Hepimiz özellikle de bayanlar güzel görünmeyi ve bu güzelliği ömür boyu muhafaza edebilmeyi çok isteriz. Ancak günümüz şartlarında bu çokta mümkün görünmüyor. Öyle ki yorucu hayat, stres, hava koşulları, yediğimiz besinler, kullandığımız kozmetik ürünler sayesinde cilt eski canlılığını muhafaza edememeye başlıyor.
Cildimiz zamanla çalışma hızını düşürür ve sarkmaya başlar. Bunun nedeni kollajenin azalmaya başlamasıdır. Peki nedir bu kollajen?
Kollajen; cildin protein sağlayan kısmı olup, kemikler, kaslar, bağlar, tendonlar gibi vücut dokularını destekler ve birbirleriyle bağlantı kurmasını sağlar. Kollajen elastin maddesiyle birlikte görev yaparak vücut dokularına sıklık ve güçlük verir. Cildimizin daha sağlıklı, genç, diri, pürüzsüz görünmesi kollajen sayesinde olmaktadır.
Bazı insanlar yaşlansa bile yaşlarına göre daha genç görünürler bunun en temel nedeni ciltlerindeki kollajen miktarının daha fazla olmasıdır ya da mutlaka estetik vardır. Çünkü ciltte yaş ilerledikçe kırışıklık, çizgiler gibi belirtiler oluşmaya başlar. Kollajen teşviki ile bu belirtiler daha geç ortaya çıkabilir. Elbette sadece kollajen azalmasıyla ciltte yaşlanma görülmez cildimize uygun olmayan ürünler kullandığımızda kırışıklıklara yol açabiliriz. Dolayısıyla cildimizi kendimiz de bilinçsiz kullanımlarla yaşlandırıyoruz diyebiliriz.
Kollajen üretiminin azalmaya başlamasıyla birlikte cilt eski güzelliğini kaybeder dedik peki kollajen dengesini korumanın, üretimini artırmanın yolları yok mu? Elbette var. Cildinizin kaybolan kollajenini pahalı ve sağlıksız işlemlerle yeniden oluşturmak yerine, doğal ve kalıcı yöntemlerle gerçekleştirmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Peki bu uygulamalar neler gelin birlikte bakalım;
1- İlk önce bol bol su içmeliyiz. Bilindiği gibi vücudumuzun oldukça büyük bir kısmını su oluşturur bu da suyun yalnızca cildi gençleştirmek, güzelleştirmek için değil her anlamda ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
2- Serbest radikallerle mücadele etmek için gerekli olan vitaminler (A,B,C,E),omega3, selenyum, çinko gibi antioksidanları almaya özen göstermeliyiz.
3- Güneş ışığının zararlı etkilerine karşı güneş kremini her gün kullanmalısınız. Çünkü güneş ışığı yüzdeki kollajen kaybına neden olur.
Kollagen artıran kremler kullanılabilir. Tabii doktor tavsiyesiyle eczanelerden alınan ve retinol içeren kremler kullanılmalıdır. Çünkü retinolün kollajen dokularını iyileştirdiği görülmüştür. Şöyle bir gerçekten de bahsetmek gerekir ki kırışıklıkları önlediği söylenen kremler kimyasal içerdiği için bir taraftan kırışıklığı giderdiği diğer taraftan da deri hücrelerini öldürdüğü görülmüştür. Bu nedenle ürünleri temin edeceğiniz yerlere ve ürünlerin içeriklerine dikkat etmekte fayda var.
4- Kollajen dokusunu besleyen prolin ve lizin içeren besinler ve C vitamini yüksek gıdalar tüketilmelidir. Bunlar nelerdir; omega3 kaynağı balık, yağsız et, buğday, ebegümeci, ısırganotu, ıspanak, kırmızı renkli sebze (pancar ve domates) ve meyveler (çilek, yaban mersini, böğürtlen), portakal, greyfurt ve limon gibi C vitamini yönünden zengin meyveler ve her derde deva sarımsak, kollajenin sentezlenmesinde yardımcı olan bileşiklerin kaynağıdır.
Yaşlandıkça değişime uğrayan doğal elbisemiz olan cildimize yukarıda saydığımız doğal yöntemleri kullanarak sarkmalara, kırışıklıklara karşı bir nebze olsun önlem alabiliriz. Bir de tıbbi müdahale ile sıvı kollajen cilde takviye edilebilir. Bu da ne kadar güvenli ve estetik açıdan ne kadar güzel tartışmalı bir konu… Etrafımızda bir sürü estetikli ve tek yumurta ikizi gibi dolaşan, tepkisiz yüzler görüyoruz. Gülüyor mu ağlıyor mu belli olmayan anlamını yitirmiş suratlar… Her yaşın ayrı bir güzelliğinin olduğunun farkına varabilsek, kırışıklıkların bir yaşanmışlık belirtisi olduğunu ve onlarla mutlu olabilmeyi öğrenebilsek, başkaları ne der düşüncesiyle kendimizden ödün vermekten vazgeçsek hayat çok daha güzel olmaz mı!..
Ayla
17 Ocak 2019 at 21:22
Kolajen hakkında başarılı yazı olmuş teşekkür ederim.
İbrahim
15 Ağustos 2022 at 03:24
Makale oldukça faydalı gerçekten tebrik ederim yazarımızı fakat bir sorun var ki yazı yanlış kategoride kategorize edilmiş gibi 🙂