Bu yazımızda “Hücre Zarı Nedir? Görevleri ve Özellikleri Nelerdir?” sorusuna yanıt vermeye çalışacağız.
Hücre Zarı, (diğer adıyla Hücre Membranı) canlılık özelliği taşıyan tüm hücrelerin (ökaryot, protkaryot) dış kısmında bulunan, molekülleri özelliklerine göre hücre içine alan veya hücre dışına bırakan özellikteki seçici geçirgen katmandır. Hücre zarı dinamik, esnek ve canlı bir yapıya sahiptir. Canlının aktif hareket etmesini sağlar. Hücre zarının görevi; hücreyi dış etmenlere karşı koruyarak, hücreye şekil verir ve bütünlüğü korur. Yapısında bulunan glikolipit ve glikoproteinler sayesinde hücreye özgünlük kazandırır. Hücreye madde giriş çıkışını (seçici-geçirgen özelliği sayesinde) kontrol eder. Yüzeyinde taşıdığı reseptörlerle; besin, hormon ve mikroorganizmaların tanınmasını sağlar. Hücrelerin birbiriyle bağlantısını ve iletişimini sağlar.
Mikroskobik boyutta olan hücre zarının kalınlığı yaklaşık 75 – 100 Ao (angström) kadardır. Yapısında, %65 protein, %33 yağ, %2 karbonhidrat bulunur. Bilim insanları hücre zarı ile ilgili çeşitli modeller ortaya koymuştur. Günümüzde kabul gören akıcı-mozaik zar modeli, 1972 yılında S. J. Singer ve G. L. Nicolson tarafından açıklanmıştır. Bu modele göre hücre zarı büyük oranda yağ ve protein, daha az oranda da karbonhidrat moleküllerinden oluşur. Hücre zarındaki yağlar, fosfat grupları ile birleşerek fosfolipiti oluşturur. Fosfolipitler zarın yapısında iki sıra halinde dizilir ve akıcılığı sağlar. Protein molekülleri ise fosfolipit molekülleri arasına gömülüdür ve mozaik görünümü oluşturur. Karbonhidrat molekülleri de hücre zarının dışa bakan yüzeyinde proteinlere bağlanarak glikoproteinleri, lipitlere bağlanarak glikolipitleri oluşturur. Hücre zarının yapısında bir yağ çeşidi olan kolesterol bulunur. Kolesterol sıcaklıktaki değişikliklerin hücre zarına verebileceği zararları önleyen tampon bir molekül olarak rol oynar.
Hücre Zarının Görevleri Nelerdir?
- Hücreyi dış etmenlere karşı koruyarak, hücreye şekil verir ve bütünlüğü korur.
- Yapısında bulunan glikolipit ve glikoproteinler sayesinde hücreye özgünlük kazandırır (özgünlük).
- Seçici geçirgen özelliği sayesinde madde giriş-çıkışını kontrol eder.
- Yüzeyindeki reseptörler ile besin, hormon ve mikroorganizmaların tanınmasını sağlar.
- Hücrelerin birbiriyle bağlantısını ve iletişimini sağlar.
- Yapısında bulunan glikoproteinler sayesinde diğer hücreleri tanımasını sağlar.
Hücre Zarının Farklılaşması ile Oluşan Yapılar
1- Mikrovillus: Bağırsak epitelinde besinleri emme görevi olan hücrelerde, hücre zarının bir miktar sitoplâzmayla dışarı doğru oluşturduğu parmak şeklindeki uzantılara villus denir. Villusların üzerindeki daha küçük uzantılara mikrovillus denir.
2- Yalancı Ayak: Amip, akyuvar ve cıvık mantar hücrelerinde besin bulma ve yer değiştirme için hücre zarının oluşturduğu geçici uzantılara yalancı ayak denir.
3- Sil: Paramesyum ve bakteriler gibi canlıların hareketini sağlamak için hücre zarından oluşturulan uzantılara sil denir.
4- Kamçı: Sillere göre daha uzun ve az sayıdaki hareket organlarına kamçı denir. Öglena gibi tek hücrelilerde görülür.
5- Pinositoz Cebi: Porlardan geçemeyecek kadar büyük sıvı besinlerin alınmasında hücre zarında oluşan geçici çöküntülere pinositoz cebi denir. Hayvansal hücrelerde görülür.
6- Mesozom: Bakterilerde mitokondri görevi gören zar kıvrımlara mesozom denir. Burada solunum enzimleri bulunur.