Hayatımızın üçte birini oluşturan uyku, bilincin dış uyaranların bir kısmını ya da tamamını algılamadığı tepki gücünün zayıfladığı vücudumuzdaki birçok organın etkinliğinin azaldığı doğal dinlenme durumudur. Uyku beş evreden oluşmaktadır. İlk evre hafif uyku evresi denilen kolayca uyanılan evredir, ikinci evre biraz daha derindir, üçüncü ve dördüncü evre ise derin uyku evresidir. Bu dört evreden sonra gelen ise REM denilen evredir. Hızlı göz hareketinin kısaltması olan REM (Rapid Eye Movement) rüyalarımızın çoğunun meydana geldiği evredir.
Rüya, uykunun bir sürecidir. Uyandığımızda bizi etkisi altına alan ve birileriyle paylaşıp yorum yapmasını istediğimiz, uykunun REM evresi ile bağlantılı hem görsel hem de işitsel algı ve duygular bütünüdür. Gecenin ilk saatlerinde daha kısa süreli olan bu süre sabaha doğru daha uzun süreli görülmektedir. Yapılan araştırmalara göre eğer çok yorgun, bitkin bir gün geçirmediyseniz 4 ile 7 rüya görülmektedir. Bu rüyaların bizi etkileyen kısmını ya da çok azını hatırlarız. Rüya esnasında göz küresi hareketleri hızlanır. Kas aktivitesi yavaşlar sonra durur ve dolayısıyla vücut hareket etmez. İşte kas aktivitesinin durmasına bağlı olarak rüyada yaşanan olayları kişi yaşamaz ancak yaşıyormuş gibi hisseder.
Gördüğümüz her rüya aynı değildir. Araştırmalara göre birçok farklı rüya türleri bulunmaktadır;
1- Gün içerisinde yaşanan olaylardan etkilenerek görülen rüyalar basit rüyalardır.
2- Bazı insanların gördüğü rüyalar olduğu çıkmaktadır bu gerçek rüyalar olarak nitelendirilir.
3- Tekrarlanan rüyalar olarak adlandırılan rüyalarda insanlar zaman zaman aynı rüyayı görmektedir
4- Telepatik rüyalar dediğimiz rüya türünde ise herhangi bir yerde meydana gelen bir olayın uykumuzda telepatik olarak algılanması durumudur.
5- Henüz gerçekleşmemiş olan bir olayın rüyada görülmesi olan rüya türü ise haberci rüyalardır.
6- Ve kabuslar; insanlar kimi zaman korktuğu rüyalar görebilir işte bu rüya türü karabasan ya da kabus olarak adlandırılır.
Peki Neden Rüya Görüyoruz?
Bu soruya tam olarak açıklama getirilmiş olmasa da çeşitli teoriler bulunmaktadır. Teoristler rüyaların bilgileri uzun dönem hafızada tutmaya yardımcı olduğunu belirtmişlerdir. Belirli hafıza işlemleri sadece uyku anında gerçekleşir ve gördüğümüz rüyaların bu işlemlerin gerçekleştiğinin göstergesidir. Psikoterapi olarak çalışır ve gün boyunca toplanan bilgiler pekiştirilir. Sorunları çözmek için de rüya görürüz. Öyle ki zihnimiz sorunları kavrayabilmek için birçok alternatif üretebilir böylece uyanıkken aklımıza gelmeyecek çözümler bulabilir.
Ünlü rüya yorumcusu Sigmund Freud rüyaların insanların uyanık haldeyken yapamadığı şeyleri yapabilmesine imkân tanıdığını yani rüyalarımızın içimizde sakladığımız tutkularımızı ortaya çıkarabilmemize yardımcı olduğunu söyler.
Ve şöyle der;
“Bir rüya bir isteğin gizlice gerçekleşmesidir.”
Tatlı rüyalar…
