Bilgi
Atmosfer Nedir? Atmosferi Oluşturan Gazlar Nelerdir?
Atmosfer içinde bulunan gazlar, canlıların yaşayabilmesi için ihtiyaç duyulan gazlardır. Atmosferdeki gazların % 78′ini azot % 20′sini ise oksijen oluşturur. Kalan %1′lik bölümü ise karbondioksit, neon, helyum, kripton, ksenon, hidrojen gibi gazlar oluşturmaktadır.
Yerçekiminin etkisiyle dünyayı çepeçevre saran gaz ve buhar tabakasına “ atmosfer” denir. Atmosferin alt sınırı kara ve deniz yüzeyleriyle çakışır, üst sınırını ise yerçekiminin etkisi belirler. Ekvatordan kutuplara doğru yerçekimi arttığı için atmosferin şekli, dünyanın şekli gibi küreseldir. Atmosfer renksiz, kokusuz, tatsız, çok hızlı hareket edebilen, akışkan, elastik, sıkıştırılabilir, sonsuz genleşmeye sahip, ısı geçirgenliği zayıf ve titreşimleri belli bir hızda ileten bir yapıya sahiptir.
Atmosfer, yerkürenin katı bölümünü saran, çoğunlukla gaz ve buharlardan oluşan bir kılıftır. Atmosferi oluşturan gazlar, genellikle gezegenin iç katmanlarından yanardağ etkinliği ile ortaya çıktığı gibi gezegenin tarihi boyunca dünya dışı kaynaklardan da beslenmiştir. Atmosferin bileşiminde bulunan gazlar üç grupta toplanır:
1- Havada devamlı bulunan ve miktarları değişmeyen gazlar (azot, oksijen ve diğer asal gazlar)
2- Havada devamlı bulunan ve miktarları azalıp çoğalan gazlar (karbondioksit, su buharı, ozon)
3- Havada her zaman bulunmayan gazlar (kirleticiler)
1- Atmosferde Miktarları Değişmeyen Gazlar
Atmosfer içinde bulunan gazlar, canlıların yaşayabilmesi için ihtiyaç duyulan gazlardır. Bu gazların büyük bir bölümünün atmosfer içindeki oranları değişmez. Ancak miktarlarında değişme olabilir. Bu gazlar; azot oksijen ve asal gazlardır.
Azot (N): Azot, daha çok havanın sıvılaştırılması ve ayrıştırılması yöntemi ile elde edilir. Renksiz, kokusuz, tatsız, havaya oranla daha hafif bir gazdır ve zehirli değildir. Atmosferde oksijen ile karışım halinde bulunan bir gazdır. Atmosferin hacim olarak % 78‟i azottur ve bir ametal elementtir. Yaşamımızda önemli bir yer teşkil eder.
Oksijen (O): Oksijen, canlıların yaşamı için önemli bir gazdır. Solunum için gerekli olup organik maddelerin yükseltgenmesinde, kömür, gaz, odun gibi maddelerin yanmasında yoğun bir şekilde tüketilir. Atmosferde % 21 oranında oksijen bulunmaktadır. Yer kabuğunun ise % 50‟sini teşkil eder. Oksijen serbest halde, suda çözünmüş olarak ve toprak içinde en çok nitrat, fosfat ve karbonat halinde yer kabuğunun içerisinde bulunmaktadır.
Asal Gazlar: “Soy gazlar” da denilen bu gazlar; Helyum (He), Neon (Ne), Argon (Ar), Kripton (Kr),Ksenon (Xe) ve Radon (Rn) gazlarıdır. Hepsi de tek atomlu gazlar halinde bulunan bu elementler, kararlı elektron düzenine sahip oldukları için elektron alışverişi yapmazlar ve başka elementlerle birleşme eğilimi göstermezler bu nedenle bu gazlara “ Asal gaz” ya da “Soy gaz” adı verilmiştir. Soy gaz atomları birbirleriyle de birleşmedikleri için tek atomlu moleküller meydana getirirler.
2- Miktarları Azalıp Çoğalan Gazlar
Atmosferde devamlı bulunan fakat miktarları değişkenlik gösteren gazlardır.
