduğu halde kısa süre için aerob olanlar veya diğer türlü olan bakterilerdir.
Sıcaklık İsteklerine Göre Bakteriler
Psikrofil (soğuk seven) Bakteriler: Düşük sıcaklıklarda yaşayabilen ve bunu tolere etmek için yüksek adaptasyonlara sahip bakterilerdir. (Üreme sıcaklıkları 0-4 °C arasında olanlar). Mezofil (ılık seven) Bakteriler: Üreme sıcaklıkları 15-45 °C arasında olan bakterilerdir. Termofil (sıcak seven) Bakteriler: Üreme sıcaklıkları 45-70 °C arasında olan bakterilerdir.
Bakteriler çok küçük mikroorganizmalar olduklarından dolayı insana bulaşmalarıda kolaydır. Yiyecek-içeceklerden, topluma açık yerlerdeki lavabolardan, soluduğumuz havadan, kullandığımız bakım ürünlerinden vs. aklınıza gelebilecek her yerden bu canlılar vücudunuza yerleşebilir, bağışıklık sisteminizin çökmesine ve sizin hastalanmanıza neden olabilirler. Peki bu küçük yaratıklar hangi hastalıklara neden oluyorlar?
1- Menenjit: Menenjit beyni saran zarların iltihaplanması ile oluşan bir hastalıktır. Bu hastalık ölümle de sonuçlanabilir. (Virüs veya bakteriler neden olur)
2- Zatürre: Akciğer lobunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan hastalıktır. (Bakteri, virüs veya mantar neden olur)
3- Kuduz: Hayvanın ısırması sonucu salyanın insan vücudundan içeri girip kana karışması ile ortaya çıkar. Bulaşıcı ve öldürücüdür.
4- Suçiçeği: Çoğunlukla çocuklarda görülen bu hastalığa bağışıklık sistemi zayıf olanlar kolayca yakalanmaktadır.
5- Uçuk: Çok yaygın bir hastalık olup vücut sıcaklığının arttığı durumlarda aktif hale gelerek kabarık şeklinde oluşur.
6- AIDS: Bağışıklık sistemini neredeyse tamamen yok eden, tedavi edilmediği sürece ölümle sonuçlanan hastalıktır.
Bakteri denilince ilk aklımıza uzak durulması gereken, hastalık yapıcı mikroplar gelmektedir. Oysa çoğumuz bakterilerin hayatımızda olmazsa olmaz diyebileceğimiz özelliklerinden haberdar değiliz.
Yararlı bakteriler olarak bilinen bu minik canlılar insandaki bazı zararlı canlıları öldürürler. Kimyasal döngülerde önemli yere sahiptirler. En önemli faydası çürükçül bakteri denilen bakterilerle dünyada biriken artık maddeler ayrıştırılarak, karbon döngüsünün önemli parçası yerine getirilmiş olup bu parçalama işlemiyle toprakları besleyip verimli hale gelmesine ve dolayısıyla doğaya katkı sağladığı görülmektedir. Birçok bakteri türü de fermantasyon denilen süreç neticesinde kimyasal değişikliklere neden olur. Yoğurt ve peynir bu değişiklikler sonucunda ortaya çıkan yararlı besinlere örnektir. Verem ve tetanoz gibi hastalıkları önlemek için de çok çeşitli bakteriler kullanıldığı bilinmektedir. Antibiyotik yapımında da kullanılan Streptomycin adı verilen bir bakteri türü Polymyxin Bacitracin, ve Erythromycin adı verilen antibiyotikler üretmektedir. İnsanlar tarafından kullanılan bu antibiyotikler hastalık önleyicidirler.
İnsan vücudunda en çok bağırsak içerisinde bulunan yararlı bakteriler uzun süreler yaşayarak insan vücuduna fayda sağlar. İnsan ilk doğduğunda bağırsaklar içerisinde bulunmaz, kısa süre içerinde bu bakteriler ile dolar. Yararlı bakteriler normal doğumla dünyaya gelen bebeklerde çok hızlı bir şekilde oluşurken sezaryen ile doğmuş bebeklerde çok daha yavaş ve az gelişir. Dolayısıyla bu bebeklerin direncinin de az olması anlamına gelir. Normal doğumun önemli olmasının bir nedeni de budur. İnsana faydasının yanı sıra birçok bitki için faydalı olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar da bulunmaktadır. Bitki büyümesini düzenleyici bakteriler denilen bu bakteriler bitkileri çeşitli stres şartlarına karşı koruyuculuk kazandırdığı gösterilmiştir.
Evet bakteriler hastalık yapıcıdırlar bunlardan korunmak ise bizim elimizde.. Hijyen bunların başında gelmektedir.. Tabii hijyeni de abartmamak gerekiyor. Yoksa yukarıda saydığımız yararlı bakterileri kaybetmiş oluruz. Şunu iyi bilmeliyiz ki onları yok etmek için uğraştığımız bu varlıklar yararımıza çalışmakta ve çalışmaya da devam etmektedir. Onların faydalarını farketmesek de.. Şu bir gerçek ki bu bakterilerin eksilmesi ile birlikte hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmazdır.