Arakan İsyanı ya da Arakan Sorunu Myanmar (eski adıyla Burma) Ordusu ile Myanmar’daki Müslüman azınlık Rohingyalar arasında Myanmar’ın batısındaki Arakan (resmi adı Rakhine) eyaletindeki çatışmalardır.
Arakan İsyanı Arka Planı
Rohingyalar, Myanmar’da 800.000 civarında nüfusa sahiplerdir ve Myanmar’da %4 e denk gelen Müslüman nüfusun büyük bölümünü oluştururlar. Rohingya nüfusunun %80 i Arakan (Rakhine) eyaletinde yaşamaktadır. Bir grup tarihçiye göre, Britanya egemenliği döneminde Bengal’den gelmişlerdir. Diğer bir görüşe göre ise Rohingyalar, Arakan’ın sonradan Müslümanlaşmış yerli halkıdır.
Arakan Müslümanları olarak da adlandırılan Rohingyalar, Myanmar (Burma olarak da bilinir) devletinin kendilerine ayrımcılık yaptığını, bununla beraber ordunun kentlerine ve köylerine gelerek halkı katlettiğini belirtmektedirler. İnsan hakları örgütlerince Rohingyalar dünyanın en çok baskıya maruz kalan azınlıklarından biri olarak adlandırılmaktadır. Pek çoğuna vatandaşlık verilmemiştir.
1867 yılında İngiliz kaynaklar Batı Burma’da Müslüman sayısını 58,255 olarak belirtmişlerdir. Bu sayı 1911’de 178,647’ye yükselmiştir. 1940’lı yıllarda Rohingyalar Batı Burma’daki Müslüman bölgeleri ayırmak amacıyla teşkilatlanmaya gitmişlerdir. 1948’de Burma’nın bağımsızlığından önce Arakanlı liderler Muhammed Ali Cinnah’dan Doğu Pakistan’a bağlanması için yardım istemişlerdir. 1942 yılında İkinci Dünya Savaşı sırasında, Burma Japonlar tarafından ele geçirilince, Britanya birlikleri geri çekilmiştir. Bu dönemde Rohingyalarla, Burmalı Budistler arasında çatışmalar ve katliamlar yaşanmıştır.
Arakan’daki Mücahit Ayaklanması (1947-1961)
1946’da Arakanlı Müslümanlar Pakistan lideri Muhammed Ali Cinnah’dan bölgelerinin Pakistan’a bağlanması için yardım istemişlerdir. İki ay sonra Kuzey Arakan Müslüman Birliği kurulmuş ve Burma hükümetinden ayrı bir yönetim talep etmişlerdir. Burma yönetimi bu isteği reddetmiştir. Bunun üzerine Arakanlı Müslümanlar cihad ilan etmişlerdir. Bangladeş sınırındaki bölgelerde İslamcı savaşçılar ile Burma ordusu arasında çatışmalar yaşanmıştır. Arakan’ın Bangladeş sınırına yakın kuzey bölgelerinde kontrol büyük oranda Müslümanların eline geçmiştir. Bu süre zarfında, Arakan bölgesine giren Müslüman savaşçıların, Arakan’daki Müslüman olmayan Rakhine halkını zorla göçe zorladığı iddia edilmiştir. Ayrıca Bangladeş’teki Müslüman nüfusun buraya göç etmek için teşvik edildiği iddiaları ortaya atılmıştır.
1948 yılının Kasım ayında sıkıyönetim ilan edilmiştir. Burma Ordusu yeni askeri birliklerini bölgeye sevkedilmiştir. Müslüman İsyanı bastırılmıştır. Mücahitler, Arakan’ın kuzeyindeki ormanlara kaçmışlardır.
1950 ve 1954 yılları arasında operasyonlar devam etmiş ve Müslüman liderlerin çoğu ya yakalanmış ya da öldürülmüştür. Pakistan ve Burma arasındaki görüşmelerden sonra Doğu Pakistan sınırındaki isyancıların Burma hükümetine yakalanıp teslim edileceğine dair anlaşmalara varılmıştır. Bunun üzerine Pakistan hükümetinden de umudunu kesen Müslümanların isyanı başarıya ulaştırma ihtimali kalmamış ve isyancıların çoğu 1961 yılına kadar teslim olmuşlardır.
1962’de Burma’da asker darbe meydana gelmiştir. 1970’li yıllara kadar önemli bir çatışma meydana gelmemiştir. Bu dönemde Müslüman isyancıların daha çok sınırda pirinç kaçakçılığı yaptıkları iddia edilmiştir.
Rohingya İslami Hareketi (1971- Günümüz)
1971 yılındaki Bangladeş Kurtuluş Savaşı sırasında Rohingyalar silah bulma imkanına kavuşmuşlar ve Kuzey Arakan’ın ormanlarında üstlenmişlerdir. Zafer isimli bir liderin komuta ettiği mücahit gruplar ve ordu bir yine karşı karşıya gelmişlerdir. Temmuz 1974’te Arakanlı gruplar yenilgiye uğratılmışlardır. Zafer ve diğer önde gelen liderler Bangladeş’e kaçmışlardır.
