Son zamanlarda ülkemizde ve dünyada gündemin ilk sıralarına yerleşen “Coronavirüs” hakkında kısaca bilgi vermeye çalışacağım.
Öncelikle Coronaviruslar, tek zincirli, pozitif polariteli, zarflı RNA virüsleridir. Pozitif polariteli oldukları için RNA’ya bağımlı RNA polimeraz enzimi içermezler, ancak genomlarında bu enzimi kodlarlar. Yüzeylerinde çubuksu uzantıları vardır. Bu çıkıntıların Latince’deki “corona”, yani “taç” anlamından yola çıkılarak bu virüslere Coronavirus (taçlı virüs) ismi verilmiştir. Coronaviruslar, Coronaviridae ailesi içinde yer alırlar. İnsan, yarasa, domuz, kedi, köpek, deve, kemirgen ve kanatlılarda bulunabilmektedirler.
Corona (Korona) Virüsü hayvanlar arasında yaygın olarak görülen büyük bir virüs grubudur. Bu virüs grubu içerisinde Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü (SARS-CoV), Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV) ve son zamanlarda gündem konusu olan 2019-nCoV kısaltması ile bilinen Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü 2’yi (SARS-CoV-2) gösterebiliriz.
Bu virüs grupları sıklıkla hayvandan hayvana bulaşabilen bu virüs grubu olup, nadir durumlarda hayvanlardan insanlara bulaşabilme özelliğine sahiptir. Henüz insanlara bulaşmamış olan ancak hayvanlarda saptanan ve tanımlanmamış birçok coronavirüs (koronavirüs) mevcuttur.
Alfa, beta, gama ve delta olmak üzere dört koronavirus alt grubu bulunmaktadır. İnsan koronavirusları ilk kez 1960’larda tanımlanmıştır. Bugün insanda infeksiyon etkeni olduğu bilinen yedi koronavirus bulunmaktadır. Coronavirus’ların insanlarda dolaşımda olan alt tipleri (Alfa-HCoV-229E, Beta-HCoV-OC43, Alfa-HCoV-NL63 ve Beta-HKU1-CoV) çoğunlukla soğuk algınlığına sebep olan virüslerdir.
Yukarıda adı geçen diğer üç koronavirüs türü ise (SARS-CoV, MERS-CoV ve SARS-CoV-2 yeni adıyla 2019-nCoV) yakın geçmişte tanımlanmıştır.
- Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü (SARS-CoV);
- Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV);
- Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2 = 2019-nCoV);
1- Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü (SARS-CoV); Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong‘da başlayan SARS salgını neredeyse pandemik hale gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü ölüm oranını %10,9 olarak açıklamıştır. Bugün itibarıyla, 2003 yılı Haziran ayında görülen son enfekte insan vakası (2004 yılında laboratuvar kaynaklı bir enfeksiyon durumu göz ardı edilirse) ile SARS yayılması tamamen önlenmiştir. Ancak, SARS hastalığının (çiçek hastalığı aksine) eradike edildiği iddia edilmemektedir. Bazı hayvan populasyonlarında hala doğal ana rezervuar olarak mevcut olabileceği ve gelecekte insan nüfusunun içine tekrar dönebileceği düşünülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün bildirdiğine göre SARS hastalığının fatalite hızı; 24 yaş ve daha gençlerde %1 altında, 25 – 44 yaş arası %6, 45 – 64 yaş arası %15, 65 yaş ve üzerinde %50 olarak görülmektedir. SARS-CoV’un misk kedilerinden insanlarda bulaştığı belirlenmiştir.
2- Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV); ilk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan‘da tespit edilmiştir. Türkiye’de MERS sebebiyle ilk ölüm vakası ise 2014 yılının Ekim ayı içerisinde Suudi Arabistan’da çalışan Hatay ili nüfusuna kayıtlı olan bir kişinin Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra hayatını kaybetmesi olayıdır. Bu virüsün bulaştığı hastaların yaklaşık olarak yüzde 35-40’ı hayatını kaybetmektedir. Bazı bünyeler hastalığı hafif belirtilerle atlatabilir. Hastalıktan kurtulanların virüsü bulaştırma riski yoktur. MERS-CoV’un, tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı ortaya çıkmıştır.
3- Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2 = 2019-nCoV = Covid-19); 2019 yılında varlığı keşfedilen pozitif yönelimli ve tek iplikçikli RNA virüsü olan yeni tip bir koronavirüstür. Virüsün insandan insana bulaştığı ve Çin’den başka diğer ülkelerden gelen raporlar sonucu bulaşma hızının 2020 yılının Ocak ayı ortalarında daha da hızlandığı görülmüştür. Virüs, 2019-2020 Vuhan zatürre salgını sırasında zatürre olan bir hastada, pozitif bir örnek üzerinde yapılan nükleik asit testinden sonra genomik olarak dizildi. Virüsün kuluçka dönemi (bulaşmasından semptomların oluşmaya başladığı süre) 2 ila 24 gün arasındadır ve bu dönemde de virüs bulaşıcıdır. Ocak 2020‘de, salgını araştıran sağlık komisyonu ekibi başkanı Zhong Nanshan‘a göre Çin’in Guangdong eyaleti’nde, insandan insana bulaşma doğrulandı. Şu anda yeni virüs için spesifik bir tedavi mevcut değildir, ancak mevcut anti-virallerin kullanılabilme ihtimali olabileceği yönünde bilgiler mevcuttur. Halen net bir bilgi olmasa da kaynağın yarasalar ya da yarasalardan beslenen yılanlar olabileceği düşünülmektedir. Yeni Koronavirüs Enfekte Pnömonisi (NCIP) adı verilen hastalığa yol açan 2019-nCoV‘ların kökeni hala araştırılmaktadır. Bununla birlikte eldeki veriler, Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarında yasadışı olarak satılan vahşi hayvanları işaret etmektedir. Zaman içerisinde artan vaka sayısı, yeni vakaların deniz ürünleri marketiyle ilişkilerinin olmaması, sağlık çalışanlarında infeksiyon gelişmesi virusun insandan insana yayılabildiğini göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2 = 2019-nCoV) için 11 Şubat 2020’de yaptığı açıklamada, “Bu hastalığın artık bir adı var” dedi ve Covid-19‘un ‘korona’nın co’su, virüs’ün vi’si ve hastalık kelimesinin İngilizcesi ‘disease’ sözcüğünün d’sinden türetildiğini söylemiştir.
2019-nCoV, SARS-CoV ve MERS-CoV’unda içinde bulunduğu beta-coronavirus ailesi içinde yer almaktadır. Fatalite hızı SARS-CoV’da %11, MERS-CoV’da %35-50 arasında iken şuan için eldeki veriler ile 2019-nCoV virüsünün fatalite hızı hakkında yorum yapılamamaktadır. İlk izlenimlerde asemptomatik vakaların da olması nedeniyle hafif seyirli olabileceği düşünülmekle birlikte izlenmeye devam edilmesi gerekmektedir.
Corona Virüsten Korunma İçin Neler Yapılabilir?
Henüz Corona / Covid-19 (Korona) virüs ailesine karşı koruma sağlayacak bir aşı bulunmamaktadır. (Ancak bazı kaynaklara göre aşı bulunduğu ve test aşamasında olduğu bildirilmektedir.) Ancak yinede korunmak için basit önlemler oldukça faydalı olacaktır.
Dünya Sağlık Örgütü virüsten korunmak için şu tavsiyelerde bulunuyor:
- Ellerinizi yıkayın – sabun veya el temizlik jelleri virüsü öldürebilir.
- Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu mendille kapatın ve sonrasında virüsün yayılmasına engel olmak için ellerinizi yıkayın.
- Gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçının. Elleriniz virüsün değdiği bir yere dokunursa virüs vücudunuza bulaşabilir.
- Öksüren, hapşıran veya ateşi yüksek kişilerden uzak durun. Yaklaşık 1 metre uzak durmak havaya bulaşabilecek virüsten korunmanızı sağlar.
- Çiftlik veya vahşi hayvanlarla korunmasız temastan kaçının.
- Hasta kişilerin mümkünse kalabalık yerlere girmemesi, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burnun kapatılması, mümkünse tıbbi maske kullanılması önemlidir.