Kadir Gecesi (Laylat al-Qadr), İslam inancına göre Kur’an’ın, Allah (C.C.) tarafından Cebrail aracılığıyla Hz. Muhammed (S.A.V)’e vahyedilmeye başlandığı gece. Kadir Gecesi’nden Mekke devrinde nazil olan ve Kur’an’ın doksan yedinci sûresi olan beş ayetlik Kadir Suresi’nde bahsedilir. Bu surede Kur’an’ın indirildiği Kadir Gecesi’nden bahsedildiği için bu sureye Kadir Suresi denmiştir. Kadir, ‘azamet’ ve ‘şeref’ demektir. Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdiğini ve bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğunu bildirmiştir. Bakara suresinin 185. ayetinde de Kur’an’ın Ramazan ayında indirildiği beyan edildiği için Kadir gecesinin Ramazan ayında bulunduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Kur’an’da Kadir Gecesinden Kadir Suresi’nde bahsedilmiştir:
1. Şüphesiz ki biz Kur’ân’ı kadir gecesinde indirdik.
2. Kadir gecesi nedir, nereden bileceksin?
3. Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.
4. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için inerler de inerler.
5. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.
Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, halk arasında yaygın olarak bilinen anlayışla alakalı Ramazanın 27. gecesi olduğuna dair kesin bir delil de aslında yoktur. Kadir gecesi ile ilgili hadislere bakıldığında İslam nebisinin mü’minlere tavsiyesi, Kadir gecesini Ramazanın son on gününde ve özellikle de tek gecelerinde aramaları şeklinde olmuştur. Buna göre Kadir gecesi Ramazanın yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi veya yirmi dokuzuncu gecelerinden herhangi biri olabilir. Yani Kadir gecesi, zamanımızda Müslümanlarca ihya edilmeye çalışıldığı gibi herkesçe bilinen sabit bir gece olmayıp, aksine gizlenmiştir. Konuyla ilgili sahih rivayetlerden anlaşıldığına göre İslam nebisi dahi Kadir gecesinin Ramazanın kaçıncı gecesi olduğunu bilmiyordu!
Kadir gecesinin değerlendirilmesi/ihyası ile ilgili olarak Nebiden bir dua haricinde herhangi ibadet tavsiye edilmemiştir. Fakat Aişe radıyallâhu anhâ’nın bildirdiğine göre Allah’ın elçisi, Ramazan ayında diğer aylardan daha çok ibadet ederdi. Son on günde ise ibadetlerini biraz daha artırır, geceleri ihya eder, ailesini de geceyi ihya etmeleri için uyandırırdı.[Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr 5, Müslim, Îtikâf 8, (1175); Ebu Dâvûd, Salât, 318; Tirmizî, Savm, 73; Nesâî, Kıyâmu’ l-Leyl, 17.]
Bir gün Âişe, Resûlullâh’a: “Ey Allah’ın elçisi! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu anlarsam o gece nasıl dua edeyim? ” diye sormuş, O da: “Şu duayı oku” buyurmuştur:
“Allahım! Sen affedicisin, cömertsin. Affetmeyi seversin. Beni de affet.”[Tirmizî, Daavât, 84.]’
İslam inancına göre Allah Kur’an’ın ilk ayetlerini Cebrail isimli melek aracılığıyla İslam dininin Peygamberi Muhammed’e Nur Dağı Hira Mağarası’nda göndermiştir. İndirilen ilk ayetler Alak Suresi’nin ilk 5 ayetidir.
Muhammed, 40 yaşına yaklaştığında toplumdan uzaklaşarak Mekke’nin kuzeyinde, Nur dağı’ndaki Hira mağarasında inzivaya çekilmeyi ve burada vakit geçirmeyi adet edinmiş, bu durum 1-2 yıl devam etmiştir. 610 yılında bir Ramazangecesi (Kadir gecesi) hırkasına bürünüp Hira Mağarasında tefekküre daldığı bir sırada ilk vahyi almıştır. Muhammed’in 610 yılından başlayarak, vefat ettiği yıl olan 632’ye kadar aldığı vahiyler Kur’an’ı oluşturur.