Karbondioksit ( CO2 ): Atmosferin güneş ışınlarını emme ve saklama yeteneğini arttırır. Havada karbondioksit miktarının artması sıcaklığı arttırıcı, azalması ise sıcaklığı düşürücü etki yapar. Protein, karbonhidrat, yağ ve tüm karbonlu bileşiklerin hücre içindeki son metabolizma ürünlerinden olan karbondioksit, molekülünde bir karbon atomu ile iki oksijen atomu taşıyan, renksiz, kokusuz bir gazdır. Atmosferdeki oranı yaklaşık % 0,03‟ den daha azdır. Kalabalık ve havalandırması iyi olmayan mekânlarda bu oran daha tehlikeli boyutlara ulaşır ve % 25‟ e varırsa öldürücü olur. Ancak yükselen karbondioksit seviyesi baş ağrısı ve uyuklama hali gibi belirtilerle erken evrede kişileri uyarır. Motorlu taşıtlar, ısınma araçları ve endüstride karbon bileşiklerinin yakılması sonucu, kentlerde karbondioksit oranı gittikçe artmaktadır. Fakat atmosfer, rüzgârlar tarafından devamlı olarak toz ve karbondioksitten temizlendiği için kolay kolay öldürücü düzeye ulaşmaz.
Su Buharı: Yere ve zamana göre oranı en çok değişen gazdır. Yeryüzünün aşırı ısınıp, soğumasını engeller. Yağış, bulut, sis gibi hava olaylarının oluşumunda etkilidir. En kuru günde bile atmosferde su buharı bulunur. Yeryüzündeki sularda güneş enerjisinin etkisiyle sürekli buharlaşma olur. Atmosfere yükselen su buharı, atmosferin soğuk tabakalarında yoğunlaşarak, yağmur, dolu, kar şeklinde tekrar yeryüzüne döner. Bu olaya “suyun doğal dolanımı” denir.
Ozon: Hava içindeki oksijen, mor ötesi (ultraviyole) ışınlarının etkisi altında ozon haline geçer. Ozon gazı, içinde hayatın gelişmesine olanak vermez. Ancak atmosferin üst katmanlarında ultraviyole ışınlarını emerek, yeryüzündeki yaşam üzerinde olumlu bir etki yapar. Yeryüzünde 19–45 kilometre yükseklikler arasında bulunan ozon katının son yıllarda yapılan araştırmalara göre inceldiği belirlenmiştir. Özellikle, buzdolabı, soğutucu, araba ve spreylerden çıkan gazların kullanımına kısıtlamalar getirilmiştir. Yeryüzüne ulaşan mor ötesi ışınlardaki artış, sıcaklıkların artmasına, buna bağlı olarak buzulların erimesine, bitki örtülerinde değişimlere neden olmaktadır.
3- Havada Her Zaman Bulunmayan Gazlar
Bu gazlar, havayı kirletici gazlardır. Havaya aynı yoğunlukta olmasa bile birçok gazla beraber karışarak kirletici etki yaratırlar.
Kükürtdioksit (SO2): Bileşiminde kükürt bulunduran fosil yakıtların yanmasıyla açığa çıkan keskin kokulu bir gazdır. Bu zehirleme özelliği olan gazı çıkaran maddelerin başında kötü kaliteli katı yakıtlar gelmektedir. Bunlar, linyit, asfaltit, fuel-oil ve gaz yağı gibi maddelerdir. Yanma ile meydana gelen kükürtdioksit miktarı yanmanın kalitesine ve yakıtın içinde bulunan katı maddelerine bağlıdır.
Karbonmonoksit (CO): Kokusuz, renksiz fakat zehirleyici bir gazdır. Yakıtların tam olarak yakılmamasından kaynaklanan bir üründür. Havaya en fazla egzoz gazları ile karışmaktadır. Havaya aynı yoğunlukta olmasa bile birçok gazla beraber karışması ve hava ile aynı yoğunlukta olması ile tehlikeli gazların sinsiliğine verilecek en önemli örnek karbonmonoksittir.
Duman: Partiküller havada asılı olarak duran 0,1 – 10 mikron çapında olan katı parçacıklardır. Yerleşim merkezlerindeki kirli havada, çoğunlukla ısınmak için ve ulaşımda kullanılan özellikle fosil yakıtlardan çıkmaktadır.
Azotdioksit (NO2): Kimya sanayinde, egzoz gazlarında ve özellikle dizel ile çalışan makinelerin egzoz gazlarında bulunur. Solunum yollarında su ile birleşerek Nitrik asit ( HNO3 ) oluşturur.
Kaynak: Megep