1978’de Burma Ordusu, Bangladeş-Burma sınırını kontrol etmek için sınıra asker yığmıştır. On binlerce Arakanlı yerlerinden edilmiştir. Bu durum 1974’te kurulmuş olan Rohingya Vatanseverler Cephesi’nin güçlenmesine yol açmış ve pek çok Müslüman bu örgüte katılmıştır. 1980’lerin başında grup yenilenmiş ve Rohingya Dayanışma Teşkilatı kurulmuştur. Muhammed Yunus liderliğindeki bu grup, dünya genelinde Müslüman ve cihatçı gruplardan destek görmeye başlamıştır. 1986’da başka bir örgüt olan Arakan Rohingya İslami Cephesi kurulmuştur.
1980’lerin sonunda Bangladeş’in güneyinde eğitim kampları kurmaya başlayan Rohingya Dayanışma Teşkilatı, Afganistan’da da diğer cihatçı gruplardan silah ve eğitim yardımı görmüştür. 1990’lı yıllarda Rohingya isyancılar ile El Kaide arasında da iletişim kurulduğuna dair videolar ortaya çıkmıştır.
1990’lı yılların Arakanlı örgütler eylemlerine devam etmişlerdir. Bunun üzerine Burma Ordusu, Bangladeş-Burma sınırını temizlemek için büyük bir operasyon başlatmıştır. Aralık 1991’de Burma birlikleri sınırı geçerek bir Bangladeş garnizonuna saldırmışlardır. Bu olay, Bangladeş ve Burma arasında büyük bir krize sebep olmuştur. 1992 yılının Nisan ayında 250,000 Müslüman Rohingya Burma’dan zorla sürgün edilmiş ve Bangladeş’e yerleşmek zorunda kalmışlardır. Bunun üzerine dönemin Suudi Arabistan prensi Halid Sultan Abdülaziz, Bangladeş’in başkenti Dakka’yı ziyaret etmiş ve Burma’ya yönelik 1991’deki Çöl Fırtınası Operasyonu tarzı bir askeri müdahale önermiştir.
28 Ekim 1998’de Rohingya Dayanışma Teşkilatı ve Arakan Rohingya İslami Cephesi, Rohingya Ulusal Konseyi adı altında birleşmişlerdir. Askeri kanadı olarak da Rohingya Ulusal Ordusu kurulmuş ve böylece Rohingyalar tek bir çatı altında birleşmişlerdir. Wikileaks belgelerinde Arakan Rohingya Ulusal Teşkilatı ile Taliban ve El Kaide arasında görüşmelerin gerçekleştirildiği iddia edilmiştir.
2011 yılının Mart ayında 80-100 arası militanın Burma Ordusu tarafından tutuklandığı ve Taliban ile ilişkisi olduğu saptanmıştır. Taliban örgütüne mensup kişilerin Bangladeş sınırında Rohingya isyancılarına askeri eğitim verdiği iddia edilmiştir.
8 Haziran 2012’de bölgedeki Müslümanlar ve Budistler arasında 2012 Arakan Bölgesi ayaklanmaları patlak vermiştir. En az 88 kişi hayatını kaybetmiştir. 2,528 ev yakılmıştır. 90,000 kişi yerinden edilmiştir.
2012 yılının Ağustos ayında Bangladeş’te yaşayan bazı Rohingya liderleri, Kuzey Arakan’da ‘Rahmanland İslami Cumhuriyeti’ isimli bir devlet kurduklarını ilan etmişlerdir.
2013 yılı boyunca Müslüman Rohingyalara karşı şiddet olayları devam etmiştir. 50 civarında kişi öldürülmüştür. Olaylar günümüzde de zaman zaman tekrar etmektedir. Myanmar’da devam eden baskılardan kaçan Müslüman Rohingyalar dışarıya göç etmeye başlamışlardır. Genelde kaçakçılara para ödeyerek Malezya, Endonezya gibi Müslüman çoğunluklu yakın ülkelere göç etmeye çalışmaktalardır. Ne var ki, bölge ülkeleri de Rohingyaları kabul etmek istememektedirler. Bunun dışında da tek şansları sınırı geçerek Bangladeş’e sığınmaktır. Ancak Rohingyalar, Bangladeş’te de çok zor şartlar altında yaşamaktadırlar. Bangladeş hükümeti de buradaki Rohingyalara karşı çözüm aramaktadır.
İnsan Hakları İhlalleri
Amnesty International, Rohingyaların seyahat özgürlüklerinin kısıtlandığını ve çoğuna vatandaşlık bile verilmediğini belirtmiştir. Ayrıca, Rohingyaların ikiden fazla çocuk yapması yasaklanmıştır. Rohingyaların zorla ordu kamplarında ve yollarda çalıştırıldığı belirtilmektedir. Ayrıca, Batı Burma’nın ‘İslamlaştırılmasını’ önlemek için yerli Müslüman halkın zorla asimile edilmeye çalışıldığını belirtmektedir. Aynı örgüte göre, Bölge Budistleştirilmeye çalışılmaktadır. Müslümanlara ait ibadet alanları yıkılmaktadır.
1988’de göreve gelen asker yönetimin Burma’daki pek çok azınlığa karşı baskı uyguladığı, Rohingyaların da bunlardan biri olduğu belirtilmiştir.
Kaynak:https://tr.wikipedia.org