Sizlere en başta AMG’nin nasıl bir kuruluş olduğundan bahsedelim. AMG, Almanya Stuttgart merkezli bir firmadır. Birçok kişinin bildiği üzere bu firma araçların gözükmeyen taraflarını ortaya çıkarmakla kendini görevlendirmiştir. AMG’nin dünya üzerinde tam olarak yapmaya çalıştığı, kendi üretimi olmayan araçların olağan güçlerinden daha fazla güçler çıkartabilmektir.
Özellikle standart Mercedes modellerini, kendi tesislerine alarak, müşteri isteklerine veya kendi belirledikleri standartlarda tekrar ele almaktadır. AMG’nin yaptığı tüm çalışmalar resmidir. Bünyesine aldığı her bir çalışanı kendi alanlarında profesyoneldir. Kesin olmamakla birlikte iş görüşmelerinde kişinin başvurduğu alanda ne kadar süreli çalıştığına da bakılıyor.
Modifiye firması AMG’nin değişiklikler üzerinde mutlaka kendi ibareleri olur. Yani herhangi bir Mercedes modelenin kaputunu açtığınız takdirde onun standartlar çerçevesinde mi yoksa AMG garajından mı çıktığını çok rahat anlayabiliyorsunuz. Affalterbach merkezli şirket, aynı zamanda kendi imalatından çıkarttığı araçların isim değiştirme hakkında da sahiptir. Eğer ki isimde değişim olmazsa da araçların model isimlerinin yanında kendi logosu bulunmaktadır.
AMG, giriş bölümümüzde anlattığımız gibi bağımsız olarak 1967 yılı Almanya merkezli bir modifiye firmasıdır. Araç yapımında AMG’nin ilk esaslarından biri fabrika çıkış araçlarının standartlarını değiştirmektir. Ele aldığı araçlarda gerçekleştireceği farklılaştırma olayının belli bir sınırı yoktur. Şu şekilde açıklamak gerekirse; kurulum aşamasından itibaren bazı araç parça üretimleri de dahil olmak üzere motor, dış yapı ve iç mekan malzemelerini kapsayan geniş bir alanda iş yapmaktadır.
AMG, motor parçası üretebildiği gibi aynı zamanda karbon fibere dayalı dış parçalarda da üretim yapabilmektedir. Mercedes, kendi ürettiği araçlarının bazı donanım paletlerine de günümüzde AMG ismini vermektedir. Yalnız, Mercedes‘in standart arabalara verilen AMG versiyonu bantlarından inen araçların, sportif yanını vurgulamak amaçlıdır.
Eğer ki bir Mercedes modelinde AMG ibaresi varsa jant, iç mekan ve dış yapısının normalinden daha donanımlı ve sportif olduğunu anlayabiliriz. Bu kısma kadar anlattıklarımız versiyon olarak kullanılmasından sonrasıydı. Bundan sonraki büyük aşama ise ekstra olarak motor teknik verilerini komple değiştirmektir.
Üstün mühendislik kapsamında aldığı Mercedes’ler ortalama olarak AMG işlemleri sonrası +500 beygir fazlalıkla yollara çıkarılmaktadır. Verilen güçle birlikte hedef alınan maksimum hız ve kalkış süreleri de aşağıya çekilmektedir. İşte kuruluş amacı da aslında tam olarak budur. İstenilenden fazlasını verebilmek! AMG’nin özellikleri nedir sorusunu yanıtlamaya devam edecek olursak; olağan şeyleri yukarı taşıma mantığı ile devam eden firma, ünitelerin güç artırımı sonrası araçların yürüyen mekanizmasına da otomatik olarak müdahale etmektedir.
Bu müdahale ise kendi oluşturduğu paketler dahilinde süspansiyonların değişmesidir. Yine bir otomobilin AMG oluşunu bu kısımdan da anlayabiliriz. Çünkü aracın denge sistemini kusursuz bir şekilde sağlayabilmek için araç karoseri alçaltılmaktadır. Bu da yeni valfli amortisör ve AMG imalatı performans süspansiyonlar ile gerçekleştirilmektedir. Otomobillerin dış tarafında görsel olarak yapılanlar; normalinden daha geniş gövde kitleri uygulaması ve geneli karbon olan parçalarla ufak dokunuşlar yapılmasıdır.
1993 yılında imzalanan bir sözleşmeyle AMG, Daimler- Benz’in himayesi altına geçmiştir. Böylelikle modifiye firması resmi olarak Mercedes’in resmi kuruluşu sıfatını almıştır. AMG bünyesinde ortaklık yapılmadan önce R107 ve C107 kodlu SL Roadster’ı üstün yol otomobiline dönüştürmeyle başladılar. İkinci etapta W116 kasa kodlu S Klass üzerinden çalışmaya devam edildi. Daimler’in AMG’yi bünyesine katmasıyla yeniden tasarlanan farklı modeller ortaya çıkartıldı.
Lüks ve spor klasmandan değişimlerin başlamasına rağmen, AMG’nin sınır tanımayan işlemlerine C Serisi’de sonradan katıldı. Modifiye firması, yaptığı işten de belli olduğu gibi araç versiyonlarının en yüksek motor seçenekleriyle değişime giriyor. 1970 yılında Mercedes 300 SEL’in 6.3L V8 motoruyla DTM yani Alman Turing Otomobil Şampiyonası‘na girmeye hak kazandı. Tabi ki bunlar resmi ortaklığın olmadığı zamanlar.
1999 yılında AMG’nin tüm hisselerini sonradan Daimler – Chrysler grubu almayı başardı. Modifiye firması, gayet açık bir dil kullanarak kısa sürelerde dünyanın dikkatini çekmeye başlamıştı. İşlerine hız kazandırmasıyla Formula 3 yarışlarında M271 kod motorlu CLR Serisi güvenlik aracı olarak göreve getirildi. Yıllar geçtikçe AMG’nin yapabileceklerinin sınır çizgileri sürekli genişlemeye başladı. Resmi ve onaylı olarak Mercedes araçların alt markası haline geldi. Yani yasal olarak karbon fiber kapaklı motorların üzerinde bulunan imzasıyla satılabiliyor.
AMG, Aufrecht Melcher Großaspach’ın kısaltılmış halidir. Bu isim eski Mercedes – Benz mühendisleri Hans Werner Aufrecht, Erhard Melcher ve Murr Burgsatall’dan gelmektedir. Markanın otomobillerinden olabilecek en yüksek güçleri elde etmeye çalışan AMG’nin merkezi halen daha Affalterbach şehridir. Normal şartlarda 1967 yılında bağımsız bir kuruluş olarak otomotiv dünyasına katılmıştır. Kuruluş nedeni yarış motoru geliştirmekti. AMG’nin büyük amaçlarından biri dünyada standart güçlerde üretim bantlarından inen otomobilleri parça değişim ve yazılım modları altında geliştirmektir.