Bilgi

Dünyada Çığır Açan Klon Koyun Dolly Neden Öldü?


Dolly, nüklear transfer süreci kullanılarak yetişkin somatik bir hücreden klonlanan ilk hayvan olan koyunun adıdır. Dolly; Ian Wilmut, Keith Campbell ve Edinburgh Üniversitesinin Roslin Enstitüsündeki bilim adamları ile İskoçya’daki Edinburgh’nun yakınlarındaki biyoteknoloji fabrikası PPL Therapeutics tarafından klonlandı. Dolly’nin klonlanması için gerekli finansman PPL Therapeutics ve Tarım Bakanlığı tarafından sağlandı. Dolly, 5 Temmuz 1996’da doğdu ve ilerleyen akciğer hastalığı nedeniyle 6 yaşına kadar yaşadı. Dolly, BBC News ve Scientific American’ı da kapsayan kaynaklar tarafından “dünyanın en ünlü koyunu” olarak adlandırıldı. Dolly’nin klonlanmasında donör olarak kullanılan hücre meme bezinden alındı ve böylece vücudun spesifik bir bölgesinden alınan hücrenin bütün bir bireyi yeniden yaratabileceği ve sağlıklı bir klonun üretilebileceği kanıtlanmış oldu. Dolly’nin ismiyle ilgili ise Wilmut şu açıklamayı yaptı: “Dolly bir meme bezi hücresinden türetildi ve biz Dolly Parton’ınkilerden daha etkileyicisini düşünemedik.”

Dolly, üç annenin kullanılması sonucu 5 Temmuz 1996’da doğdu. Bir tanesi yumurta hücresinin eldesinde, bir diğeri genetik materyal eldesinde ve üçüncüsü ise klonu taşımada görevliydi. Yetişkin bir vücut hücresinden alınan hücre nükleusunun, döllenmemiş fakat gelişmekte olan ve çekirdeği çıkarılmış bir yumurta hücresine transfer edildiği Somatik Hücre Nüklear Transfer tekniği kullanılarak üretilmiştir. Daha sonra bu melez hücre, bölünmesi için elektrik şoklarıyla uyarıldı ve blastosist evresine geliştiğinde taşıyıcı bir anneye nakledildi. Dolly yetişkin bir memeliden alınan hücre ile üretilen ilk klondur. Dolly’nin varlığı 22 Şubat 1997’de halka duyuruldu. Bu durum medyada büyük dikkat uyandırdı. Koyun ile oynayan İskoç bilim adamları televizyonda yayınlandı ve TIME dergisi koyun Dolly’i baz alan özel bir rapor hazırladı. Science dergisi Dolly’yi “yılın buluşu” olarak gösterdi. Dolly klonlanan ilk canlı olmasa bile medyada büyük dikkat uyandırdı çünkü o yetişkin bir hücreden klonlanan ilk canlıydı.

Dolly tüm hayatını Edinburgh’teki Roslin Enstitüsü’nde geçirdi. Burada bir Galler dağ koçu ile çiftleştirildi ve toplamda 6 kuzu dünyaya getirdi. İsmi Bonnie olan ilk kuzu 1998 Nisan’ında doğdu. Bir sonraki yıl Dolly, isimleri Sally ve Rossie olan ikiz kuzuları ve bundan sonraki yıl da Lucy, Darcy ve Cotton üçüzlerini dünyaya getirdi. 2001 Sonbahar’ında 4 yaşındayken, Dolly’de artrit meydana geldi ve yürümesi aksamaya başladı fakat bu durum anti-enflamatuvar ilaçlarla başarılı bir şekilde tedavi edildi.

14 Şubat 2003’te, Dolly ötenazi edildi çünkü ilerleyen bir akciğer hastalığına ve ağır artrite sahipti. Dolly gibi bir Finn Dorset koyununun 11 veya 12 yaşına kadar yaşaması bekleniyordu ancak Dolly yalnızca 6 yaşına kadar yaşayabildi. Otopsi sonuçları gösterdi ki Dolly, JSRV isimli bir retrovirüsün neden olduğu ve koyunlar arasında sıkça görülen, Jaagsiekte olarak adlandırılan bir çeşit akciğer kanserine sahipti. Roslin bilim insanları bu durumun Dolly’nin bir klon olmasıyla alakası olmadığı görüşünde birleştiler ve akciğer hastalığına sahip olan diğer koyunlar aynı hastalıktan öldüler. Kapalı alanlarda tutulan koyunlar için bu tür akciğer hastalıkları özel bir tehlike teşkil eder ve Dolly güvenlik nedeniyle içeride uyumak zorundaydı. Dolly’nin ölümünün, klonlandığı canlıyla aynı yaşta yani 6 yaşında doğduğuyla ilgisi olduğunu söyleyen bazı spekülasyonlar vardı. Bu fikre dayanan temellerden biri yaşlanma sürecinin tipik bir nedeni olan telomerlerinin kısa oluşuydu. Roslin Enstitüsü yaptığı yoğun sağlık taramalarının Dolly’de yaşlanmayla ilgili herhangi bir anormallik açığa çıkarmadığını belirtti.

Dolly’nin başarılı bir şekilde klonlanabilmesi sonucu, içerisinde atların ve boğaların da olduğu daha birçok büyük memeli hayvan klonlandı. Argali (dağ koyunu) klonlanması girişimi canlı embriyo vermedi. Banteng boğası klonlanması girişimi tıpkı muflon (yabani koyunun bir türü) gibi daha başarılıydı, iki girişimde canlı döl verdi. Bu şekilde gerçekleştirilen hücrelerdeki bu yeniden programlama işlemi mükemmel değil ve nüklear transfer ile üretilen embriyolar sıklıkla anormal gelişmeler gösteriyorlar. Memeli klonlaması yapmak yüksek oranda verimsiz (Dolly 277 denemeden sonra gelişmeyi başarabilen tek kuzuydu). Dolly’nin klonlanmasını sağlayan takımın başı olan Wilmut, 2007’de, nüklear transfer tekniğinin insanlarda kullanılmasının asla yeterince verimli olamayacağını açıklamıştır.

Klonlama belki koruma altında olan türlerde ve soyu tükenmiş olan canlıların yeniden üretilmesinde kullanılmak için bir araç olabilir. Evcil hayvanların klonlanması gelecekte transgenik çiftlik hayvanlarının üretilmesinde önemli olabilir.

Yorum yapmak için tıklayın.

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı